Tescilli Konuralp pirincinde hasat 'yüksek verim' beklentisiyle başladı
DÜZCE (AA) - Konuralp beldesinde geçen yıl dönümde 650 kilogram verim alan üreticiler, bu yıl dönüm başına 730 kilogram rekolte bekliyor.
"Konuralp pirinci 1800'lü yıllara dayanıyor"
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitki Üretimi ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Gülden Ak, AA muhabirine, Konuralp pirincinin 2019 yılında coğrafi işaret alarak tescil aldığını anımsattı.
Halk dilinde "kasaba pirinci" olarak anılan Konuralp pirincinin tarihinin 1800'lü yıllara dayandığını belirten Ak, "'Osmanlı saray mutfağının pirinci' olarak adlandırılan Konuralp pirinci, zamanının vazgeçilmez lezzet kaynaklarından biri olarak varlığını bugüne kadar sürdürmüştür." dedi.
Ak, uzun yıllardan beri İl Özel İdaresi ile üreticilere yapılan çeltik tohumu temini desteğinin, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğünün "Tarım Arazilerinin Kullanılmasının Etkinleştirilmesi" projeleri kapsamında daha da artırıldığını kaydetti.
Doğru tarım teknikleri kullanılarak verim ve kalite artışı yaşandığını aktaran Ak, buna bağlı olarak yeni üretici ve üretim alanlarının da kazanıldığını vurguladı.
Ak, şu bilgileri paylaştı:
"En son 2022 yılında çeltik üreticilerimize yüzde 52 Bakanlık, yüzde 10 İl Özel İdaresi ve yüzde 38 çiftçi katkısı ile çeltik tohum temini yapılmıştır. 2019'da 21 bin 400, 2020'de 32 bin 910, 2021'de 38 bin 20 ve 2022'de 39 bin 320 kilogram sertifikalı çeltik tohumu kullanımı gerçekleşti."
"Atalarımızın bıraktığı ürünü işleyebilmek kadar güzel bir şey yok"
Çiftçi Selçuk Yıldız (51) da bu yılki hasat mevsimine ulaştıkları için mutlu olduklarını dile getirdi.
Ürünün bereketli olmasını temenni eden Yıldız, "Maliyetlerimiz bizi biraz bu sene yordu ama devlet büyüklerinden bu noktada bir şans beklemekteyiz. Biz her zaman üretim için mücadele eden çiftçileriz. En güzelini halka sunmak için çaba harcıyoruz." dedi.
Atalarından kalan ürünü burada yetiştirmeyi sürdürdüklerini anlatan Yıldız, şunları kaydetti:
"Mayısta ürünü toprağa verdik. Bundan sonra kurutması ve çıkarmasıyla beraber 2 ay sonra ürünümüzün bereketini alırız. Toprakla uğraşmak çok güzel, bu bir hastalık diyelim. 'Bunu yapma.' deseniz de yapacağız. Üreteceğiz, mücadele edeceğiz. Atalarımızın bize bırakmış olduğu bu ürünü işleyebilmek kadar güzel bir şey yok. Öküz arabalarıyla başladık, öyle gördük dedelerimizden. Ondan sonra teknolojiyle beraber ayak uydurmaya başladık. Motorlarımızı aldık, halen daha üretiyoruz."
Muhabir: Ömer Ürer