Enerji krizinin çözümü, temiz dönüşümü hızlandırmaktan geçiyor
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, yaşanan küresel enerji krizini temiz enerji dönüşümünü hızlandırarak aşmanın mümkün olduğunu belirterek , "Enerji krizi nedeniyle yaşanan sorunlara kısa vadede çözüm bulmak zor olsa da mümkün olduğunca enerji verimliliği uygulamalarına ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırmaya yönelmek bu krizi sönümlemekte fayda sağlayacaktır." dedi.
Güllü, SHURA'nın yayımladığı Türkiye Enerji Dönüşümü Görünümü 2021 Raporu ve Türkiye'de temiz enerji dönüşümünün gelişimine ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Türkiye'de bugün gelinen noktada özellikle elektrik üretiminde yapılan yeni yatırımların tamamına yakınının yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldiğini söyleyen Güllü, bunun en önemli sebeplerinin başta güneş ve rüzgar olmak üzere yenilenebilir kaynakların yatırım maliyetlerindeki hızlı düşüş, bu teknolojilerin fosil yakıtlı kaynaklara göre daha maliyet etkin hale gelmeleri, toplumda sürdürülebilirlik ve iklim krizine yönelik algının artması ve politika yapıcıların iklim değişikliğiyle mücadele politikalarını artan şekilde uygulamaya başlaması olduğunu anlattı.
Güllü, bu doğrultuda, yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği potansiyellerinden azami faydalanılmasının Türkiye'nin öncelikli enerji politika stratejileri arasında yer aldığını ifade etti.
Türkiye'de fosil yakıtlı santrallerin devreden çıkmasını sağlayacak politikaların ise henüz hayata geçirilmediğini dile getiren Güllü, şöyle devam etti:
"Bu noktada, temiz enerjiye geçişi hızlandıracak, enerji arz güvenliği ve fiyat istikrarını korumaya yönelik etkin politikalara ihtiyaç olacaktır. Türkiye’de enerji sektörünün 3 ana gündem maddesi bulunuyor; enerji arz güvenliğinin sağlanması, enerjiye ekonomik erişim ve enerji sektörü kaynaklı karbon salımının azaltılması. Arz güvenliği açısından baktığımızda, 2020'de 48 milyar metreküp doğal gaz tüketen ülkemiz, 2021'de çok ciddi bir talep artışıyla 60 milyar metreküp gibi bir tüketim gerçekleştirdi. Ocak 2022'de İran gazının teknik sebepler gerekçe gösterilerek bir süre kesilmesiyle gaz ve elektrik arzında kesinti ve kriz yaşayan Türkiye'de belirli bir süre için santrallere ve sanayiye doğal gaz ve elektrik kesintisi uygulandı. Bu aslında enerjide ithal bağımlılığı olan tüm ülkelerin yaşayabileceği bir durum olsa da, enerji dışa bağımlılığın azaltılması konusunda ileriye dönük stratejilerin belirlenmesinde Türkiye için ciddi bir sinyal olabilir. Rusya-Ukrayna krizi de tüm dünyada enerji arz güvenliğine yönelik endişeleri artırmış durumda, bu durum Türkiye açısından bir kez daha enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasının önemini vurguluyor."
Kriz ve yeşil dönüşüm birbiriyle çelişmiyor
Tüm ülkeler gibi Türkiye'nin yaşadığı diğer bir önemli sorunun ise enerji fiyatlarının yükselmesi olduğunu aktaran Güllü, "Yaşanan sorunlara kısa vadede çözüm bulmak zor olsa da mümkün olduğunca enerji verimliliği uygulamalarına ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırmaya yönelmek bu krizi sönümlemekte fayda sağlayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Güllü, enerji sektörü kaynaklı karbon salımının azaltılması için ise Paris Anlaşması'nın onaylanması ve 2053 için net sıfır karbon hedefi açıklanmasının enerji politikasındaki en önemli kriterler olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin enerji arz güvenliği, enerjiye ekonomik erişimi ve karbonsuzlaşmayı sağlaması gereken bu dönemde kısa ve uzun vadede karşılanması gereken farklı ihtiyaçlar olduğunu belirten Güllü, şöyle konuştu:
"Bir yandan kısa dönemde karşılanması gereken acil ihtiyaçlar, diğer yandan iklim değişikliğiyle mücadele ve geniş çaplı yeşil dönüşüm hedeflerinin gündemde olduğu, enerji dönüşümü perspektifinden çelişkili görünen bir dönem içerisindeyiz. Oysa çelişkili gibi görünen bu durum yeşil dönüşümü engellemek bir yana daha da hızlandırma potansiyeli barındırıyor. Birbiriyle çelişkili gibi görünen bu üç amaca ulaşmak için izlenmesi gereken yol enerji dönüşümünü hızlandırmak, yani enerji verimliliği uygulamalarıyla talebi azaltmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızı azami şekilde kullanarak arz güvenliğini, ucuz ve temiz enerjiye erişimi sağlamak. Dijitalleşme ve temiz teknolojilerden azami faydalanarak, enerji ithalat bağımlılığımızı azaltmamız gerekiyor. Dolayısıyla kısa-orta-uzun vadede bu sorunları çözmek için Türkiye’nin enerji dönüşümünü bütüncül politikalarla hızlandırması gerekiyor."
Türkiye'de enerji dönüşümünü destekleyen etkenler fazla
Güllü, Türkiye'de enerji dönüşümünde ilerlemeyi destekleyen pek çok etken bulunduğuna dikkati çekti.
Bu etkenlerden birinin Paris Anlaşması'nın onaylanması ve 2053 için net sıfır emisyon hedefinin açıklanması olduğunu söyleyen Güllü, bu gelişmelerle finansman kaynaklarının artırılmasına ve çeşitlenmesine olanak sağlandığını kaydetti.
Güllü, uluslararası piyasalardaki fiyat artış ve dalgalanmalarına karşı yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği teknolojilerinin ön plana çıktığını belirterek, yenilenebilir enerji üretim maliyetlerinin fosil yakıtlarla rekabet edebilmesinin dünyada olduğu gibi Türkiye'de de enerji dönüşümünü destekleyen bir etken olduğunu aktardı.
Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi politikaların yeşil dönüşümü hızlandırdığını dile getiren Güllü, "Türkiye'de de ihracatçılar ve uluslararası şirketlerin tedarikçileri başta olmak üzere üreticilerin karbon ayak izlerini azaltma baskısıyla karşı karşıya olması enerji dönüşümünü hızlandıracaktır. Ulaştırma sektöründe fosil yakıtlı araçların yerini elektrikli araçlara bırakmasına yönelik uluslararası hedef ve taahhütler Türkiye'de de dönüşümü destekliyor. Türkiye'de önümüzdeki 10 yıllık dönemde Avrupa'da olduğu gibi yeni üretilen otomobillerin tamamına yakınının elektrikli olması bekleniyor. Sanayi ve uzun mesafe taşımacılıkta karbonsuzlaşmasını sağlamak üzere yeşil hidrojen alternatifinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar Türkiye'de de ilgi görmeye başladı." diye konuştu.
Güllü, Türkiye'nin enerji dönüşümünde aşması gereken başlıca güçlükler de olduğunu aktardı.
Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğine önem verilmekle birlikte fosil yakıtlardan çıkış için henüz net bir irade ortaya konulmadığına işaret eden Güllü, orta ve uzun vadeli net hedefler belirlenmesi ve enerji verimliliğinde daha hızlı ilerlemek için bütüncül yaklaşıma ihtiyaç olduğunu söyledi.
Güllü, yenilenebilir enerjiye dayalı elektrifikasyonun ilerleyebilmesi için gereken şebeke ve talep tarafı yönetimi, esneklik çözümleri ve batarya teknolojilerinde gelişimin henüz düşük seviyede olduğunu kaydetti.
Muhabir: Nuran Erkul Kaya