DP'li Altıntaş'tan ekümeniklik tepkisi
ANKARA (İGFA) - (DP Basın Merkezi – 28 Haziran 2024) Demokrat Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, 15-16 Haziran 2024 tarihlerinde İsviçre'de düzenlenen Ukrayna Barış Zirvesi sonrasında yaşanan Ekümeniklik krizine değinerek, Dışişleri Hakan Fidan’a “İktidarın Patrikhane’yi Ekümenik olarak tanıma politikası değişti mi?” sorusunu yöneltti.
Fener Rum Patriği’nin Dışişleri Bakanlığı'na bilgi vermeden yurtdışı ziyareti yapamadığını hatırlatan Altıntaş, “Ukrayna Zirvesi'ne katılmak için Patrikhane tarafından Bakanlığınıza bilgi verilmiş midir?” ifadelerini kullandı. Altıntaş ayrıca, Bakanlık tarafından zirveye katılmadan önce davetli listesi talep edilip edilmediğinin açıklanmasını talep etti.
“PATRİKHANE’Yİ EKÜMENİK OLARAK TANIMA POLİTİKASINDA DEĞİŞİKLİK Mİ OLDU?”
DP Sözcüsü Altıntaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 2010 ve 2020 yıllarında Patrikhane’nin ekümenikliğini tanıyan açıklamalar yapıldığını hatırlatarak, “Bu tutum, hükümetinizin Patrikhane politikasını yansıtmakta mıdır?” sorusunu yöneltti.
Altıntaş, Bakan Fidan’a şu soruları yöneltti:
- Fener Rum Patriği’nin Dışişleri Bakanlığı'na bilgi vermeden yurtdışı ziyareti yapamadığı bilinmektedir. Ukrayna Zirvesi'ne katılmak için Patrikhane tarafından Bakanlığınıza bilgi verilmiş midir?
- Bakanlığınız, zirveye katılmadan önce davetli listesini talep etmiş midir?
- Ortak Tebliğ’e katılım için tarafların imzası değil katılım iradesi esastır. Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla metne katılım için bir imza prosedürü uygulanmamıştır. Ancak Bakanlığınız tarafından yayınlanan açıklamada, “Fener Rum Patrikhanesi’nin isminin de imzacı olarak eklendiği” ifadesi kullanılmıştır. İmzacı ifadesi gözden mi kaçmıştır yoksa kamuoyuna yansımayan bir imza prosedürü uygulanmış mıdır?
- İsviçre, Ortak Tebliğ’in devletlerle istişaresi sırasında “sessizlik prosedürünü” açıkça bildirmiştir. Buna göre, eğer bir katılımcı Ortak Tebliğ’e katılmama yönünde bir bildirimde bulunmuyorsa, bu durum rıza olarak kabul edilmektedir. Ayrıca zirvenin resmi internet sitesinde "List of states and international organisations supporting the Joint Communiqe" (Ortak Tebliğ'i destekleyen devletler ve uluslararası örgütler listesi) başlıklı sayfada, “Ekümenik Patrikhane, Zirve’ye gözlemci olarak katılmıştır ve Ortak Tebliğ’de belirlenmiş olan ilkeleri desteklemektedir.” ifadeleri kullanılmaktadır. Dolayısıyla Patrikhane “sessizlik prosedürü” ve Zirve’nin resmi internet sitesine eklenen not vasıtasıyla, Tebliğ’in destekçileri arasında zikredilmeye devam etmektedir. Bu durumla ilgili Bakanlığınızın bir tasarrufu olacak mıdır?
- Patrik Bartholomeos tarafından zirvede yapılan konuşmada, 5 Ocak 2019 tarihinde “Ekümenik Patrikhane, Moskova Patrikhanesi'nden bağımsız, otosefal veya kendi kendini yöneten bir dini varlık olarak Ukrayna Ortodoks Kilisesi'ni kurdu.” ifadeleri kullanılmıştır. 2019 yılında Bakanlığınız tarafından Patrikhane’nin bu eylemine karşı herhangi bir açıklama yapılmış mıdır?
- Cumhurbaşkanlığı tarafından Patrikhane’ye gönderilen 26 Kasım 2020 tarihli bir davetiyede, “Sayın Ekümenik Patrik I. Bartholomeos, Rum Ortodoksları Patriği,” hitabı kullanılmıştır. Davetiyede, “Türkiye’de yaşayan azınlık cemaatlerinin liderleri ve temsilcileri ile İstanbul’da bir istişare toplantısı gerçekleştirilecektir.” ifadeleri kullanılmıştır. Bu davetiyede kullanılan hitapla ilgili olarak bugüne kadar herhangi bir tekzip yayınlanmış mıdır? Bu hitap, hükümetinizin Patrikhane politikasını yansıtmakta mıdır?
- Sayın Cumhurbaşkanı’nın 2010 yılında Başbakan sıfatıyla Yunanistan’a gerçekleştirdiği bir ziyaret esnasında kendisine yöneltilen “Fener Rum Patriği’nin Ekümenik olarak nitelenmesi sizi rahatsız ediyor mu” sorusuna “rahatsız etmez” cevabını verdiği basında yer almıştır. Bu cevap, hükümetinizin Patrikhane politikasını yansıtmakta mıdır?
- Bu bilgiler ışığında, hükümetinizin Patrikhane politikası ile ilgili bir belirsizlik olduğu ortadadır. Hükümetiniz çeşitli vesilelerle Patrikhane’nin ekümenikliğini kabul etmiş görünmektedir. Bu durumda, Ukrayna Zirvesi’nde Patrikhane’nin “Ekümenik” unvanını kullanmasına gösterdiğiniz tepkinin amacı kamuoyunda oluşan tepkiyi yatıştırmak mıdır yoksa hükümetinizin Patrikhane’yi Ekümenik olarak tanıyan politikasında bir değişiklik mi olmuştur?