Dead Space Remake İncelemesi

2008’de çıkan ve gelmiş geçmiş en iyi bilim kurgu & gerilim / korku oyunlarından biri olma ünvanına sahip Dead Space’i duymayan çok az kişi vardır. Serinin 2. ve 3. oyunları da çıktıktan sonra uzunca bir kış uykusuna yatmıştı ki Temmuz 2021’de bir Electronic Arts stüdyosu olan Motive tarafından Dead Space Remake’in yapım aşamasında olduğu duyruldu.

Electronic Arts son zamanlarda çıkardığı “Remaster & Remake”lerle göz doldurmaya devam ediyor. Bu gerçekten zorlu bir süreç ve markayı rezil de edebilir vezir de. Piyasaya baktığımızda sabırsızlıkla beklenen ama hayal kırıklığına uğratan birçok remaster denemesi olduğunu görüyoruz (evet sana diyorum Blizzard, Warcraft 3 Reforged faciasını unutmadık).

Ancak tüm bunlara karşın Electronic Arts, portfolyosundaki stüdyolarla birlikte güzel işler çıkarmaya devam ediyor. Önce Bioware’ın geliştirdiği Mass Effect Legendary Edition ile beklentinin üzerinde bir başarı yakaladılar ve Bioware’ın son zamanlarda pek de başarılı olmayan oyunlarla sarstığı ünvanını bir nebze de olsa geri kazanmasını sağladılar. Şimdi de bir başka stüdyoları Motive ile Dead Space Remake’ı piyasaya sürerek bir başka nokta atışıyla serinin fanlarının gönlünü kazanmayı başardılar.

Burada çok büyük bir denge söz konusu. Tamam, kaplamaları, 3B modelleri, efektleri yenileyip, çözünürlüğü artırınca oyun zaten yeni bir çehreye kavuşuyor fakat Dead Space Remake’te herşey bununla sınırlı kalmamış. Oyunun temel mekanikleri de elden geçirilmiş. Burası biraz tehlikeli sularda yüzmek oluyor çünkü orjinalin hissiyatını bozan büyük değişikliklere gittiğinizde sıkı fanların gazabına uğramak işten bile değil.

Neyse ki böyle bir durum göremiyoruz. Orjinalin atmosferi ve Dead Space’i Dead Space yapan taraflar korunarak bir modernleştirme söz konusu. Görüntüden, seslere, oyun içi sinematiklerden, hiç güvende hissetmemenizi sağlayacak rastgele olaylara kadar. Ama en önemlisi Dead Space Remake’te korku öğeleri bir adım öteye taşınmış ve her köşeyi binbir tedirginlikle geçiyorsunuz.

Örneğin orjinalde bir bölümdeki düşmanları tamamen temizledikten sonra oranın koridorlarında rahatça gezinebiliyordunuz. Remake’te ise “Intensity Director” isimli yeni bir özellik geliştirilmiş. Bunun yaptığı şey ise bazen işitsel, bazen görsel yollarla sizi daima koltuğunuzun ucunda tutacak bazı rastgele olayların gerçekleşmesi. Bu bazen patlayan bir borudan çıkan buhar, bazen bir sarsıntı, bazen ışıkların yanıp sönmesi, bazen yan odadan gelen bir hırıltı, çığlık veya adım sesleri olabiliyor.

Spoiler’sız Hikaye Özeti

Oyun USG Ishimura isimli bir uzay gemisinde geçiyor. Görevi uzaydaki asteroid’leri toplayıp, eritip bunlardan maden toplamak olan bu gemiyle iletişim uzak bir gezegende toprağın altından çıkardıkları yabancı bir obje sonrasında tamamen kesiliyor. Ana kahramanımız mühendis Isaac Clarke ise bu geminin akıbetini öğrenmek için oraya gönderilen ekibin bir parçası. Gemiye vardıklarında ise olan bitenler oyunun ana hikayesini oluşturuyor.

Grafikler

Dead Space Remake’te tüm karakterlerin yüzleri tek tek elden geçirilmiş ve orjinaline sadık kalınarak yeniden modellenmiş. Bununla birlikte söylememe gerek var mı bilmiyorum fakat her 3B model baştan çizilerek, poligon sayısı artırılmış ve çok daha yüksek çözünürlükte kaplamalara kavuşmuş.

Oynadığımız ana kahraman Isaac’in zırhı da bu değişikliklerden nasibini almış. Isaac’in omuriliği boyunca uzanan can barı ve diğer barlar elden geçirilmiş ve detayları & okunabilirliği artırılmış.

Isaac Sese Kavuşmuş

İlk göze çarpan farklardan birisi Isaac’e sesinin geri kazandırılması olmuş. Bilenler bilir Dead Space serisinin ilk oyununda  Isaac sessizdi. 2. ve 3. oyunda ise geliştirici karakteri seslendirmeyi tercih etmişti.

Motive, ilk oyunu da diğerleriyle aynı anlatım çizgisine taşımak için Isaac’i aynı ses sanatçısı ile seslendirmeye karar vermiş ve bizce sonuç gerçekten mükemmel olmuş.

Quality of Life İyileştirmeleri

Oyun sadece bunlarla da kalmamış “Quality of Life” denilen türden ve oyun tecrübesini pozitif yönde etkileyecek türden iyileştirmelere gidilmiş. Mesela oyun otomatik kayıt özelliği içermiyor, belirli noktalarda bulunun “kayıt istasyonları” bulunuyor ve buralardan kendiniz kaydediyorsunuz. Orjinal versiyonda bu noktalar biraz seyrekti ve ölmeniz durumunda onca bölümü baştan oynamak zorunda kalıyordunuz. Aralara eklenen kayıt istasyonuyla oyununuzu artık daha sık kaydedebiliyorsunuz.

Kafa karıştırıcı ve dolaşması zor 3B haritaların 2B ile değiştirilmesi benim hoş karşıladığım bir başka iyileştirme oldu. Oyunun size salgılattığı adrenalin ve korku ile bir de 3B haritaların içinde kaybolmak hiç de iyi bir durum değildi. 2B haritalar daha okunabilir ve pratik.

Güncel bilgisayar ve konsollardaki SSD’ler sayesinde bekleme ekranları da tarihe karışmış. Zaten bu sebeple tavsiye edilen sistem gereksinimlerine baktığınızda geliştiricinin SSD önerdiğini görebilirsiniz. Orjinal Dead Space’te raylı ulaşım sistemi (tram) bölümler arası yükleme için kullanılırken, artık tüm USG Ishimura’yı tek bekleme ekranı görmeden geçebiliyorsunuz.

Ama en hoşuna giden Remake özelliği ne oldu derseniz New Game+ diyebilirim. Oyunu bitirdiğinizde tekrar başlamanızı ve kaçırdığınız hikaye parçalarını, odaları, başarıları elde etmenizi teşvik eden bu oyun modu ek özellikler de sunuyor:

• Seviye 6 gelişmiş zırh
• Yeni “Phantom” Necromorph düşmanlar
• Yeni ve gizli bir son

Yeni Nesil Konsol Tecrübesi

Biz bu incelemeyi Xbox Series X’te yaptık ve Dead Space’in yeni nesil konsollar için sunduğu 2 grafik modu bulunuyor. Kalite ve performans modları. Kalite modunda kare saniye 30’da tutularak çözünürlük AMD FSR teknolojisinden faydalanılarak 2160p’ye çekiliyor. Performans modunda ise hedef çözünürlük 1440p yapılarak 60 kare saniye hedefine ulaşılıyor. Kalite modunda bazı ışın izleme ayarlarının açık olduğunu da belirtelim.

Şahsen ben oyunu kalite modunda oynadım ve grafikler tam anlamıyla büyüleyiciydi. Isaac’in elden geçirilen zırhının kumaşındaki dikişleri dahi 4K TV’den seçebildiğimi farkettim. Yansımalar, parçacık efektleri, sis ve buhar gibi hacimsel efektler birbiriyle çok güzel oyun sağlamış ve oyunun ürkütücü atmosferine cuk diye oturmuş.

Sonuç

Ben korku türünün büyük bir fanı değilim açık konuşmak gerekirse. Ancak bilim kurgu ile harmanlanmış gerilim ile oldukça haşır neşirim, beni Dead Space’e çeken şeyin de işin bilim kurgu tarafı olduğunu düşünüyorum. Tıpkı 1979 yapımlı ilk Alien filminde hissettiklerimi bana hissettirdi Dead Space Remake.

Eğer Dead Space’i hiç oynamayan fakat bilim kurgu ve/veya gerilim türleriyle ilgilenen biriyseniz, Remake’i kesinlikle tavsiye ederim.

Oyunun 2008’de çıktığını düşünürsek, daha önce oynayıp bitirenlerin de muhtemelen bunu 10 yıldan uzun bir süre yaptığı için birçok detayı unutmuş olduğunu tahmin ediyorum. Remake, orjinali oynayıp bitiren ve hikayi tekrar tecrübe etmek isteyenler için de tavsiye edebileceğim bir oyun.