Sanatçı İlhan İrem son yolculuğuna uğurlandı
İrem için vasiyeti üzerine Taksim'deki Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen anma törenine tabutu Türk bayrağına sarılı olarak getirildi.
Törende bir konuşma yapan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, İlhan İrem'in özel bir sanatçı olduğunu belirterek, "Müzikseverlerin ve Türk milletinin kalbinde taht kurmuş güzel bir insandı. Bu sebeple milletimizin başı sağ olsun." dedi.
Demircan, İrem'im Anadolu'nun sevgi kültürünü popüler müzikle anlatmaya çalışan özel bir insan olduğuna değinerek, "Karanlıklardan çıkışını sevgiye bağlamış bir sanatçıydı. İşini aşk ile sevgiyle yapıyordu, sevgiyi, kardeşliği ve barışı ön plana çıkartan biriydi. Şarkılarını icra ederken dinleyicisiyle bu bağı kurabilen güçlü bir sanatçıydı. Vatanını milletini seviyordu, tabutunun Türk bayrağına sarılı olmasını özellikle vasiyet etmişti. Bütün bunlar onun hayat yolcuğunun ne kadar derin ve anlamlı olduğunu gösteriyor." diye konuştu.
İrem'in şarkılarının yaralı ruhlara şifa olduğunu vurgulayan Demircan, sözlerini İlham İrem'in 'Hayatın Üçüncü Gözü' şarkısında geçen şu mısralarla sonlandırdı:
"Çok uzak anılar çocukluğumuz
İlk öpüşün coşkusu unuttuğumuz
Hayat bir aksiseda uçurumlarda
Dağılır paramparça karşı yarlarda
Bir üçüncü göz gerek hayat sevgidir
Çöz artık gözlerini oyun bitmiştir"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da İstanbul'un bir kıymetlisini kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını ifade ederek, "İnsanların aklına kazanan duyguları yerleştiren ve sözleriyle düşündüren çok özel bir sanatçıydı." dedi.
İrem'in insana huzur veren düşündüren iyi bir ses olduğunu aktaran İmamoğlu, "Böyle bir insanın bu ülkede yaşamış olması değerliydi. Mistik bir şekilde duygularını bize gönderiyor, biz de onları hafızamıza işliyoruz ve ne zaman önümüze çıksa onunla beraber söylüyoruz. Bunu bize yaşattığı için ona minnet duyuyoruz." diye konuştu.
Yakın arkadaşı ve sunucu Erhan Konuk ise İrem'in eşi Hansu'dan bahsederken sesinin titrediğinden ve onu çok sevdiğine şahit olduğundan bahsederek, "İlhan da neyi gördüm biliyor musunuz? 'Ne kadar büyürseniz o kadar küçüleceksiniz' diye bir söz vardır. Ben İlhan'da bunu gördüm, o büyüdükçe küçülüyordu." dedi.
Sanatçı Ali Kocatepe, İrem'in ilk plağı yayınlandığında henüz 28 yaşında olduğunu dile getirerek, "Onu tanıdıkça sevdik, insan olarak Türkiye'nin genç bir aydını olarak ve çok güzel şarkıların bestecisi, söz yazarı ve yorumcusu olarak... Çok üretken ve başarılıydı, çok değerli bir düşünce insanıydı. Sevgi ve ışık dolu bir yol açtı, dik duruşunu hiç değiştirmedi, cesurdu, susmadı sözünü esirgemedi." ifadelerini kullandı.
Sanatçı Coşkun Demir de İhan İrem'in kendisine keyifli olduğu zamanlarda 'yok saçlı prensim' diye seslendiğini söyleyerek, "Aramızdaki bağ o kadar güçlüydü ki, bana yazdığı 4 şarkıdan 2 tanesi çok popüler olmuştu ve o bunu önceden söylüyordu etkili olacağını. İlhan'ım görüşmek üzere inşallah." dedi.
Müzik yazarı Yavuz Hakan Tok ise vefatların ardından yazıklanmak yerine 'iyi ki yaşadı' demek gerektiğini vurgulayarak, "İrem'in gidişiyle içimizde bir şeyler eksik olsa da söyledikleriyle, yazdıklarıyla ve yaptıklarıyla bizi nice çoğalttığına saymalı, iyi ki yaşadı." sözlerine yer verdi.
Törenin ardından İrem'in sevenleri eşi Hansu İrem'e baş sağlığında bulundu. İrem, "Sizleri çok seviyoruz, herkesle gurur duyuyorum. İnşallah birlikte olacağız, bizim birlikte olmaya ihtiyacımız var. Türkiye'nin ihtiyacı var, Türkiye'nin birliğe ihtiyacı var." sözlerini kullandı.
"Dua", "Uçun Kuşlar Uçun", "Anlasana", "Sürgün Gibi Masallarda" ve "Olanlar Olmuş" gibi unutulmaz eserlerin de aralarında olduğu çok sayıda şarkıya imza atan müzisyen ve şarkı sözü yazarı İrem'in cenazesi törenin ardından Bebek Camii'nde öğlen namazına müteakip cenaze namazı kılındı.
Namazının ardından ise son vasiyeti üzerine Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verildi.
İlhan İrem
Bursa'da 1 Nisan 1955'de dünyaya gelen İrem, 1969'da ortaokul son sınıftayken, okul orkestrasının solisti olarak müziğe ilk adımını attı.
İrem, 1970'te Milliyet gazetesinin düzenlediği liselerarası müzik yarışmasında "Meltemler" adını verdikleri orkestra ile Marmara Bölgesi birincisi oldu. Aynı orkestrayla 1970-1973 arasında Bursa'da çeşitli otellerde dans müziği şarkıcılığı yaptı.
Sanatçı, 1973'te kendi imkanlarıyla ilk 45'lik plağını çıkardı. 1973-1981 arasında, 10 adet 45'liği yayımlanan başarılı sanatçı, 1979'da yayımladığı senfonik yapıdaki "Sevgiliye" uzunçalar plağıyla akademik bir çalışma yaparak, müzik yaşamında yeni bir yola girdi.
"Sevgiliye" albümünde kendi yazdığı sözler dışında, bir Nazım Hikmet şiiri olan "Hoşgeldin"i besteleyip seslendiren sanatçı, 1984'te Bulgaristan'da düzenlenen Altın Orfe Şarkı Yarışmasında Türkiye'yi temsil etti ve Gazeteciler Özel Ödülü'nü kazandı.
Yalnızca kendi yapıtlarını seslendirmeyi sürdüren, kendine özgü bir ekol oluşturan İrem, 1980'li yıllarda öykülerini besteleyerek kurguladığı uzun soluklu müzik yapıtlarıyla, senfonik rock tarzında çalışmalara yöneldi.
Sanatçının, hikayeleri, denemeleri, şiirlerinin yer aldığı beş kitabı yayımlandı.
Soyut resim çalışmaları da yapan sanatçı, Bursa, Ankara, Antalya, Kuşadası, Dikili, İstanbul, Gölcük ve İzmir'de kişisel resim sergileri açtı. Birçok ödül alan ve 7 altın plak kazanan sanatçı, hayranları tarafından "çağdaş bir ozan" olarak görülüyordu.