ABD: Libya'da meşru bir hükümet kurmanın tek yolu adil seçimler
ABD'nin Trablus Büyükelçiliğinin Twitter hesabından yapılan yazılı açıklamaya göre, Norland ile Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş başkent Trablus'ta bir araya geldi.
Norland, görüşmede, ülkenin batısında faaliyet gösteren iki silahlı grup arasında yaşanan ve 16 kişinin ölümüne yol açan çatışmaların gölgesinde güvenliğin korunmasının önemine değinildiğini aktardı.
Libyalıların, son zamanlarda çatışmalara sahne olan Misrata ve Trablus'ta yaşananlardan daha iyisini hak ettiğini belirten Norland, Libyalı tüm liderleri, gerilimi tırmandırıcı adımlardan kaçınma çağrısında bulundu.
Washington'un Libya'nın devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin düzenlenmesine ilişkin anlaşmayı desteklediğini ifade eden Norland, meşruiyete sahip ulusal bir hükümet kurmanın tek yolunun özgür ve adil seçimlerden geçtiğini vurguladı.
ABD'li yetkili, Libyalı liderlerin ülkenin iyiliği için birlikte çalışırsa yaşanan son şiddet olaylarının üstesinden gelinebileceğini kaydetti.
Libya'nın başkenti Trablus ve Misrata kentleri geçen hafta çok sayıda kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olan çatışmalara tanık olmuştu.
Libya'da seçim çıkmazı
Libya'da bir süredir Abdulhamid Dibeybe ve Fethi Başağa'nın liderlik ettiği iki ayrı hükümet bulunuyor. Bu durum ülkenin yeniden şiddet sarmalına sürüklenmesi endişelerini artırıyor.
Libya Siyasi Diyalog Forumu'nun Kasım 2020'deki toplantılarında, ülkede devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin 24 Aralık 2021'de yapılmasına karar verilmişti ancak seçimler planlanan tarihte yapılamamıştı.
Tobruk'taki Temsilciler Meclisi (TM), mevcut Ulusal Birlik Hükumeti'nin görev süresinin 24 Aralık 2021'de dolduğu gerekçesiyle 10 Şubat'ta ülkenin batısındaki milletvekillerinin çoğunun katılmadığı oturumda Fethi Başağa'yı başbakan seçmiş, 1 Mart'ta da Başağa hükümetine güvenoyu vermişti.
Libya Ulusal Birlik Hükumeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ise Temsilciler Meclisini Cenevre Anlaşması'nda belirlenen yol haritasından ayrılmakla suçlayarak görevinin başında olduğunu, görevi ancak seçilmiş bir hükümete teslim edeceğini söylemişti.
Başağa 17 Mayıs’ta sürpriz bir şekilde Trablus’a gelmiş, ancak başkentte yaşanan silahlı çatışmalar nedeniyle aynı gün kentten ayrılmak zorunda kalmıştı.