Türkiye ekonomisi üretmeye, istihdam sağlamaya ve ihraç etmeye devam ediyor
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından Ticaret Bakanlığının katkılarıyla düzenlenen ve inovasyona yön veren tüm paydaşları bir araya getiren Türkiye İnovasyon Haftası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Haliç Kongre Merkezi'nde başladı.
Bu yıl "İnovasyonun Yeni Yüzyılı" temasıyla 9. kez düzenlenen etkinliğin açılışında konuşan Ticaret Bakanı Muş, dünya ihracatından daha fazla pay alabilmenin yolunun AR-GE, inovasyon ve teknolojiye dayalı üretim ile markalaşmadan geçtiğini söyledi.
Bakanlık olarak yatırım, üretim, ihracat zincirinin ekonomik büyüme ve istikrar için kritik olan ihracat halkasında muhtelif politikalar ve desteklerle görev aldıklarını belirten Muş, şunları kaydetti:
"İnovasyona büyük önem atfediyor, firmalarımızın tasarıma dayalı ve markalaşma yönü öne çıkan faaliyetlerine yönelik tasarladığımız devlet destekleriyle küresel pazarlarda boy göstermelerini sağlıyoruz. Küresel tedarik zincirlerinde aktif rol oynayan dünyanın ilk 20 ekonomisi içerisinde global bir üretim merkezi olan ve yabancı sermayenin de yoğun ilgisini çeken Türkiye'nin inovasyona dayalı ürünleriyle daha da ilerlemesi için Bakanlığımızın önemli çalışmaları bulunmakta.
Küresel ekonomideki pandemi, savaş, küresel tedarik zinciri aksaklıkları ve yüksek enflasyona rağmen Türkiye ekonomisi üretmeye, istihdam sağlamaya ve Türk mallarını dünyanın dört bir yanına ihraç etmeye devam etmektedir. Bu doğrultuda uyguladığımız doğru politikalar ve stratejilerle 2000 yılında küresel mal ihracatından Türkiye'nin aldığı pay olan yüzde 0,43'lük payımız, 2022 itibarıyla yüzde 1,03 seviyesine yükselmiş bulunuyor. 2002 yılında 36,1 milyar dolar ile büyümeye yüzde 1,7 puan katkı veren ihracatımız, geçen yıl 6 kattan fazla artarak 225 milyar dolara ulaşmıştır. Aynı yıl büyümemiz yüzde 11,4 oranı ile 50 yılın en yüksek performansını yakalamış ve ihracatın katkısı yüzde 5,3 puan olmuştur. Odağında markalaşma, hedefindeyse Türkiye'den dünya markaları çıkarmak olan Turquality ve e-Turquality destek programı kapsamında birçok firmamızı destekliyor ve bu programı daha etkin hale getirecek kurgular üzerinde çalışmaya devam ediyoruz."
"İhracatçılarımıza geleneksel pazarlarımızın ötesinde alternatif ülkelerin kapısını açacağız"
Mehmet Muş, sağlanan desteklerin etkin şekilde işlemesinden duydukları memnuniyeti dile getirerek, etkin işleyişin bu desteklerin geliştirilmesinde daha da teşvik edici olduğunu söyledi.
Muş, "Bu bağlamda geçtiğimiz ağustos ayında yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı kararıyla destek mevzuatımızı tek bir çatı altında topladık. Güncel gelişmelere uyumlu, yenilikçi, esnek ve daha yalın hale getirmiş bulunuyoruz. Böylelikle başta KOBİ'lerimiz olmak üzere, her seviyede ihracatçımıza ihracata hazırlık aşamasından küresel marka olmaya kadar ihracatın her aşamasında verilen destekleri yeniledik, güçlendirdik ve başvuru süreçlerini kolaylaştırdık." dedi.
Uluslararası ticarette değişen trendleri ve ihtiyaçları dikkate alarak yeni destek mekanizmalarını ihracatçıların hizmetine sunduklarını belirten Muş, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Temmuz ayında kamuoyuyla paylaştığımız Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında hazırladığımız 328 Eylem Planı, çok kapsamlı ve iddialı bir yol haritasıdır. Bu stratejiyle ihracatımızın menzilini artırarak ihracatçılarımıza geleneksel pazarlarımızın ötesinde alternatif ülkelerin kapısını açacağız. En büyük ihraç pazarımız olan Avrupa'da başlayan resesyon, geçtiğimiz yıl hazırlıklarına başladığımız bu stratejimizin ne kadar doğru olduğunu gözler önüne sermektedir."