Ata'nın naaşının İzmit’ten Ankara’ya uğurlanışının 86. yılı özlemle anıldı

KOCAELİ (İGFA) - Atatürk’ün naaşının İzmit Tren Garı’ndan Ankara’ya uğurlanışının 86. Yıldönümü dolayısıyla gerçekleştirilen programda konuşan Başkan Hürriyet, “Ata’mızın naaşını İzmit Tren Garı’ndan uğurlarken dökülen gözyaşları, o gün olduğu gibi bugün de aynı derin sevgiyi, saygıyı, vefayı ve büyük özlemi yansıtıyor” dedi

Mimarlar Odası Tarihi Binada gerçekleşen programda İzmit Belediyesi Kent Orkestrası tarafından Atatürk’ün en sevdiği şarkılardan oluşan özel bir akustik müzik dinletisi yapıldı.

Ardından, Atatürk’ün İzmit ve milli mücadele dönemindeki izlerini yansıtan “Atatürk ve İzmit” konulu kısa film gösterimi ile izleyiciler geçmişe bir yolculuğa çıkarıldı.

Etkinliğin kapanış bölümünde ise, Marmara Üniversitesi Mimarlık Tarihçisi Doç. Dr. Neval Konuk Halaçoğlu “Memleket Özlemiyle Atatürk’ün Vedası” başlıklı söyleşi gerçekleştirdi. Halaçoğlu, Atatürk’ün İzmit ile olan manevi bağını ve mirasını ele alarak izleyicilere derin bir tarihsel perspektif sundu.

Programda konuşan İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmit’ten Ankara’ya uğurlanışını anmak ve onun aziz hatırasını bir kez daha yâd etmek için bir aradayız. Yine boğazlarımızda kelimelerin düğümlendiği, gözlerimizin dolduğu, kalplerimizin aynı özlemle çarptığı bir gün bugün. 86 yıl geçti aradan… O’nun bizlere bıraktığı emanetler, gösterdiği hedefler ve çizdiği ışıklı yol, dün olduğu gibi bugün de yine bizimle. Öyle ki, her 10 Kasım’da ve ardından gelen bu anlamlı günde, onu uğurlamanın buruk hüznünü yaşarken, onun eserlerine sahip çıkmanın gururunu bir kez daha hissediyoruz" dedi.

"Ata’mızın naaşını İzmit Tren Garı’ndan Ankara’ya uğurlarken dökülen gözyaşları, o gün olduğu gibi bugün de aynı derin sevgiyi, saygıyı, vefayı ve büyük özlemi yansıtıyor" diyen Başkan Hürriyet, "Ata’mızın İzmit’e yaptığı ziyaretler, burada gerçekleştirdiği ilk ve tek basın toplantısı, kentimizin tarihine kazınmış altın harflerdir. O gün ‘Kadınlar eninde sonunda haklarını alacaktır’ diyerek sadece temennisini değil, bir inancı da dile getirmiştir. Bugün kadınların bu haklara sahip olması, onun vizyonunun bir sonucudur. Onun aziz hatırası önünde eğiliyor ve diyoruz ki; Ne mutlu Atatürk’ün evlatlarıyız! Ne mutlu onun yolundan gidenlere! Ne mutlu Ata’mızın emanetlerine sahip çıkanlara!” diye konuştu.