Obezite Cerrahisi Hakkında En Çok Merak Edilen 8 Soru!
Yayınlanma:
Dünya Sağlık Örgütü’nün 21. yüzyılın en ciddi sağlık sorunlarından biri olarak ilan ettiği obezite, dünyada her 4 kişiden birinde görülüyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün 21. yüzyılın en ciddi sağlık sorunlarından biri olarak ilan ettiği obezite, dünyada her 4 kişiden birinde görülüyor. Türkiye’de de yetişkin nüfusun yüzde 67’sinin fazla kilolu, yüzde 32’sinin obezite hastası olduğu belirtiliyor. Bir başka deyişle, ülkemizde neredeyse her 3 kişiden biri obeziteyle mücadele ediyor! ‘Vücutta sağlığı bozacak ölçüde aşırı yağ birikmesi’ olarak tanımlanan obezitenin artışına paralel olarak başta kalp damar hastalıkları olmak üzere, diyabet, solunum problemleri, kas-eklem hastalıkları ve inme gibi tüm vücudumuzu etkileyen hastalıkların sıklığında ciddi yükseliş görülüyor. Ülkemizde obezite oranlarında yaşanan artış doğrultusunda obezite ameliyatlarına olan başvurular da gün geçtikçe artıyor! Acıbadem Bakırköy Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Eyüp Gemici, günümüzde obezite cerrahilerinden çok büyük başarılar elde edilebildiğine dikkat çekerek, “Obezite cerrahisinin kilo kaybı için etkili bir tedavi seçeneği olduğu, tip 2 diyabet, hipertansiyon ve uyku apnesi gibi obeziteyle ilişkili sağlık problemlerinde de çok ciddi iyileşmeler sağladığı, yapılan çok sayıda araştırmalarla gösterildi. Üstelik toplumdaki yaygın inanışın aksine, obeziteyle ilgili edinilen tecrübeler ve teknolojik gelişmeler sayesinde, tam teşekküllü hastanelerde ve uzman ellerde gerçekleştiğinde, obezite cerrahisindeki risk safra kesesi ve diz protezi gibi ameliyatlardan daha yüksek olmuyor.” diyor. Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Eyüp Gemici, obezite cerrahisi hakkında en sık merak edilen soruları yanıtladı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu! Obezite cerrahisi hangi durumlarda uygulanıyor? Obezitenin belirlenmesinde pratik bir ölçüm olan vücut kitle indeksinden (VKİ) faydalanılıyor. Bu yöntemle obezite; kilogram cinsinden kilonun, kişinin metre cinsinden boyunun karesine (kg / m2) bölünmesiyle belirleniyor. Buna göre vücut kitle indeksi 25 ile 30 arasında olanlar fazla kilolu, 30 veya daha yüksek olanlar ise obez olarak tanımlanıyor. Ancak bu yöntem fazla kilosundan yakınan herkese uygulanmıyor. Diyet ve egzersize rağmen başarılı kilo veremeyen, ameliyat olmasında tıbbi açıdan engeli olmayan, yeme bozukluğu sorunu yaşamayan ve psikolojik açıdan dengede olan kilolu kişilere obezite cerrahisi öneriliyor. Kişinin obezite cerrahisine uygun olup olmadığı uluslararası rehberler tarafından belirlenmiş. Buna göre;
- Vücut Kitle İndeksi ≥ 40 kg/m² olan veya
- Vücut Kitle İndeksi 35- 39.9 kg/m² olan ve obeziteyle ilişkili bir veya daha fazla hastalığı olanlar (Hipertansiyon, Tip 2 diyabet, uyku apnesi, yağlı karaciğer, kemik eklem hastalıkları gibi) veya
- Vücut Kitle İndeksi 30- 34.9 kg/m² olup optimal tedaviye rağmen düzelmeyen tip 2 diyabeti olanlar, obezite ameliyatına uygun adaylar olarak kabul ediliyor.
- Gıda alımını kısıtlayan teknikler: Dünyada en sık kullanılan ve herkes tarafından bilinen bir teknik olan tüp mide ameliyatı bu sınıfta yer alıyor. Bu yöntemde amaç, mide hacmini azaltmak için mideyi küçük bir tüp haline getirip, alınan besin miktarını azaltmak
- Gıda emilimini azaltan teknikler: Bu yöntemde amaç, besinin ince bağırsaklardan emildiği yüzey alanını azaltarak vücuda daha az kalori alınmasını temin etmek. Biliopankreatik saptırma ameliyatı bu yöntemler arasında yer alıyor.
- Gıda alımını kısıtlayan ve gıda emilimini azaltan kombine teknikler: Mini Gastrik Bypass ve Roux-en-Y Gastrik Bypass ameliyatları örnek olarak verilebilir. Bu ameliyatlarda mide hacmi azaltılarak ve belirli bir miktar ince bağırsak da emilim alanı dışında tutularak kalori alımı kısıtlanıyor.
Sağlık