TV vs Monitör: Hangisi Tercih Edilmeli?

TV vs Monitör: Hangisi Tercih Edilmeli?
Monitörlerin Artıları

Bilgisayar kullanıcıları yeni bir ekran seçmek istediğinde genellikle monitörlere yönelir. Ancak bazı kullanıcılar TV ve monitör arasında seçim yapmak durumunda kalıyor. TV’ler/monitörler arasındaki bu tartışma uzun süredir var ve günümüzde halen devam ediyor.

Özellikle bilgisayardan görüntü almak isteyenler için yapacakları seçim çok önemli. Oturma biçimi, kullanım şekli, oyun oynayıp oynamayacağınız ve konfor beklentisi gibi birçok faktör var. Biz burada tercih yapmadan önce dikkat edebileceğiniz hususlara ve kaçınmanız gereken detaylara değineceğiz.

TV’ler ve monitörler birçok açıdan birbiriyle benzer olsa da doğaları gereği birbirinden çok farklı özelliklere sahipler. Uzaktan bakıldığında her ikisi de bizlere görüntü aktaran birer ekran gibi görünüyor. Ancak işin arka tarafında birçok değişken var.

  • Monitör Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Aslında adı üstünde, birisi sadece yayın ve içerik izlemek için üretilmiş. Teknoloji ve oyun dünyasındaki gelişim ise farklı kullanım senaryolarını hayatımıza getirdi. Artık oyuncu monitörlerindeki özellikler ve bağlantı seçenekleri TV’lere de dahil ediliyor. Ek özellikler taşıyan premium modeller ise gerçekten çok pahalı. Genel bir yorum yapacak olursak, monitörler çözünürlük, parlaklık, kontrast ve gecikme konusunda daha iyidir.

Her ikisini de farklı yönlerden değerlendirmeye çalışacağız. Sizin için monitör mü yoksa bir televizyon mu mantıklı? Oyunlarda hangisini seçmeli?

  • HDMI, DisplayPort, DVI ve VGA giriş seçenekleri.
  • Düşük giriş gecikmesi.
  • Yüksek piksel yoğunluğuna sahip küçük ekran boyutu.
  • Ayarlanabilir ve kolay hareket ettirilebilir stantlar.
  • Yüksek yenileme hızı.
  • Sync teknolojileri.
  • Detaylı ayarlar sunan ekran menüleri.
  • Çoklu ekran kurulumu için uygun.
  • Çok sayıda HDMI girişi.
  • Büyük ekran boyutu.
  • Uzaktan kumanda.
  • Dahili hoparlörler. Bazı monitörlerde dahili hoparlör bulunurken bazılarında bulunmuyor.
  • TV alıcısı içermeleri.
  • Akıllı TV’ler dahili bir işletim sistemine sahip. Bu nedenle Netflix, Amazon Prime veya Disney+ gibi platformlara doğrudan erişim mümkün.
  • Üst düzey TV’ler renk gamı, parlaklık ve kontrastın yanı sıra daha iyi HDR performansı sunuyor.

Elbette ilk bakmamız gereken şey ekran boyutu. Mesele şu ki, insanlar bir TV satın alırken en çok dikkate aldıkları şey ekran boyutudur. Ancak ekran boyutunun o kadar da büyük bir rol oynamadığını belirtmeliyiz. Çözünürlük, panel tipi, görüntü kalitesi, gecikme süreleri ve yenileme hızı gibi dikkat etmeniz gereken birçok değişken var.

Evimizde tercih ettiğimiz televizyonlar genellikle büyük boyutlarda oluyor ve birçok seçenek mevcut. Yine de çözünürlük her zaman önceliğimiz olmalı. Öte yandan, artık oyuncu monitörleri de yüksek boyutlara çıkmaya başladı.

Film izlemek istiyorsanız muhtemelen uzak mesafeden koltuğa uzanıp her şeyin keyfini çıkarmayı tercih edersiniz. Oyun oynamak istediğinizde ise oynadığınız oyuna ve kullanım şekline göre istekleriniz değişebilir. Bu arada, ekrana yakından bakacaksanız büyük bir TV tercih etmenizi önermiyoruz. Gözleriniz yorulabilir, daha da kötüsü zaman içinde bozulabilir. Eğer PlayStation ve Xbox gibi konsollarla uzak mesafeden oyun oynamak istiyorsanız TV daha kullanışlı.


Ekran boyutu, bir TV’yi monitörden ayıran en önemli detay. Çoğu insan için ekran boyutu medya tüketimi için çok önemlidir ve 32 inçten 85 inçe kadar ekran boyutuna sahip bir TV alabilirsiniz. Dolayısıyla odanıza uygun boyutta bir televizyon satın almak iyi bir seçenektir ve ekran boyutu ne kadar büyük olursa izleme deneyiminizden o kadar keyif alırsınız.

Monitörler için ekran boyutu biraz daha sınırlı. Bunun nedeni ise kullanıcılar genellikle masanın üzerine yerleştirilmiş monitöre yakın şekilde oturur. Hatta bazı kişiler monitörü dizüstü bilgisayarına bağlayabilir. Bir monitörün standart boyutu, standart en boy oranı için 18 inç ile 32 inç arasında değişiyor. Ayrıca 50 inçe kadar ekran boyutuna sahip ultra geniş monitörler de var.

Hem TV hem monitör tarafında birçok farklı ekran boyutu bulmak mümkün. Aslında ikisi arasında bir seçim yapmak durumunda değiliz, ancak TV’lerin büyük boyut seçenekleri nedeniyle burun farkıyla önde olduğunu söyleyebiliriz.

Kazanan: TV’ler.

Günümüz televizyonlarının çoğu ya Full HD ya da 4K olarak sunuluyor. Bu aslında seçenekleri sınırlandırıyor. Çünkü devasa bir ekran boyutunda Full HD çözünürlük iyi görünmeyecektir, en azından monitörle kıyasladığımızda durum böyle. Aynı şey 4K için de geçerli.


Monitörler söz konusu olduğunda, 2K veya QHD çözünürlüklü ürünler seçme şansınız var. 21:9 ultra geniş monitörlerde bulunan UWQHD veya UWFHD çözünürlüklerini tercih etme seçeneğiniz de var. Hatta en boy oranlarını seçme olanağına sahipsiniz. Tüm bunlar her anlamda tüm okları monitör seçeneğine yöneltiyor.

Kazanan: Monitörler.

HDR (High Dynamic Range-Yüksek Dinamik Aralık) teknolojisi günümüzde daha sık talep edilir hale geldi. Halen HDR destekli ekranlar pahalı diyebiliriz, ancak her geçen gün daha fazla ulaşılabilir hale geliyor. Bazı oyuncular bu özelliği görsel doğruluk ve kalite söz konusu olduğunda oyunun kurallarını değiştiren bir özellik olarak nitelendiriyor.

Günümüzün üst düzey TV’lerinin çoğu bu özellikle birlikte geliyor ve Netflix gibi platformlar da bu özelliği tam olarak destekliyor. Hatta uygun konsolunuz varsa ve oyun da destekliyorsa konsol oyunlarını HDR kullanarak oynayabilirsiniz.

Öte yandan, monitörlerin çoğu artık HDR desteği ile geliyor. Genel anlamda HDR destekli monitörlerin sayısı daha fazla diyebiliriz fakat bu kıyaslamanın bir kazananı yok.

Kazanan: Berabere.

HDR Nedir?

Yüksek Dinamik Aralık anlamına gelen HDR, görüntü ve video içeriğinde, ekran panellerinde ve grafik oluşturmada kullanılan, ışık ve rengin maksimum-minimum değerleri arasındaki farkı artıran teknolojileri tanımlamak için kullanılmakta.

Dinamik aralık olarak da adlandırılan bu fark, maksimum değerin minimuma kıyasla kaç kat daha yüksek olduğunu gösterir. Örneğin, monitörün aydınlatması söz konusu olduğunda dinamik aralık kontrast oranını (maksimum parlaklığın minimum parlaklığa bölünmesi) ifade eder.

Ekranlarda kullanılan bu teknikler görüntü kalitesini artırır ve HDR aktif olduğunda fark gözle görülür düzeydedir. İnsan gözü doğru koşullar altında ışığı geniş bir kontrast oranıyla ayırt edebilir.

HDR teknolojisi, karanlık veya aydınlık alanlarda kaybolacak ince ayrıntıların korunmasına yardımcı oluyor. Bunun yanı sıra, ekranda görülen renklerin derinliğini ve aralığını da iyileştirebiliyor. Statik görüntüler, filmler ve işlenmiş grafikler, yüksek kaliteli bir HDR ekranda sunulduğunda çok daha iyi görünmekte.

Giriş gecikmesi TV kullanan oyuncuları en çok rahatsız eden sorunlardan biri. Konsolda oyun oynuyorsanız muhtemelen bir TV tercih edeceksiniz. Ancak böyle durumlarda bile giriş gecikmesi düşük, bu konuda çeşitli ayarlar sunan ve oyun modları ile birlikte gelen TV’ler tercih etmeye özen gösterin. Evet fazla miktarda ödeme yapmanız gerekebilir lakin sürekli oyun oynayacaksanız ve iyi bir deneyim istiyorsanız buna değer.

Özellikle PC’de oyun oynuyorsanız monitörler çok daha düşük giriş gecikmesine sahip. Eğer çevrimiçi oyunlar oynuyorsanız zaten mutlaka bir oyuncu monitörü tercih etmelisiniz.

Bu arada, yüksek çözünürlüğe ve biraz da büyük boyutlara sahip sahip bir monitörünüz varsa şanslısınız. Giriş gecikmesi konusunda endişelenmenize gerek kalmadan hem konsol hem de PC oyunlarında kullanabilirsiniz.

Giriş Gecikmesi Nedir?

Giriş gecikmesi, monitörünüzün ekran kartınızdan gelen veriyi veya klavye/farenizdeki bir düğmeye bastığınızı algılamasının ne kadar sürdüğünü gösterir. Yani oyuncular için önemlidir. 1 ms’lik tepki süresi artık standart haline geldi, maksimumda ise 5 ms’i geçmesini pek istemeyiz. Standart olarak satılan çoğu televizyonda ms değerleri kat ve kat yüksek.

Kazanan: Monitörler.

Tepki süresi de dikkate almanız gereken önemli bir detay. İşin kötü tarafı, televizyon satın alırken panelin tepki süresini öğrenmek için derin araştırmalar yapmak zorunda kalabilirsiniz. Teknik özellik sayfasında bu bilgiye pek yerilmez. TV’ler söylediğimiz gibi temelde farklı bir amaca hizmet ediyor, bu nedenle insanlar tepki süresi gibi detaylara fazla bakmıyor.

Tepki süresi ne kadar yüksekse gölgelenme ve giriş gecikmesi o kadar belirgin olacaktır. Artık yeni piyasaya sürülen çoğu oyuncu monitörü 1 ms yanıt süresine, standart modeller ise maksimum 5 ms’lik süreye sahip. Ancak TV’lerde panelin tepki süresi 15 ms’in üstüne rahatlıkla çıkabiliyor.

Yüksek tepkime süreleri kullanım senaryosuna göre gerçekten fark yaratabilir. Oynadığınız oyunu oyuncu monitöründe ve televizyonda oynadığınızda demek istediğimizi anlayacaksınız. Film veya dizi izlediğinizde ise bu fark çok hissedilir olmayacaktır.

Kazanan: Monitörler.

Tepki Süresi (ms) Nedir?

Milisaniyelerle ifade edilen tepki süresi yani Response Time ise ekrandaki piksellerin renk değiştirme hızıdır. Ekran yenileme hızı yükseldikçe, piksellerin de daha hızlı tepki verip renk değiştirmesi gerekir. Aksi takdirde ekranda Ghosting denilen hayalet ya da çamurumsu görüntüler oluşur. Teki süresi Grey to Grey veya White to Black, Black to White yani griden griye veya siyah – beyaz geçiş süresi olarak farklı şekilde hesaplanabilir.

Tazeleme hızları daha da önemlidir. İyi bir oyun monitörü 1440p çözünürlükte 240 Hz’e kadar çıkabilirken, TV’ler çoğu zaman 60 Hz ile kısıtlıdır. Bazen TV’lerin kutusunda “60 Hz” ibaresi yer alıyor lakin bu bile doğru olmayabilir. Bazı ürünler 60 Hz’in de üzerinde yenileme hızları sunuyor.

Eğer bütçeniz yüksekse 120 Hz yenileme hızına sahip bazı TV’ler de mevcut. Yine başka bir kısıtlamaya takılıyoruz; yüksek Hertz değeri olan TV’nin çözünürlüğü muhtemelen düşüktür. Yüksekse bile çok pahalıdır.

Az önce bahsettiğimiz gibi, yüksek yenileme hızına sahip TV’nin size gerçekten daha yüksek bir yenileme hızı sunduğundan emin olmalısınız. Pembe dizi efekti olarak da bilinen hareket enterpolasyonu kullanarak sahte bir yenileme hızı sunuluyor olabilir. Genel olarak bakarsak bu kıyaslamanın galibi kesinlikle monitörler. Elbette TV tarafında da seçenekler var fakat kesenin ağzını açmanız gerekebilir.

Kazanan: Monitörler.

Tazeleme Hızı Nedir?

Yüksek yenileme hızı her zaman daha iyidir. Yenileme veya tazeleme hızı, monitörünüzün saniyede kaç kez yeni bilgilerle güncellendiğini gösterir ve hertz (Hz) cinsinden ölçülür. Daha büyük sayılar daha iyi, daha akıcı, daha az dalgalı görüntüler anlamına gelir. Yenileme hızı özellikle en az 75 Hz (oyun için tasarlanmış monitörlerin çoğu artık en az 120-144 Hz sunuyor) bir monitör seçmenizi öneriyoruz. Bunun yanında tepki süresi de düşük olursa daha iyi bir deneyim yaşarsınız. Eğer oyun oynamıyorsanız, 60 Hz yenileme hızı genel kullanıcılar için yeterli olacaktır. Bu arada hatırlatmadan geçmeyelim, yüksek yenileme hızları oyun dışında da kendini hissettiriyor. Örneğin 60 Hz ve 144 Hz monitörlerde bir web sayfasını aşağı-yukarı kaydırdığınızda bile farkı hissedersiniz.

Bilgisayar monitörlerinde 60 Hz, 120 Hz veya 144 Hz gibi farklı Hertz değerleri karşımıza çıkar. Bu Hertz değerleri aslında ekranın yenileme hızıdır. Refresh Rate, yani tazeleme oranı denilen bu değer, ekranın bir saniyede kaç kez tazelendiğini belirtir. Ekran, her tazelemede bir kare çizdiği için monitörünüzde gördüğünüz kare sayısı doğrudan tazeleme hızına bağlıdır.

Eğer oyunlarda yüksek kare hızlarını yakalayabiliyorsanız yüksek Hz oranına, yani yenileme hızına sahip monitörler tercih etmek daha mantıklıdır. Örneğin, oyunda 60 FPS aldığınızda monitörün 144 veya 360 Hz olmasının bir faydası yoktur. Bu arada, düşük çözünürlükte güçlü bir ekran kartıyla oyun oynarsanız aldığınız FPS değerleri de “genel olarak” yüksek olacaktır.

Dikkat etmeniz gereken son şey de senkronizasyon teknolojileri. Çoğunlukla piyasada bulunun oyun monitörlerinde en az bir adaptif senktorinizasyon teknolojisi yer alıyor. Şu anda AMD FreeSync ve NVIDIA G-Sync piyasaya hakim.

  • FreeSync vs G-Sync: Hangisini Tercih Etmeli?
  • VSync Nedir? Neden Kullanmalısınz?

Bu teknolojiler şu anda sadece monitörlerle sınırlı. Aslında FreeSync destekli Samsung televizyonlar mevcut, ancak sayıları oldukça kısıtlı. Yani oyunculuk söz konusu olduğunda yine monitörler ön plana çıkıyor.

Kazanan: Monitörler.

Sync Teknolojileri Ne İşe Yarar?

Dikey senkronizasyon olarak da bilinen VSync, bir monitörün yenileme hızını ve kare hızını senkronize etmeye yarıyor. VSync bunu, ekran kartınızın saniyede oluşturduğu kare oranını monitörünüzün yenileme hızıyla sınırlayarak yapıyor. Örneğin 75 Hz bir monitörünüz varsa, VSync açtığınızda oyun en fazla 75 FPS görüntü veriyor. Bunun üstünde oluşturulan kareler çöpe atılıyor. Bu sayede ekran kartından gelen kare sayısı ile (Saniyede 75 kare) monitörün tazeleme hızı (Saniyede 75 kez, 75 Hz) senkronize ediliyor. Bu da monitörün kareleri art arda çizmesini sağlayarak yırtılmayı önlüyor.

Adaptive Sync olarak bilinen teknolojiler ise benzer; bilgisayarın video çıkışını bir ekranın yenileme hızıyla senkronize etmek için kullanılmakta. Bu teknolojiler takılma, duraksama veya ekran yırtılması olmadan akıcı bir oyun deneyimi sunmak üzere geliştiriliyor. PC oyuncuları buna dikkat etmeli, ancak üretkenlik ve ofis işleri için tasarlanmış bütçe monitörlerinde bile Sync özelliğini yaygın şekilde görebiliyoruz.

AMD FreeSync ve NVIDIA G-Sync ortak standartlar. Her iki özellik de ekran yırtılmasını ve takılmayı azaltır ve fiyat etiketini etkiler. Ancak G-Sync monitörler genellikle FreeSync monitörlerden daha pahalıdır.

Alacağınız TV veya monitör son on yıl içinde üretildiyse mutlaka bir HDMI girişi vardır. HDMI, video aktarımları için endüstri standardı ve TV çubukları, dizüstü bilgisayarlar ve oyun konsolları da dahil olmak üzere video çıkışı veren hemen hemen her cihazda bulabilirsiniz.

DisplayPort gibi diğer bağlantılar ise daha yüksek çözünürlüklere ve yenileme hızları sağlamak için monitörlerde daha sık bulunur. TV’lerde genelde fazla sayıda HDMI bağlantısı yer alır. Monitörlerde ise hem HDMI hem de DisplayPort bağlantılarını bulabilirsiniz. Hatta bazı ürünlerde VGA ve DVI bağlantıları da mevcut.

Ses genellikle oyun konsolları ve PC gibi cihazlar tarafından HDMI/DP bağlantılarıyla aktarılır. Bazı monitörler dahili hoparlör içerirken bazılarına hoparlör entegre edilmez. Böyle durumlarda harici bir hoparlör veya kulaklık kullanmanız gerekir. Televizyonların tümü genel olarak iyi diyebileceğimiz kalitede hoparlörlere sahip. Tepe sınıf modeller ise muazzam ses kalitesi sunabiliyor.

Televizyonlar genellikle çok az ayar sunan veya hiç ayar sunmayan basit standlara sahip. Monitörler ise ergonomi açısından çok daha iyi. Hatta birden fazla ekran kullanmak mümkün.

Oyuncu monitörleri, ekran menüsü üzerinden ayarlayabileceğimiz sayısız ek özellikle birlikte geliyor. Birçok detaylı ayarı menüler üzerinden saniyeler içinde yapabiliyoruz. Televizyonların ayar menüsü ise genellikle daha kısıtlı. Özellikle oyunculara özel seçeneklerin sayısı çok az.

Eğer sıkı bir oyuncuysanız karar vermek aslında pek de zor değil. Söylediğimiz gibi, TV’ler zaman geçtikçe daha fazla gelişiyor lakin monitörlere yetişmesi imkansız gibi görünüyor. Sonuç olarak hizmet ettiği alan tamamen farklı.

Oyun amaçlı olduğu sürece kıyaslamanın tek galibi monitörler. Ancak ben çok fazla oyun oynamıyorum, daha çok uzandığım yerden sosyal medyaya göz atacağım, film ve dizi izleyeceğim diyorsanız elbette tercihiniz değişebilir.

PC’de rekabetçi oyunlar oynuyorsanız yine monitörler vazgeçilmez. Eğer daha çok hikayeli oyunlar oynuyorsanız TV’ler biraz daha kabul edilebilir düzeyde.


PS5 veya Xbox Series X ile koltuğunuzda oyun oynamayı planlamıyorsanız ve ekranınızdan uzakta oturmayacaksanız, bir oyun monitörüne yatırım yapmak genel olarak daha iyidir. Daha iyi bir oyun deneyimi isteyenler için monitörler ortalama olarak TV’lerden daha iyi performansa ve fiyata sahip.

Bir oyun konsolunu bir ekrana bağlamayı ve rahat bir deneyimin tadını çıkarmayı planlıyorsanız; ekrandan daha uzakta oturmanız ve oyun deneyiminizin tadını çıkarmanız gerektiğinden dolayı bir TV almak daha mantıklı. Bir ekranı dizüstü veya masaüstü bilgisayarınıza takacaksanız monitör daha iyi bir seçim. Ekrana yakın oturup işlerinizi halletmek veya oyun oynamak için kullanacaksanız, monitör almak yapılacak en doğru şey.

Mini-LED ve OLED gibi üstün teknolojiler kullanan pahalı bir televizyona sahip olmadığınızı varsayarsak, monitörler görüntü kalitesi açısından daha iyi bir seçenek. Başka bir deyişle, monitörler daha yüksek piksel yoğunluğu sayesinde daha keskin görüntüler sağlayabiliyor. Bunun da ötesinde, yenileme hızları ve tepki süreleri çok daha iyi.

Son olarak gelişmiş TV modellerinden bahsedelim. Mini-LED ve OLED gibi teknolojilerle görüntü veren modellerin sayısı monitörlere göre daha fazla. İşin içine maliyetler girdiğinde ise bu tür TV’lerden anında uzaklaşabilirsiniz zira ekonomik koşullar malum. Üst düzey TV’ler renk gamı, parlaklık ve kontrastın yanı sıra daha iyi HDR performansına sahip olabilir.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT