Irak'ta Sadr ile Maliki arkasındaki anlaşmazlık Şiiler arası iç çatışma riski taşıyor

Irak'ta Sadr ile Maliki arkasındaki anlaşmazlık Şiiler arası iç çatışma riski taşıyor
Eski başbakanlardan Nuri el-Maliki'nin ve İran'a yakın Koordinasyon Çerçevesi'nin başbakan adayı olarak Muhammed Şiya es-Sudani’yi açıklaması, siyasi havayı yumuşatmak bir yana Sadr yanlılarının sokağa çıkmasına yol açtı.

Irak’ta 10 Ekim 2021’de yapılan seçimlerin üzerinden 10 ay geçmesine rağmen hükümetin kurulamaması ve Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ile eski başbakanlardan Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki arasındaki “rekabetin” büyümesi ülkeyi Şiiler arası bir iç çatışma ortamına doğru götürüyor.

İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani’nin de Sadr ile Maliki adasındaki “kavgada” taraf olması tansiyonu yükselten bir etken olarak değerlendiriliyor.

Maliki’nin ve İran’a yakın Koordinasyon Çerçevesi’nin başbakan adayı olarak ilan ettikleri Muhammed Şiya es-Sudani’yi geri çekmemeleri halinde Sadr’ın sokakları yeniden harekete geçirmesinden ve gerilimin önü alınamaz bir şekilde büyümesinden endişe ediliyor.

Sadr, Sudani'yi "İkinci Maliki" olarak değerlendiriyor

İran'a yakın siyasi grupların oluşturduğu Koordinasyon Çerçevesi'nin hükümetin kurulmasını hızlandırmak için Sudani'nin başbakan adaylığını açıklaması, siyasi havayı yumuşatmak bir yana Sadr yanlılarının sokağa çıkmasına yol açan bir gelişme oldu. Çünkü Sadr, Sudani'yi "İkinci Maliki" olarak değerlendiriyor ve adaylığını kabul etmeyeceğini ortaya koyuyor.

10 Ekim seçimlerinin galibi Sadr Hareketi'nin KDP ve Sünni gruplarla oluşturduğu koalisyon, hükümeti kurmada ve cumhurbaşkanını seçmede başarılı olamadı. Bunun üzerine Sadr siyasetten çekildiğini açıkladı ve harekete bağlı milletvekilleri Meclis Başkanlığına istifalarını sundu. Bu gelişme sokakların hareketleneceğinin ve Sadr'ın siyasi tavrını gösteriler aracılığıyla ortaya koyacağının işaretiydi.

Koordinasyon Çerçevesi 25 Temmuz'da Sudani'yi başbakan adayları olarak açıkladı. Irak'ta Çalışma ve Sosyal Bakanlığı ile İnsan Hakları Bakanlığı yapan Şii siyasetçi Sudani, Ekim 2019'daki gösterilerin ardından Dava Partisi ve Kanun Devleti Koalisyonu'ndan istifa etti. Sudani'nin, o dönem başbakan olan Adil Abdulmehdi'nin ardından hükümeti kurmak amacıyla istifa ettiği belirtiliyor. Bu nedenle Sadr, o tarihte de Sudani'nin adaylığını reddetmiş ve buna izin vermemişti.

Sadr ile Maliki arasındaki gerilim, Şiiler arası bir çatışma potansiyeli taşıyor

Sadr ile Maliki arasındaki anlaşmazlıkların daha da derinleşmesi ve Şiiler arası iç çatışmaya dönüşmesi tehlikesi bulunuyor. İki tarafın da tutumu gerilimin daha da tırmanacağını gösteriyor.

Sadr, 2006 ile 2014 arasında başbakanlık yapan Maliki'nin yolsuzluk yaptığını ve ülkeyi kötü yönettiğini iddia ederek kendisi ya da ona yakın birisinin tekrar iktidara gelmesine izin vermemek için sokakları harekete geçiriyor. Sadr, terör örgütü DEAŞ'in ülkenin büyük bir bölümünü ele geçirmesinden de Maliki'yi sorumlu tutuyor.

Sadr'ın Meclis'ten çekilmesinin siyasi gelişmelerle ilgilenmeyeceği anlamına gelmediği kanaati hakimdi. Uzmanlar, Sadr'ın aktif siyaseti bırakarak, sokakları harekete geçireceği yorumları yapmıştı.

Irak'ta 13 Temmuz'da Maliki'ye ait olduğu iddia edilen gizli kaydedilmiş bir ses kaydının yayınlanması Sadr'ın meydanlara çıkmasına yol açtı.

Ses kaydında Maliki olduğu iddia edilen kişi, Sadr'ı "korkaklıkla" suçluyor ve onunla savaşmaya hazır olduğunu ifade ediyordu. Bu nedenle Sadr 15 Temmuz'da taraftarlarına "kitlesel cuma namazı" çağrısı yapmış ve Bağdat'ta Maliki karşıtı bir gösteri düzenlenmişti.

Sadr 18 Temmuz'da yaptığı açıklamada ise Maliki'den "tövbe etmesini" ve siyaseti bırakmasını istedi. Sadr, açıklamasında Maliki'nin aşiretine de çağrıda bulunarak Şii siyasetçinin çekilmesi talebini iletti. Ayrıca Sadr, Maliki'nin kendisini ölümle tehdit ettiğini ileri sürdü.

İki lider arasındaki gerilim hükümetin kurulmasını geciktiriyor

Halihazırda Sadr ile Maliki arasındaki husumet 2008’deki operasyonlara dayanıyor. Maliki, başbakanlığının birinci döneminde, ülkenin güney şehirlerinde Sadr’a bağlı Mehdi Ordusuna yönelik operasyon emri verdi. Düzenlenen baskınlarda Mehdi Ordusundan yüzlerce milis hayatını kaybetti, yüzlercesi de tutuklandı. Bu olay Sadr ile Maliki arasındaki düşmanlığı derinleştirdi.

İki Şii siyasetçi nedeniyle Irak'ta siyasi gerilim gittikçe artıyor, hükümetin kurulması gecikiyor ve belirsizlikler öne çıkıyor. Nuri Maliki'nin Sadr yanlılarının 27 Temmuz'daki gösterisinin ardından eline silah alarak sokağa çıkması da çatışma riskinin ne kadar büyük olduğunun en çarpıcı örneği olarak dikkati çekiyor.

HABERE YORUM KAT