Beko, iklim krizine ve çevresel sorunlara dikkat çekmek için hayata geçirdiği oyun projesi DOMINO: The Little One’ı tanıttı. Gezegenin geleceği için sürdürülebilir teknolojiler geliştiren marka, Domino karakteriyle, iklim krizi odağında ekosistemin sürekliliğini etkileyen sorunlara karşı atılabilecek bireysel adımlar konusunda farkındalığı artırmayı hedefliyor.
Dört bölümden oluşan DOMINO: The Little One oyununun kahramanı Domino; plastik kirliliği, karbon emisyonları, hava kirliliği, su kirliliği, ekolojik dengesizlik, genetiği değiştirilmiş besinler ve orman yangınları gibi çevresel sorunlarla yüzleşiyor. Sürdürülebilirlik odaklı, 2.5D bir video oyunu olan DOMINO: The Little One, dramatik bir görsel dünya ve etkileyici efektler eşliğinde gezegeni tehdit eden felaketlere ve sorunlara dikkat çekiyor. DOMINO: The Little One 23 Kasım 2023 tarihinden itibaren, Steam, IOS ve Android cihazlardan indirilebilecek.
Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer, “DNA’sında sürdürülebilirlik ve sağlıklı yaşam fayda odağı bulunan Beko markamız, iklim kriziyle mücadele etmek için DOMINO: The Little One ile oyun dünyasına adım atıyor. Bugün, oyun sektörü dünya genelinde 3 milyardan fazla kullanıcıya ulaşırken ülkemiz dünyada en çok video oyunu oynayan 5’inci ülke konumunda bulunuyor. Gaming & Esports 2023 raporuna göre 18-24 yaş aralığında haftalık oyun süresi ortalama 10 saati buluyor. Olağan üstü hızla büyüyen bu sektörün dönüştürücü gücünden faydalanarak farkındalığı artırmayı ve tüm tüketicilerimizi iklim kriziyle mücadeleye dahil etmeyi hedefliyoruz. Özellikle gençlerimiz her gün oyun aracılığıyla iklim krizinin etkilerini bizzat deneyimleyerek bu farkındalığı güçlü bir şekilde kazanacaklar. Beko markamızın Cumhuriyetimizin 100. yılında hayata geçirdiği oyun projesi DOMINO: The Little One ile gezegenimiz için pozitif domino etkisi yaratmayı amaçlıyoruz” dedi.
2050 yılına kadar tüm küresel operasyonlarında net sıfır emisyon hedefleri bulunduğunu belirten Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlıklı bir yaşamın, sağlıklı bir gezegenle mümkün olacağına inanıyoruz. Bu sebeple de hem üretimde hem de ürünlerimizde sürdürülebilirliğe odaklanıyoruz. 2022 yılı itibariyle küresel operasyonlarımızın %65’ini yeşil elektrikten karşıladık. 2030 yılına kadar, üretim tesislerimizin bulunduğu tüm ülkelerde yeşil elektrik oranını %100’e çıkarmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilir teknolojiler geliştirmek de iklim kriziyle mücadelede kritik önem taşıyor zira Türkiye’de konutlarda beyaz eşyalar, küçük ev aletleri ve iklimlendirmenin elektrik tüketimindeki payı ortalama %70’in üzerinde. Biz de enerji ve su verimli ürünler geliştirmenin yanında geri dönüştürülmüş malzemelerden ürettiğimiz teknolojilerle atık miktarını azaltıyor, çevrenin korunmasına katkı sağlıyoruz.”
Basın lansmanında konuşan Arçelik Global İletişim Kıdemli Direktörü Zeynep Özbil ise, “Oyun sektöründe de güçlü bir sürdürülebilirlik hareketine tanık oluyoruz. Oyunların, artık eğlence aracı olmanın ötesine geçerek önemli ölçüde kültürel ve ekonomik etkiye sahip birer iletişim aracı haline geldiğini görüyoruz. Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) kurduğu Playing For The Planet Alliance platformunun 400.000 oyuncu ile gerçekleştirdiği araştırmaya göre, katılımcıların %70’i tüketim alışkanlıkları ve çevresel farkındalıkları konusunda değişmeye açık olduklarını belirtiyor. Katılımcıların %81’i oyun deneyimlerine katkıda bulunması halinde çevresel içerik için ödeme yapmaya hazır. %68’i ise oyunlarda daha fazla sürdürülebilirlik teması görmek istediklerini paylaşıyor. Bu araştırma sonuçları birey olarak yaptığımız seçimlerin, ne kadar küçük olursa olsun, dünya ve iklim üzerinde ne denli büyük bir etki yaratabileceğini gösteriyor” dedi.
Beko markasının iklim kriziyle ilgili farkındalığı artırmak için oyunun hikâye anlatma gücünden yararlandığını ifade eden Özbil, şunları söyledi: “DOMINO: The Little One çocuklar için yapılmış ya da eğitim odaklı bir oyun değil. Günümüzün insan davranışlarını tarafsız bir gözle eleştiren, çevre problemlerini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren ve kendimize sormaya korktuğumuz soruları soran bir deneyim projesi. Oyunda baş kahramanımız Domino’nun iklim felaketleriyle mücadelesine yardımcı oluyoruz. DOMINO: The Little One senaryosundan yazılımına, görsel efektlerinden, seslendirme ve müziklerine kadar tamamen Türk bir ekip tarafından tasarlandı. Bugün burada çıktığımız yeni yolculukta, bizlerin koyacağı her bir taşın domino etkisiyle gezegenimizin geleceği için fark yaratacağına inanıyoruz.”
Lansmanda konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Dijital Oyun Tasarımı Bölüm Başkanı ve BUG LAB Kurucu Direktörü Doç. Dr. Güven Çatak da oyun endüstrisinin dönüştürücü gücüne dikkat çekerek “Değişim için oyunlar özellikle odaklandığımız bir alan. Bugün burada oyunların bir fark yaratabileceğine dair önemli bir adım daha atıyoruz. En önemlisi bunu Türkiye’de yapıyoruz. Beko ile burada ilk taşa dokunuyoruz. Beko, kendi sektöründe oyun dünyasına adım atan ve girişimde bulunan ilk şirket. Önümüzdeki yıl oyun sektörünün cirosunun 200 milyar doları aşması bekleniyor. Bunun yüzde neredeyse 50’si mobilden oluşuyor. Oyun sektörü dev bir pazar. 80’li yıllardan itibaren her jenerasyonda oyunlara olan ilgi artıyor. Oyunlar gerçek dünyada da sosyal değişim ve etki yaratabiliyor. Oyunlar sınırı aşan ortak bir dile sahip. Din, dil, ırk ayırt etmeden birçok farklı kişi ve coğrafyaya ulaşabiliyor ve insanları bir araya getiriyor. Aslında bir oyun okuryazarlığından, ortak bir dilden bahsedebiliriz. Değişim için tasarlanan oyunlardan biri olan Domino: The Little One da farkındalık ve empati yaratıyor” dedi.
Beko, bugüne kadar inovatif teknolojileri ve fayda odaklı projeleriyle dünyada milyonlarca eve ulaştı. Hem gezegenin hem de bireylerin sağlığına katkı sağlamayı hedefleyen marka, geliştirdiği sürdürülebilir teknolojilerle tüketicilerin doğa dostu seçimler yapmasına ve böylece ekolojik ayak izlerinin azalmasına destek oluyor.
Beko’nun sürdürülebilir teknolojilerinden SaveWater ile kurutma makinesinde toplanan su, çamaşır makinesinin yıkama suyu olarak kullanımıyla su tasarrufu sağlıyor. Bulaşık makinelerinde ise kurutmaya hazırlık için ikinci durulama suyu ısıtılarak güvenli şekilde depolanıyor. Biriken durulama suyu takip eden çevrimin ana yıkama adımında kullanılarak su tasarrufunda süreklilik sağlanıyor.
Arçelik Türkiye’deki beyaz eşya üreticileri arasında kendi geri dönüşüm tesisini kuran ilk ve tek şirket. 2014-2022 yılları arasında, Eskişehir ve Bolu’daki Atık Elektrikli ve Elektronik Eşya (AEEE) tesislerinde 1,7 milyon adet ürün geri dönüştürüldü. İki tesiste geri dönüştürülen atık ürünlerle, yaklaşık 214.000 ton karbondioksit salımını azaltıldı.