Huzurevi sakinlerine 16 yıldır rehberlik yapıyor
Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nin, ikinci baharını yaşayan 299 sakininden biri de Nesibe Çelen.
Yaşam mücadelesini anlatan Çelen, Mardin'de 1934'te dünyaya geldi. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle henüz 13 yaşındayken okulu bırakan ve çalışmaya başlayan Çelen, 17 yaşında evlendi ve biri kız biri erkek 2 çocuk sahibi oldu. Uzun yıllar farklı işlerde çalışan, eşinden ayrıldıktan sonra 2 çocuğunu okutmak için de büyük mücadele veren Çelen, o yılları şöyle anlattı:
"İlk olarak mobilyacıda temizlik yapmaya başladım. Muayenehanede çalıştım. Sıhhiye'deki Meydan Sahnesi'nde tiyatroda 10 yıl görev yaptım. Kostümleri ütülüyor, kıyafetlerin söküklerini dikiyordum. Kartal Tibet, Çetin ve Mediha Köroğlu ile Kenan Işık gibi birçok ünlüyle çalıştım. Yaklaşık 20 yıl çalıştım."
Nesibe Çelen, çocuklarıyla geçirdiği zor günleri gözyaşlarıyla anlatırken " Günde üç ayrı işe giderdim. Çocuklarımın kitaplarını, üstünü başını doğru dürüst alamadım ama okuttum. Okumadım ama 'hayat diploması' aldım." dedi.
"Burada herkes aile oldu bana"
Çelen, yaklaşık 16 yıl önce Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nin önünden geçerken, nasıl bir yer olduğunu merak edip içeriye girdiğini, yetkililerden bilgi aldığını anlattı.
Çelen, "Huzurevi olduğunu öğrendim ve 'Allah'ım ne olur bana şuradan bir oda verseler de artık bir dinlensem' dedim. Çünkü, artık gücüm yetmiyordu hayata. Çok üşüyordum, yakacak yoktu evimde. Çok yoksulluk çektim. Allah, dileğimi kabul etti ve yıllardır buradayım." ifadelerini kullandı.
Şıklığı ve zarafeti dolayısıyla huzurevi sakinlerinin zaman zaman "hostes anne" diye seslendiği Çelen, "Günlerim çok güzel geçiyor ve çok mutluyum. Burada herkes aile oldu bana. Burada adımı 'hostes' koydular, herkes çok seviyor, her şeyime koşuyor benim. Mutluyum, burası benim için cennet oldu. Burada rahat ettim, dinlendim." dedi.
"Tek isteğim, oğluma yakın olabilmek"
Huzurevinin en yaşlı annesi Nesibe Çelen, çocukları kendisini ziyaret etse de Ankara'da olmadıkları için onlarla çok fazla vakit geçiremediklerini söyledi.
Çelen, en büyük isteğinin, oğluyla daha sık görüşebilmek için Aydın'a naklinin yapılması olduğunu ifade etti.
Ailelere çocuklarına sahip çıkmasını tavsiye eden Çelen, "Gençler de annelerini hoş tutsun, anne gibisi yok." değerlendirmesinde bulundu.
"Nesibe annemiz, bize çok büyük bir destek"
Nesibe Çelen'i, huzurevindeki arkadaşları da anlattı.
Çelen'in yakın arkadaşlarından Rengin Ağır, "Nesime anne, hepimizin elinden tuttu, bize gerçekten anne oldu. Hayat tecrübeleri, sezgileri çok kuvvetli, çok değerli bizim için." derken, Çelen'in "Neriman Köksal'ım" diye hitap ettiği Muzaffer Yılmazer de ellerinden geldiğince birbirlerine destek olmaya çalıştıklarını belirtti.
Yılmazer, Çelen'i anlatırken şöyle konuştu:
"O kadar çok çile çekmiş ki, oturur anlatır ağlarız. Yaşanmışlıkları var, her dediği çıkar. Nesibe annemiz, gerçekten bize çok büyük bir destek. Her zaman tecrübelerinden yararlanıyoruz, çok şey öğreniyoruz. Görmüş geçirmiş olduğu için ondan çok şey öğreniyoruz. Dedikleri çıkıyor. Mesela, 'Şu şahısla konuşma, sana zarar gelecek' der, dinlemeyiz ama bir bakarız ki söylediği çıkar. İnsanları öyle iyi tanımış ki, insanı duruşundan biliyor. Dediği gibi 'hayat diploması' almış biri."
Yılmazer ve Ağır, Çelen'i öperek Anneler Günü'nü kutladı.
Çelen'in nakil talebi değerlendiriliyor
Öte yandan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından aldığı bilgiye göre Çelen'in Aydın'daki huzurevine nakil isteği için başvurusu alındı. Koşulların ayarlanmasını takiben nakil işlemlerinin yapılabileceği belirtildi.