Oktay, '2023'e Doğru Şehir Buluşmaları' programında konuştu

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Kendi sınırları içerisinde iktidar olan, hükümdar olan bir Türkiye'nin bağımsızlık hareketi, şimdi uluslararası alandaki vesayetle mücadele aşamasına gelmiştir. 'Dünya beşten büyüktür' diye ifade ettiğimiz bu ilke, aslında tam da bu vesayetle mücadelenin kendisidir." dedi.

Oktay, 2023'e Doğru Şehir Buluşmaları programı kapsamında Kayseri'yi ziyaret etti.

AK Parti il teşkilatında geçmiş dönemden bugüne görev alanlarla bir araya geldiği programda konuşan Oktay, Kayseri'nin iş insanları, girişimcisi ve ticari zekasıyla ön plana çıktığını ve Türkiye'nin ana merkezlerinden biri olduğunu söyledi.

"Türkiye Yüzyılı" diye ifade ettikleri yeni bir vizyonla Türkiye'nin huzuruna çıktıklarını ve yeni bir hikaye yazmak istediklerini belirten Oktay, bu yeni hikayeyi binlerce yıllık tarihten gelen tecrübeyle oluşturdukları altyapının üzerine kuracaklarını ifade etti.

Oktay, 2002'de iktidarı devraldıklarında her şeyiyle krizde ve vesayet altında olan bir Türkiye'den bahsedildiğini belirterek, böyle bir ortamda istikrarın sağlanmasının kolay olmadığını dile getirdi.

- "Dünya beşten büyüktür"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin kendi sınırları içerisindeki vesayetle mücadeleye başladığını dile getiren Oktay, "Yargı vesayeti mi dersiniz? İşte en son 15 Temmuz darbesiyle sonuçlanan ve arada birkaç defa farklı teşebbüslerle devam eden diğer anlamdaki gerek emniyette gerek ordudaki gerek diğer kurumlarda oluşan vesayetlerden mi? Her birinin ayıklanarak geldiği bir Türkiye." diye konuştu.

Şimdi başka bir vesayetle mücadeleye başlandığına dikkati çeken Oktay, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, kendi sınırları içerisinde iktidar olan, hükümdar olan bir Türkiye'nin bağımsızlık hareketi şimdi uluslararası alandaki vesayetle mücadele aşamasına gelmiştir. 'Dünya beşten büyüktür' diye ifade ettiğimiz bu ilke, aslında tam da bu vesayetle mücadelenin kendisidir." değerlendirmesinde bulundu.

Sadece 3-5 ülkenin iki dudağı arasında, bütün ülkelerin neredeyse diz çöktürülmeye çalışıldığı bir dünyada "Dünya beşten büyüktür" dediklerinde, kendilerine "Bunlar ne diyorlar?" diye bakıldığını aktaran Oktay, şöyle devam etti:

"Bugün Rusya ve Ukrayna kriziyle birlikte artık herkes, hem de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerinin kendisi, yani bu beşin kendisi de 'Evet, dünya beşten büyüktür' demeye başladı. Sadece 5 ülkenin, dünyanın farklı bölgelerinde olan her türlü olayla, her türlü krizle baş edebileceğini ve orada son sözü kendilerinin söyleyeceğini düşündükleri bir ortamda, krizi üretenlerin ve yönetmesi gerekenlerin de bu sisteme göre bu 5'ten biri olduğunda, sistemin çöktüğü de kendiliğinden ortaya çıktı."

- "Türkiye bu mücadele için hiç kimseden icazet almak zorunda değil"

Oktay, İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısına değinerek, terörün Türkiye'yi içeride ve dışarıda tehdit etmek ve sözde terbiye etmeye çalışmak için bir enstrüman olarak kullanıldığına dikkati çekti.

Türkiye olarak bunun karşısında duracaklarını, nereden gelirse gelsin, kimin olursa olsun ayrım yapmadan terörle hem yurt içinde hem yurt dışında mücadele ettiklerini ve sonuç almaya başladıklarını vurgulayan Oktay, terörle mücadele sırasında milli savunma sanayinin oynadığı önemli role işaret etti.

Oktay, Türkiye'nin artık bu mücadele için hiç kimseden icazet almak zorunda olmadığını belirterek, Türkiye'nin ortağı olduğu F35 ve ücretini ödediği F16 uçaklarını almasının hukuksuz şekilde engellendiğine dikkati çekti. Oktay, Milli Muharip Uçak'ın 2023'te havalanacağını ve 5. nesil uçakların ötesinde özelliklere sahip olacağını açıkladı.

- "Dışarıdan daha çok muhalefeti içeride gördük"

Türkiye'nin birçok alanda gösterdiği ilerlemenin, diplomaside de elini güçlendirdiğine işaret eden Oktay, şunları kaydetti:

"Dünyada sözü dinlenen sadece kendisine yazılan senaryoları uygulayan değil, kendisi senaryo yazan bir Türkiye, senaryosu yazılan aşamada işin içerisinde olan bir Türkiye, bölgesinde ve dünyadaki sorunlara çözüm üreten, alternatif çözümler üreten bir Türkiye olması gerekiyordu. Bu da diplomaside farklı bir yaklaşımı gerektiriyordu. Burada da farklı bir yaklaşım alındı. O da lider diplomasisiydi. Recep Tayyip Erdoğan gibi elimizde çok güçlü bir lider ve onun oluşturduğu bir etki alanı olduğunda, sınırın ötesindeki bu mücadele çok daha kolaylaşıyor."

Hiçbir şeyin kolay olmadığını ve bunun farkında olduklarını belirten Oktay, şöyle devam etti:

"Suriye'de bunun mücadelesini verdik. Tehdidi yerinde karşıladık. Irak'ta bunun mücadelesini verdik, tehdidi yerinde karşıladık. Libya'da bunun mücadelesini verdik. Bazıları anlamadı. 'Ne alakası var Libya ile hangi tehditten bahsediyorsunuz?' diye. Libya'yla biz mutabakat anlaşmasını imzaladığımızda, deniz yetki sınırlarıyla ilgili tehdidin nereden geldiğini hala anlayamadılar. Doğu Akdeniz'de bizi karaya hapsetmeye çalışan bir politikanın adım adım uygulanmaya çalışıldığı bir ortamda biz aslında bize çizilen haritaları yırtıp atarken, adına Sevilla denilen haritaları, başkaları bunun ne olduğunu, başkaları dediğimi de biliyorsunuz, altılı masadan bahsediyorum, Kılıçdaroğlu ve şürekasından bahsediyorum, ne olduğunu bile anlayamayacak kadar dar görüşlü veya Türkiye merkezli düşünemeyecek kadar uluslararası dışarıdan bir gözlükle Türkiye'ye bakan yerli ve milli olmayan bir muhalefet vardı. Dışarıdan daha çok muhalefeti içeride gördük."

- "Nasıl böyle bir şey söyleyebilecek kadar siyasi ihtirasa sahip olabilirsiniz?"

Muhalefetin Türkiye'de olan herhangi bir pozitif olaydan memnun olmamasını eleştiren Oktay, "Bir şeyden de mutlu olun. Yani milletin bir ferdi olmak, milletin üzüldüğüyle üzülmek, sevindiğiyle sevinmektir. Bir tanesiyle sevinin." dedi.

Oktay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Birkaç 1000 metre derinlikten herhangi bir doğal gazı, bir enerji kaynağını bulup Türkiye'nin kendi imkanlarıyla çıkarması, başka ülkelerin 5-7 yılda kullanıma sokabileceği bir projeyi 2 yılda milletin hizmetine sokabilmesi, verilebilmesi, bunu anlamaları mümkün değil. Bunu anlayabilmeleri için Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider vizyonuna sahip olmaları gerekiyor. Altısını da toplasanız, yedisini de toplasanız değil Recep Tayyip Erdoğan, Recep Tayyip Erdoğan'ın, ağır söylemek istemiyorum ama yani zekatı bile etmez."

Oktay ,Türkiye'nin gelişmesini ve cari açığını uyuşturucuyla karşılayabildiğini iddia eden bir muhalefet lideri bulunduğunu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun da bu konuda kendisini muhalefetle aynı kareye sokmaya çalıştığını ifade ederek, "Allah'tan kork. Sen yıllarca bu teşkilatın üyesi olmuşsun, yıllarca Cumhurbaşkanının yanında olmuşsun. Başbakanlığını yapmışsın bu ülkenin, Dışişleri Bakanlığını yapmışsın bu ülkenin. Nasıl böyle bir şey söyleyebilecek kadar siyasi ihtirasa sahip olabilirsiniz?" diye konuştu.

Türkiye'nin yeni bir döneme yönelik sanayide, ekonomide bağımsızlığını ilan etmesini istediklerini ve bunun için çabaladıklarını, ancak muhalefetin bununla dalga geçtiğini dile getiren Oktay, yerli otomobil konusunda Türkiye için yeni bir fırsat doğduğunu söyledi.

Oktay, "Elektrikli araçlara dönüşen ve bir sonrasında da aslında başka boyutu konuşuyoruz artık, uçan araçlar diye konuşuyoruz, bir boyuta dönüşecek bir sektörden bahsediyoruz. Doğru zamanda buna girelim dedik. Cumhurbaşkanımız da bununla ilgili hayallerinden birisiydi girdi ve sonuç aldık. 'Olmaz' dediler, 'mümkün değil.' Nasıl olacağını gösterelim dedik. Sonuç aldık, şimdi inşallah kısmet olursa 2023'te de artık caddelerimizde bu araçları hep birlikte göreceğiz." ifadelerini kullandı.

"Türkiye Yüzyılı"nda Kayseri'yi bölgesinde lider ve Türk ekonomisinde söz sahibi bir yerde görmeyi arzu ettiklerini vurgulayan Oktay, bunun, geçmişte olduğu gibi bugün de Cumhur İttifakı'ndaki güçlü duruş, birlik ve beraberlikle yapılabileceğini kaydetti.