Samsung, SmartThings Energy gibi verimlilik sunan inovasyonlar sayesinde yeni Bespoke ev aletleri serisinde kullanıcıların hem enerjiden hem de maliyetlerden tasarruf edebilmesini sağlıyor.
Yeni seri; çamaşır yıkama esnasında ortaya çıkan mikroplastiklerin azaltılmasına yönelik yeni yıkama ve filtre özellikleri sunuyor. Bu yıkama özelliklerinden biri de EU Ecodesign yasasına göre dahil olan ve çamaşır makinelerinde yer alan Eco 40-60 programı. Samsung’un yenilikleri sayesinde kullanıcılar, çevreye olan bireysel etkilerini azaltarak, çevrenin korunmasına destek olabiliyor.
Samsung Electronics Dijital Ev Aletleri Birimi Ar&Ge Başkanı Moohyung Lee, yaptığı değerlendirmede, “CES 2023’te tanıttığımız yeni teknolojiler, sürdürülebilirliği tüketici deneyiminin merkezine koyuyor. Hedefimiz, global düzeyde en yüksek enerji verimliliğini sunabilen ev aletleri markası haline gelmek. En yeni ürün ve iş birliklerimiz sayesinde sürdürülebilirliği daha geniş kitlelerin yaşamının bir parçası haline getireceğiz” dedi.
Samsung’un SmartThings Platformu’na bağlı cihaz sayısı bugün 80 milyonu aştı. SmartThings Platformu, kullanıcıların ev kaynaklı karbon ayak izini azaltabilmesine yönelik yeni yöntemler sunarak genişlemeye devam ediyor. SmartThings Energy’nin Yapay Zeka Destekli Enerji Takip ve İzleme Modu artık her zamankinden daha güçlü. Yapay Zeka Destekli Enerji Modu, daha fazla cihaz ve bölgede desteklenirken enerji tasarrufunu da artırıyor. Bu özelliğe sahip bozdolaplarında yüzde 15 daha fazla enerji tasarrufu sağlanırken, klimalarda bu oran yüzde 20’ye ulaşıyor. Bu özelliğe sahip çamaşır makinelerinin bazı yıkama programlarındaysa enerji tasarrufu yüzde 35’i buluyor.
SmartThings Energy hizmetinde yaptığı geliştirmeler sayesinde ABD Çevre Koruma Kurumu (EPA) Samsung’u Akıllı Ev Enerji Yönetim Sistemleri (SHEMS) sertifikasına layık gördü. SmartThings, bu sertifikayı alan, kitlesel olarak piyasaya sürülen ilk Akıllı Ev Enerji Yönetimi Sistemi oldu. Sertifika, bağlantılı cihazların yönetilmesi ve otomasyonunu sağlayarak tüketicileri enerji kullanımı konusunda bilinçlendiren akıllı ev aletleri ve hizmetlerine veriliyor. Akıllı ev ürünlerinin bu sertifikayı alması için enerji tasarrufunu ve maliyetleri azaltmayı teşvik etmesi gerekiyor.
EPA ayrıca, Samsung’un bazı ev aletlerine 260 adet ENERGY STAR® sertifikası verdi. Bu sertifikalardan 43’ü ‘En Verimli’ sınıfında yer alıyor. Samsung, on yılı aşkın süredir ENERGY STAR sertifikaları konusunda liderliği göğüslüyor. Ayrıca ENERGY STAR Kurumsal Taahhüt Ödülü’nü alan yalnızca birkaç markadan biri.
Samsung, enerji bağımsızlığını daha fazla eve taşımak için evde sıfır karbon inisiyatifine Smart City Project (Akıllı Kent Projesi) ile yeni bir kilometre taşı daha ekledi. Sterling Ranch ve teknoloji ortağı Siemens işbirliğiyle geliştirilen Smart City Project kapsamında Sterling Ranch, Littleton Colorado’da 30 bin kişinin yaşayacağı sürdürülebilir bir konut projesi inşa edecek.
Smart City Project’te verileri takip eden ana etkileşim uygulaması olarak Samsung SmartThings Energy uygulamasını kullanılacak. Bu kapsamda Samsung ev aletleri de enerji, su ve doğalgaz kullanımına ilişkin gerçek zamanlı bilgi sağlayacak. Proje genelinde güneş panelleri ve ev aküleri enerji üreterek depolayacak. Enerji verimliliğine sahip ev aletleri de sarfiyatı azaltarak ve su kullanımını takip ederek kaynakların korunmasına destek olacak.
Samsung’un Resideo ile yaptığı işbirliği yalnızca Smart City Project ile de sınırlı değil. Samsung ve Resideo, Samsung cihazlarının Resideo’nun akıllı şebeke çözümlerine bağlanması üzerinde çalışıyor. Böylece Samsung kullanıcılarının Kaliforniya ve Teksas’taki enerji yönetimi programlarıyla entegrasyonu sağlanacak. Bu çalışma, Resideo’nun alanında öncü enerji tasarrufu teşvik hizmetinin kapsamını genişleterek, SmartThings Energy’nin sunduğu tasarruf oranını yükseltecek. Bu sayede gelecekte daha fazla tüketicinin kitlesel olarak akıllı şebeke sistemine geçebilmesi sağlanacak.
Sürdürülebilir bir gelecek için cihazların çevreye etkisini azaltmak hayati önem taşıyor. Samsung ve Patagonia, bir yılı aşkın bir süredir giysilerdeki mikroplastiklerin çamaşır yıkama sonrası okyanus ve diğer su kaynaklarında yarattığı kirliliğin önlenmesi için çalışıyor. Samsung’un geliştirdiği yeni Mikrofiber Azaltımı Döngüsü ve filtre teknolojileri de bu işbirliğinin sonucunda ortaya çıktı. Mikroplastiklerle mücadelede çok önemli bir aşama olan Mikrofiber Azaltımı Döngüsü, mikroplastik emisyonunu yüzde 54 oranında azaltacak. Halihazırda Avrupa’da kullanımda olan bu teknoloji, bu yılın Şubat ayından itibaren Kore’de ve yakın bir zamanda ABD’de kullanılmaya başlanacak.
Mikrofiber Azaltımı Döngüsüne benzeyen, Samsung ve Patagonia’nın geliştirdiği bir diğer teknoloji de Mikrofiber Azaltımı Filtresi. Bu teknoloji de su ekosistemlerindeki mikrofiber kirliliğinin önlenmesine yönelik büyük potansiyel taşıyor. Mikrofiber Azaltımı Filtresiyle mikroplastikler yıkama esnasında filtrelenerek, su kaynaklarına karışması önlenecek. Filtre, 2023’ün ikinci yarısından itibaren Avrupa’daki bazı Samsung çamaşır makinesi modellerinde satışa sunulacak. Filtrenin ayrıca satın alınması ve markası fark etmeksizin piyasadaki tüm çamaşır makinelerinde kullanımı da mümkün olacak.
Samsung’un çamaşır makinesi teknolojisinde geliştirdiği son inovasyonlar, önümüzdeki yıllarda kullanıcıların da çevre konusunda inisiyatif almasını kolaylaştıracak. Çamaşır makineleri ve buzdolapları için sağlanan, sınıfında öncü 20 yıllık garanti süresi de benzer bir katkı sağlayacak. Ev aletlerinin Dijital İnverter Teknolojilerini kapsayan uzun garanti süreleriyle bu ürünlerin kullanım ömrü artacak. Bu da atık yönetimi konusunda çevre dostu bir yaklaşım ortaya koyuyor. Bespoke serisi buzdolapları, özelleştirilebilir cam kapak tasarımlarıyla daha uzun kullanım süreleri sağlıyor. Böylece kullanıcılar halihazırda kullandıkları ev aletlerini kişiselleştirebiliyor ve uzun yıllar farklı görünümleri sayesinde kullanabiliyor.