- WRI Türkiye’nin düzenlediği 11. Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu’nda kent içi ulaşım, sürdürülebilirlik çerçevesinde ele alındı
- WRI Ross Center for Sustainable Cities Global Direktörü van den Berg: “Toplumun tüm kesimleri kent ekonomilerinden eşit derecede faydalanamıyor ve iklim krizinin artan etkileri nedeniyle birçok insan tehlike altında. Global veya yerel kalkınma ve iklim hedeflerine ulaşabilmek için ulaşımdan arazi kullanımına, binalardan altyapıya kadar şehirlerin sistemlerini dönüştürmemiz gerekiyor”
- WRI Türkiye Direktörü Dr. Cansız: “İklim kriziyle global mücadelenin ve Türkiye’nin 2053 sıfır emisyon hedefine ulaşabilmesinin yolu, kent içi sürdürülebilir ulaşımdan geçiyor. Toplumun tüm kesimlerinin erişilebilirlik ve hareketlilik ihtiyacına cevap veren, araç değil insan odaklı, insan ve ekosistem sağlığını gözeten ulaşım politikalarının ve uygulamalarının geliştirilmesi şart”
Sürdürülebilir şehirler yaratmak için çalışmalar yürüten
WRI Türkiye,
11. Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu’nu düzenledi.
KAVŞAK Ağı Uluslararası Etkinliği başlığı altında gerçekleştirilen sempozyumda, kent içi ulaşım sürdürülebilirlik çerçevesinde ele alındı. Açılış konuşmalarını
WRI Ross Center for Sustainable Cities Global Direktörü Rogier van den Berg ve
WRI Türkiye Direktörü Dr. Güneş Cansız’ın yaptığı etkinliğe, aralarında sürdürülebilir kentsel hareketlilik alanında araştırmalar yapan
Rupprecht Consult Kıdemli Danışmanı Dr. Susanne Böhler-Baedeker ve
WRI Ross Center for Sustainable Cities’in kentsel değişim ve dönüşüme dikkat çekmek için hayata geçirdiği global yarışması WRI Ross Center Prize for Cities’in 2020-2021finalisti
Kounkuey Design Initiative’in
İcra Direktörü & Kurucu Başkan Joe Mulligan gibi isimlerin bulunduğu, dünyadan ve Türkiye’den birçok uzman katıldı.
WRI Ross Center for Sustainable Cities Global Direktörü van den Berg şunları söyledi: “WRI olarak, sürdürülebilir şehirlerin sürdürülebilir bir geleceğin temel bir parçası olduğuna inanıyoruz. Şehirlerde yaşayanların sayısı gün geçtikçe artıyor ve küresel ısınmayı 1.5 derecenin altında tutmak için 2050 yılına kadar tüm şehirlerin net sıfır olması gerekiyor. Fakat toplumun tüm kesimleri kent ekonomilerinden eşit derecede faydalanamıyor ve iklim krizinin artan etkileri nedeniyle birçok insan tehlike altında. Ulaşımdan arazi kullanımına, binalardan altyapıya kadar şehirlerin sistemlerini dönüştürmeden global veya yerel kalkınma ve iklim hedeflerine ulaşmanın mümkün olmadığı açık. Ancak diğer taraftan bunu başarabileceğimiz de ortada. Araştırmalar, mevcut olan düşük karbonlu şehir çözümlerinin ekonomik ve sosyal anlamda büyük faydalar sağladığını gösteriyor. Sürdürülebilir şehirlerden yararlanarak herkes için daha iyi bir dünya yaratma fırsatımız var.”
İNSAN VE EKOSİSTEM SAĞLIĞINI GÖZETEN ULAŞIM POLİTİKALARI“Günümüzde 4,3 milyardan fazla kişi, yani dünya nüfusunun yüzde 55'i kentlerde yaşıyor. Aynı zamanda şehirler, iklim krizinin en önemli sebeplerinden olan küresel emisyonların yaklaşık yüzde 80'inden sorumlu. Isınma, enerji ve sanayiyle birlikte kent içi ulaşımda kullanılan fosil yakıtlı araçlar da iklim krizini körüklüyor” diyen
WRI Türkiye Direktörü Dr. Cansız sözlerine şunları ekledi: “İklim kriziyle global mücadelenin ve bu kapsamda Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşabilmesinin yolu, kent içi sürdürülebilir ulaşımdan geçiyor. Toplumun tüm kesimlerinin erişilebilirlik ve hareketlilik ihtiyacına cevap veren, araç değil insan odaklı, insan ve ekosistem sağlığını gözeten ulaşım politikalarının ve uygulamalarının geliştirilmesi şart.”
Rupprecht Consult Kıdemli Danışmanı Dr. Böhler-Baedeker ise şuna dikkat çekti: “Ulaşım planı uygulamasının sürekli olarak geliştirilmesi ve modernize edilmesinin, yaşanabilir şehirler, sürdürülebilirlik ve iklim nötr hedeflere ulaşma çabalarında şehirler ve bölgeler için daha iyi ve gerçekleştirilebilir sonuçlar getirdiğine inanıyoruz. Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planları aracılığıyla yerel yol haritaları için stratejik ve pratik bir çerçeve sunarak hareketlilik eylemleri ve projelerinin uygulanmasını hızlandırmayı amaçlıyoruz.”
İLK KENT İÇİ ULAŞIM AĞI KAVŞAKSempozyumun odağında bu yıl, Türkiye’de sürdürülebilir kent içi ulaşımı geliştirmeye odaklanan ilk ağ olan ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Sivil Toplum Aracı ve Medya – Sivil Toplum Ağlar ve Platformlar Destekleme Programı kapsamında hazırlanan KAVŞAK vardı. KAVŞAK, WRI Türkiye’nin koordinasyonunu üstlendiği
, kamudan özel sektöre, akademiden medyaya çeşitli alanlardan kurumların bir araya geldiği, sürdürülebilir ulaşım yaklaşımını benimsetmek ve bu uygulamaları ulusal ölçekte hayata geçirmek için çalışan bir sivil toplum ağı. Projenin hedefi, paydaşların sürdürülebilir ulaşım konusunda seslerini duyurabilmek, kamuya destek olacak çözümler üretmek ve politika geliştirme süreçlerinde yer almalarını sağlamak.Etkinlikte, uluslararası proje ekibi tarafından tüm yönleriyle ele alınan KAVŞAK projesiyle birlikte Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planları da etraflıca tartışıldı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da ilham verici, örnek sürdürülebilir şehir uygulamaları incelendi, hep birlikte daha yaşanabilir şehirler tasarlamak ve hayata geçirmek için çözümler arandı. 11. Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu’na
, Marmara Belediyeler Birliği tarafından düzenlenen Türkiye’nin
ilk ulusal kent forumu MARUF (Marmara Urban Forum)ev sahipliği yaptı. Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı