Kronik hastalığı olanlara Ramazan uyarısı
Sağlıklı kişilerde oruç tutmanın midenin dinlenmesi ve vücudun detoksa girmesi açısından yararlı olduğunu işaret eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Uğur Alpay, Türkiye Ajansı'na yaptığı açıklamada, kronik hastalığı bulunanların ise birçok sağlık problemleri yaşama riski nedeniyle uzmana danışmadan oruç tutmasının sakıncalı olduğunu belirtti.
TİP 2 DİYABETLİLER İÇİN DOKTOR KONTROLÜ GEREKLİ
Toplumda kronik hastalığı olan hipertansiyon, Tip 1 ve Tip 2 diyabet, astım, KOAH, kronik böbrek hastalıkları, kronik karaciğer hastalıkları ve sindirim sistemi, sinir sistemi kemik iliği hastalıkları gibi rahatsızlığı olan kişilerin oruç tutmasının sağlığı açısından risk oluşturabileceğinin altını çizen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Uğur Alpay, “Hastalıkla ilgili komplikasyonlar başlamış olanların ve özellikle Tip 1 diyabet hastalarının oruç tutması sakıncalıdır. Tip 2 diyabet hastalarının oruç tutması ve takibi ile ilgili çalışmalar olup, gerekli uygun değişikliklerle sıkı doktor kontrolü altında tutabilmeleri sağlanmaktadır. Bunun için ise mutlaka doktor muayenesi, doğru uzmanların tedavi plan yönetimi, hekim-hasta uyumu çok önemlidir” diye konuştu.
ŞEKER HASTALIĞI OLANLAR İFTARDA YEDİKLERİNE DİKKAT ETMELİ
Şeker hastalarının belirli aralıklarla sık sık yemesi gerektiğini hatırlatan Uzm. Dr. Uğur Alpay, şu uyarılarda bulundu:
“Şeker hastaları, tedavide olması gerekenin aksine akşama kadar aç kalırlar ve şekerleri düşer. İftarda yenen yemeklerle vücuda fazla miktarda glikoz kaynağı girdiğinden şeker normal düzeyinin çok üstüne çıkar. Şeker hastalığının tedavisinde vücuda çok fazla şeker kaynağı sokmamak ve pankreası zor durumda bırakmamak gerekir. Tokluk kan şekeri yüksekliği, kalp hastalıkları riskini de artırır. Şeker hastalarının kanında çok miktarda bulunan şekerin damar sertliğine neden olması nedeniyle kalbe gelen kan miktarı azalır. Bunun sonucu olarak göğüs ağrısı, kalp krizi veya ani kardiyak ölümler ortaya çıkabilir. Öğünlerden iki saat sonra ortaya çıkan tokluk kan şekeri yüksekliği de bu riski artırabilir.”
MİDE VE BAĞIRSAK PROBLEMİ OLANLAR HIZLI YEMEMELİ
Mide ve bağırsak problemi olan kişilerin orucunu açtıktan sonra veya ramazan ayı sonlarına doğru mide şikâyetleri ile geldiklerini kendilerine başvurduklarına dikkat çeken Uzm. Dr. Uğur Alpay, “Açlıktan dolayı hızlı yemek, yemek sırasında fazla su tüketimi, mideyi gerecek şekilde fazla yemek, mide- bağırsak şikâyetlerinin artmasına neden olmaktadır” ifadelerini kullandı.
KALP VE YÜKSEK TANSİYON HASTALARI İLAÇLARINI İHMAL ETMEMELİ
Hipertansiyon hastalarının da oruç tutmaları sakıncalı olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Uğur Alpay, “Tansiyon hastalığı kontrol altında olanlar ve ek şikâyetleri olmayanlar doktor kontrolünde ilaç saatlerini düzenleyerek oruç tutabilirler. Tansiyon hastaları oruç tutarken gün içerisinde tansiyonlarını sık sık ölçmeli, ilaçlarını içmeyi ihmal etmemeli, öğle saatlerinde güneşe çıkmamalı, iftar ve sahur arasında en az 2 litre su tüketmeli, aşırı tuz ve beyaz ekmek tüketiminden kaçınmalıdır” dedi.
Oruç tutmayı düşünen kalp rahatsızlığı olan kişilerin Ramazan başlamadan doktora muayene olmaları ve ilaç alım saatlerinin doktor kontrolünde düzenlenmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Uğur Alpay, “Ciddi kalp yetmezliği olan hastalar, tedavileri nedeniyle doktorları tarafından oruç tutmaya elverişli bulunmayabilirler. Çünkü bu grup hastaların iyiliği düzenli kullandıkları ilaçlar tarafından sağlanmaktadır” açıklamasında bulundu.
BÖBREK HASTALARI SU TÜKETİMİNE DİKKAT ETMELİ
Uzun süre açlık ve susuzluğun böbrek hastaları için ciddi sorun oluşturduğunu belirten Uzm. Dr. Uğur Alpay, şunları söyledi:
“Böbrek hastalığında 1-2-3. evre hastalar ve ek şikâyetleri olmayan kişiler doktor kontrolü ve gözetimi ile oruç tutabilirler. Ancak diyalize giren ve 4. ve 5. evrede olan hastalar oruç tutmamalıdır. İlk evrelerde olan böbrek hastaları; iftar ve sahur arası en az 2 litre su tüketmeli, tuzlu yiyeceklerin tüketiminden kaçınmalı ve öğle saatlerinde dışarı çıkmamaları gerekmektedir.”
MEYVE VE ŞEKERLİ GIDA TÜKETİMİ AZALTILMALI
Sağlıklı bireylerin ise Ramazan ayında beslenmelerine dikkat etmeleri durumunda ciddi faydalar sağladığını belirten Uzm. Dr. Alpay, özellikle ketojenik beslenen kişilerin aşırı acıkmadan maksimum tıbbi fayda görebileceklerini belirtti. Meyve ve şekerli gıda tüketimi azaltıldığında kan şekerinin dengelenerek insülin düzeyinin azalacağına dikkat çeken Uzm. Dr. Alpay, özellikle su ve maden suyu tüketimi başta olmak üzere yeterli sıvı alımının da oldukça önemli olduğunu kaydetti.