İSTANBUL (İGFA) - Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğinin korunması adına önemli bir adım atan Vaillant Türkiye, Doğa Derneği ile 2015 yılından bu yana sürdürülen, Küçük Akbabaları Koruma Projesi’nin bir yıllık raporunu paylaştı. 2023 yılında da kesintisiz devam eden çalışmalarda koruma, araştırma ve farkındalık yaratma konuları önemli bir yer tutarken, tehditleri azaltma çalışmaları da önceliklendirildi. Çalışmalar kapsamında Mersin Bölgesi’nde yeni küçük akbaba yuvalarının belirlenmesi, nesli tükenme altında olan türün geleceği açısından önemli bir bulgu olarak kayda geçirildi.
33 YENİ YUVA TESPİT EDİLDİ
Proje kapsamında gerçekleştirilen çalışmalarla, 33 yeni küçük akbaba yuvasının belirlenmesi ve koruma altına alınması sağlandı. Mersin bölgesinde yapılan araştırmalar, bu türün üreme ve beslenme alanları hakkında kritik bilgiler sunarken, yerel toplulukların da projeye dahil edilmesiyle çobanlar ve muhtarlar gibi gruplar arasında bir bilgi ağı oluşturuldu. Bu iş birliği, yasadışı avlanma ve yaşam alanlarının daralması gibi tehditlere karşı mücadelede önemli bir güç birliği oluşturdu.
Vaillant Türkiye ve Doğa Derneği'nin iş birliğiyle yürütülen Küçük Akbabaları Koruma Projesi, önemli adımlar atarak türün korunmasına yönelik somut sonuçlar elde etti. Proje, küresel nüfusu 12 bin ile 38 bin arasında değişen ve Türkiye'deki nüfusunun 1.500-3.000 çift arasında olduğu tahmin edilen küçük akbabaların korunmasına odaklanıyor. Bu kapsamda, Mersin Bölgesi'nde tespit edilen yuvalar izleme altına alındı ve bölge, küçük akbabaların önemli üreme ve beslenme alanlarından biri olarak belirlendi. Ayrıca, yerel çobanlar, muhtarlar ve karar vericilerle bilgi alışverişi sağlayan bir “çoban ağı” kuruldu. Proje, küçük akbabaların karşılaştığı tehditlere karşı önlemler alınmasını ve bu konularda farkındalık yaratılmasını sağladı. Farkındalık yaratma amacıyla sosyal medya paylaşımları yapıldı, festivaller düzenlendi, podcastler ve bilimsel makaleler yayınlandı. Bu çabalar, küçük akbabanın korunması ve geleceğinin güvence altına alınmasına yönelik somut sonuçlar üretiyor.
TÜRÜN GELECEĞİ ÇALIŞMALARA BAĞLI
Projenin hedefleri arasında, Türkiye'nin yanı sıra Avrupa, Asya ve Afrika'nın bazı bölgelerinde bulunan ve nesli tehlike altındaki önemli bir yırtıcı kuş türü olan küçük akbabaların yaşam alanlarının korunması, nüfuslarının artırılması ve gelecek nesiller için bu benzersiz türün sürdürülebilirliğinin sağlanması yer alıyor. Türün neslinin tehlike altında olması sebebiyle bu iş birliği, ulusal ve uluslararası düzeyde de büyük önem taşıyor.
“SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA KORUMA MODELİNİN GELİŞTİRİLMESİNE KATKI SUNUYORUZ”
Vaillant Group Türkiye Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ufuk Atan,
Doğa Derneği ile yürütülen projeyle, sadece küçük akbabaların korunmasına odaklanmadıklarını, aynı zamanda çevre bilincinin artırılması ve sürdürülebilir bir doğa koruma modelinin geliştirilmesine de katkı sağladıklarını belirtti. Atan şunları söyledi;
“Proje kapsamında gerçekleştirilen medya iletişimleri, bilimsel çalışmalar ve yerel topluluklarla iş birliği, türün korunması ve geleceğinin güvence altına alınması adına umut verici gelişmeler olarak öne çıkıyor. Bu başarılı iş birliği, diğer türlerin korunmasına yönelik çalışmalara da örnek teşkil ediyor ve gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir dünya bırakma hedefine katkıda bulunuyor.”
“TEHDİT FAKTÖRLERİNİ AZALTMAK İÇİN ÇALIŞMALARA ARA VERMEDEN DEVAM EDİLECEK”
Doğa Derneği Genel Koordinatörü Serdar Özuslu da proje ile nesli küresel ölçekte tehlike altında olan küçük akbabalar için önemli bulgular elde edildiğini kaydederek şöyle konuştu;
“Yereldeki paydaşlarla kurulan ilişkiler sayesinde çalışmalarımızın etki alanı genişlemiş durumda. Farkındalık çalışmalarımız ise artarak devam ediyor. Dokuz yıldır sürdürülen projenin 2023 yılı döneminde en büyük bulgularından biri Mersin bölgesinin önemli bir küçük akbaba yaşam alanı olduğunun ortaya çıkması oldu. Mersin’deki küçük akbaba farkındalık çalışmalarımızı Mersin Kent Konseyi, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Tarsus Slowfood ile sürdürüyoruz. Küçük akbabalar mart ayı sonu itibariyle yeniden Mersin bölgesindeki üreme alanlarına gelmeye başlayacak. Böylece üreme ve beslenme alanlarına yönelik araştırmalarımız başlayacak. Küçük akbabaları tehdit eden faktörler ve azaltıcı önlemler de yine önümüzdeki dönemlerde odağımızda olmaya devam edecek.”