Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), bu yıl 6-18 Kasım tarihlerinde Mısır'ın Şarm el-Şeyh kentinde düzenlenecek BM İklim Değişikliği 27. Taraflar Konferansı (COP27) öncesinde "Uyum Açığı: Çok Az, Çok Yavaş - İklim Uyum Planlarındaki Başarısızlık Dünyayı Riske Atıyor" başlıklı raporunu yayımladı.
Rapor, iklim değişikliğiyle mücadele planlarının finansmanı ve uygulamasındaki küresel çabaların artan risklere ayak uyduramadığını ortaya koyuyor ve iklim planlarını eyleme dönüştürmek için gereken finansman açığının kapatılmasının küresel bir öncelik haline getirilmesi çağrısında bulunuyor.
Buna göre, sanayi öncesi döneme göre küresel sıcaklık artışı 1,1 derecenin üzerine çıkarken, bu sıcaklık artışının derin etkileri Afrika'da uzun dönemli kuraklık, Güney Asya'da benzeri görülmemiş seller ve kuzey yarımkürede şiddetli yaz sıcakları olarak öne çıkıyor.
Küresel sıcaklık artışının yüzyıl sonuna kadar 1,5 dereceyle sınırlandırılmasının hedeflenmesine rağmen bu hedefe yönelik planların yetersiz kaldığı ve mevcut planların 2,4 ila 2,6 derecelik sıcaklık artışına yol açabileceği hesaplanıyor.
Buna karşın, iklim değişikliğiyle mücadele planlarının eyleme geçirilmesi için sağlanan finansman oldukça yetersiz seviyede bulunuyor.
Gelişmekte olan ülkelere uyum ve emisyon azaltımı için sağlanan toplam finansman 2020'de bir önceki yıla göre yüzde 4 artarak 29 milyar dolara ulaşırken, bu ülkelerde 2030'a kadar yıllık 160 ila 340 milyar dolar arasında, 2050'ye kadar 315-565 milyar dolar arasında finansman ihtiyacının ortaya çıkacağı tahmin ediliyor.
Rapor, uyum açığının kapatılmasını önlemek için benzeri görülmemiş bir siyasi irade ortaya konulması ve uzun vadeli yatırımların bir an önce hayata geçirilmeye başlanması için çağrıda bulunuyor.
"En kırılgan durumdaki topluluklar bedel ödüyor"
UNEP İcra Direktörü Inger Andersen, rapora ilişkin değerlendirmesinde, "2022 boyunca gördüğümüz gibi, iklim değişikliği insanlığa darbe üstüne darbe indiriyor. Dünya, iklim değişikliğinin etkilerini sınırlandırmak için sera gazı emisyonlarını acilen azaltmalı. Ancak, halihazırdaki ve gelecek etkilere uyum sağlama çabalarını da acilen artırmalıyız. Ülkelerin Glasgow İklim Paktı'ndaki güçlü sözlerinin, COP27'den başlayarak uyum yatırımlarını ve sonuçlarını artırmak için güçlü eylemlerle desteklemesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise ülkelerin, insanları iklim krizinin şimdiki ve gelecekteki etkilerinden korumakta başarısız olduğuna işaret etti.
İklim krizine karşı en kırılgan toplulukların bedel ödediğini ve finansman konusunda en arka sıralarda yer aldığını belirten Guterres, şunları kaydetti:
"Dünya hem sera gazı emisyonlarının artışını durdurma hem de artan riskler ışığında adaptasyonu planlama, finanse etme ve uygulama konusunda ihtiyaç duyulan çabaları başlatma konusunda çok yetersiz kalıyor. Gelişmekte olan dünyada adaptasyon ihtiyacı büyük bir artışla 2030'a kadar yılda 340 milyar dolara kadar fırlayacak. Gerekli olan bu büyük miktara rağmen günümüzde adaptasyon desteği bu miktarın onda birinden daha az."