DNA'da depolanacak fakülte bilgilerine 500 milyon yıl sonra da erişilebilecek

DNA'da depolanacak fakülte bilgilerine 500 milyon yıl sonra da erişilebilecek
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesine ait bilgilere, DNA'nın bilgi depolama aracı olarak kullanılabilmesi yöntemiyle 500 milyon yıl sonra da erişilebilecek

Fakültenin Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nüket Bilgen, yürüttükleri çalışma hakkında açıklamalarda bulundu.

Bilgen, genetiğin çok hızlı ilerleyen bir bilim alanı olduğunu, bu nedenle güncel literatürü sürekli takip ettiğini söyledi.

Literatür okumaları yaptığı sırada sentetik DNA'da bilgi depolanmasıyla ilgili çalışmaların karşısına çıktığını anlatan Bilgen, "Araştırdığımda Türkiye'de daha önce sentetik DNA'nın bilgi depolama aracı olarak kullanılmadığını gördüm. 'Bunu biz yapalım o zaman' dedim." ifadelerini kullandı.

8 santimetrelik tüpler içerisinde

"İlk olarak fakültenin tanıtım metnini, Türkçe, İngilizce ve Almanca dillerinde DNA dizisine çevirerek, 8 santimetrelik tüplerin içerisine yerleştirdik." diyen Bilgen, bu metninin ileride nasıl kullanılabileceğine ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Bunları tüpler içerisine yerleştirdim ve aynı zamanda bu dizileri PDF'ye dönüştürüp kitap şeklinde bastık. Bütün bunlar Veteriner Hekimliği Tarihi Müzemizde sergilenecek. Bilgisayar ortamında oluşturduğumuz DNA kodlarını yurt dışına gönderiyorum, DNA sentezleme merkezlerinde sentezlenip toz halinde bize iletiliyor. Bu diziler, bütün bilgiler kodlanabilir ve sentetik DNA olarak sentezlenebilir."

DNA sentezlemenin, adenin, guanin, sitozin ve timin gibi yapı taşlarının arka arkaya eklenerek dizinin uzatılması anlamına geldiğini belirten Bilgen, "Gibson yöntemi kullanılarak DNA sentezlenmiş oluyor ve toz halde tüp içerisinde konuluyor. Ama biz bu tozları da zaten gözle göremiyoruz. Toz halindeki materyal belli oranda suyla çözdürüldüğünde elimizde yaklaşık 100 nanogram/mikrolitre oranında molekül oluşuyor. O toz haline gelmesi de dondurarak kurutma yöntemi olan 'liyofilizasyon' sonucunda ortaya çıkıyor." bilgisini verdi.

"Dünya üzerinde üretilmiş bütün bilgileri DNA şeklinde depolayabiliriz"

Fakülte bilgisinin, depolama olarak çok küçük bir alanı kapladığını vurgulayan Bilgen, şöyle devam etti:

"Bu zamana kadar dünya üzerinde üretilmiş bütün bilgileri DNA şeklinde depolayabiliriz. Bu çalışma, dünyanın problemi olan veri depolama sorununa çözüm olabilir. Nitekim şöyle de bir gerçek var. Bu zamana kadar çekilmiş bütün filmler, DNA'ya kodlandığında sadece bir küp şekeri kadar yer kaplar. Fotoğraf, video, filmler, müzik, yazılı metinler gibi bütün bilgiler DNA'ya dönüştürülüp saklanabilir."

Bilgen, bu uygulamanın maliyetli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Siz 'Ben bütün hayatımı bir tüp içine sığdırmak istiyorum.' dediğinizde bu yapılabilir. Bunun sentezlenmesi için yüksek rakamlar gerekir ama insanlar hiçbir endişe duymamalı. Bu çalışma maliyet olarak daha da düşecek çünkü DNA dünya üzerindeki en önemli molekül ve bilim insanları hem bilgiye erişebilmek hem de bilgi depolamak için bu molekülü sürekli çalışıyorlar ve zaman içerisinde hızla ucuzluyor."

Doç. Dr. Bilgen, "500 milyon yıl sonra bu tüpün içerisindeki DNA dizisini çeviren kişi fakültemizin bütün bilgisine erişebilecek. Bu aynı şekilde bütün insanların saklamak istediği şeyler için de geçerli. DNA'yı kullanarak 500 milyon yıl sonrasına mesaj bırakabilirsiniz." bilgisini verdi.

"Heyecan ve gurur verici"

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan da 1842'de kurulan fakültenin en yeni anabilim dalının 27 yıllık Genetik Anabilim Dalı olduğunu söyledi.

Bu alanda yapılan çalışmaları son derece önemli bulduklarını vurgulayan Yarsan, "Nüket Bilgen hocamızın yaptığı çalışma, hem ülkemiz hem de üniversitemiz için çok heyecan ve gurur verici." değerlendirmesinde bulundu.

HABERE YORUM KAT