Elektrik zamları yılbaşından beri ülke gündemindeki yerini koruyor. Kamuoyunda ciddi tepkiyle karşılanan elektrik zamları konusunda hemen hemen herkes görüşünü dile getirirken elektrik zamlarının sebepleri ve elektrik piyasası hakkında bilgi kirliliği de beraberinde geliyor. Zira son zamlardan önce elektrik faturaları bu kadar dikkat çekmemiş ve kamuoyunda bu kadar konuşulmamıştı. Eleştirilerin hedefinde ise en çok elektrik piyasası otoriteleri ve özelleştirmeler yer alıyor. Ancak elektrik fiyatlarının belirlenme mekanizması tüketicilere doğru aktarılamazken birçok tüketici, elektrik piyasasının serbestleşmesinin esas faydası olan cep telefonu operatörü değiştirir gibi elektrik tedarikçisi değiştirme haklarından haberdar değiller. İşte elektrik piyasasındaki fiyatlandırmaları ve numara taşır gibi tedarikçi değiştirerek yüzde 35’lere varan oranda tasarruf edebilmenin detayları…
EPDK, sadece tedarikçi değiştirmemiş tüketiciler için fiyat belirler
Elektrik piyasasının serbestleşmesiyle birlikte elektrik tedarikçisi değişikliğinin önü açılırken elektrik enerjisinin stratejik önemi nedeniyle son kaynak tedariki adı verilen bir mekanizma devreye alındı. Bu mekanizma tüketicilerin elektrik tedarikçisi değiştirmemesi veya elektrik alacak bir tedarikçi bulamaması halinde elektriksiz kalmasının önüne geçmek için kuruluyor ve bu durumda olan tüketicilere uygulanacak olan fiyat Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından belirleniyor. Bunun haricindeki tüketiciler için ise fiyatlar, 50 civarındaki aktif serbest elektrik tedarik şirketi tarafından serbest piyasa koşullarında belirleniyor. Ancak elektrik piyasasındaki iniş çıkışlar nedeniyle zaman içinde serbest piyasaya katılan tüketici sayısının azalmasıyla birlikte tüketicilerin ezici bir çoğunluğunun elektrik faturaları için son kaynak tedarik tarifeleri belirleyici oluyor.
Elektrik fiyatlarındaki artışın sebebi nedir
2021 yılının ocak ayında 40 kuruş seviyelerinde olan elektrik piyasasındaki elektrik maliyetleri yüzde 296’lık bir artış göstererek içinde bulunduğumuz şubat ayında 1,40 TL seviyelerine yükseldi. Bu yükselişin arkasında yatan en büyük sebep ise döviz kurlarındaki artış oldu. Ancak diğer taraftan kurak bir sezon geçirilmesi nedeniyle yerli kaynaklı hidroelektrik santrallerinin elektrik üretimi önemli ölçüde düştü ve buradaki açık, yabancı kaynaklı doğal gaz ve kömür santrallerinden karşılanmaya başlandı. Bir diğer taraftan enerji kaynaklarındaki küresel fiyat artışının da eklenmesiyle birlikte elektrik üretim maliyetleri ciddi oranda arttı. Dolar bazında elektrik maliyetleri 2021 yılı ocak ayında kWh başına 0,055 Amerikan doları iken bu maliyet 2022 yılının ocak ayı için 0,09 Amerikan doları seviyesine geldi. Bu veri, elektrik maliyetlerindeki artışın sadece kurdaki artış kaynaklı olmadığını ve başta kuraklık olmak üzere çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle meydana geldiğini gösteriyor.
Elektrik fiyatlarını düşürmenin tek yolu serbest piyasadan yararlanmakta
Elektrik piyasasında serbest piyasa dinamiklerinin yeteri kadar iyi işlememesine rağmen tüketicilerin elektrik tedarikçisi değiştirerek tasarruf etmeleri mümkün. Farklı şekilde elektrik üretimi gerçekleştiren elektrik üreticilerinin ya da farklı yöntemlerle üreticilerden elektrik alarak portföy oluşturan elektrik tedarikçilerinin elektrik tedarik maliyeti de birbirinden farklı oluyor. Bu şekilde elektrik tedarik şirketleri tüketicilere farklı birim fiyattan elektrik tedariki gerçekleştirebiliyor. Örneğin, yerli kömür ve yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik ile portföy yapmış olan bir tedarikçi, doğal gaz ile üretim yapan tedarikçiden çok daha ucuza elektrik tedariki yapabiliyor. Böylece tüketiciler, rekabetten ve serbest piyasadan yararlanarak yüzde 35’lere varan oranda daha ucuz elektrik kullanabiliyor.
Elektrik tedarikçisi nasıl değiştirilir
Aylık 125 TL ve üzerinde elektrik faturası ödeyen evler ve aylık 250 TL üzerinde elektrik faturası ödeyen iş yerlerinin tamamı elektrik tedarikçisini değiştirebilir. Elektrik tüketicilerinin tamamına yakını bu seviyenin üzerinde elektrik tükettiği için neredeyse tüm tüketiciler elektrik tedarikçisi değiştirebiliyor anlamına geliyor. Elektrik tedarikçisi değiştirmek ise oldukça kolay. Tedarikçi seçimi yapıldıktan sonra ise geçiş işlemleri oldukça kolay, evrak veya bürokrasiyle uğraşılmadan internet ya da çağrı merkezleri üzerinden kurulan sözleşmelerle birlikte geçiş işlemleri hızla tamamlanabiliyor. Tedarikçi değiştiren tüketiciler daha ucuz elektrik kullanmanın yanı sıra eski tedarikçilerine ödedikleri güvence bedelini de geri alabiliyor. Bu konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yaptığı açıklamada elektrik piyasasının serbest bir piyasa olduğunu vurgulayarak elektrik tedarikçisi değiştirmenin mümkün olduğunu ifade etti. Şubat ayı için iş yerleri ve sanayi kuruluşlarının tedarikçi değişikliği ile yüzde 20’lere varan oranda tasarruf etmesi mümkün hale geldi. Evler için ise tedarikçi değişikliği ile tasarruf şu an için kısıtlı olmakla birlikte önümüzdeki günlerde çok daha cazip fiyatların serbest piyasada oluşması bekleniyor. Hem iş yeri hem de ev tüketicilerinin piyasa fiyatlarını takip etmesi ve en cazip tasarruflu tarifeye geçiş yapmaları öneriliyor.
Dağıtım şirketi değil, tedarik şirketi değişir
Elektrik piyasasında özetle şebeke ve tedarik olmak üzere iki yapı var. Şebeke hizmeti veren şirketler sadece kablo, trafo, sayaç işlemleri gibi teknik konularla ilgilenirken elektrik üretimi ve tedariki konuları tedarik şirketlerinin sorumluluğunda oluyor. Elektrik kablolarının içinin boş olduğu düşünüldüğünde bu kabloların sorumluluğu dağıtım ve iletim şirketlerinde oluyor. Bu kabloların içini elektrikle doldurmak ise tedarik şirketlerinin görevi. Sistem bu şekilde olduğundan elektrik tedarikçisi değiştirirken kablo, sayaç gibi teknik altyapının değişmesine gerek olmuyor, sadece faturayı kesen şirket değişmiş oluyor.
5 milyon kişi elektrik tedarikçisini değiştirmişti
Elektrik tedarikçisi değiştirmek küçük tüketiciler için 2013 yılından beri teknik olarak mümkün. Ancak tedarikçi değiştirebilecek tüketicilerin tüketim limiti görece yüksek olduğundan kapsam dahilindeki tüketici sayısı daha düşüktü. Buna rağmen 2018 yılının başına kadar yaklaşık 5 milyon tüketici elektrik tedarikçisini değiştirmiş ancak elektrik piyasasında serbest piyasa dinamiklerinin bozulması nedeniyle tedarikçi değiştiren tüketici sayısı önemli ölçüde düşmüş ve bu imkân gündemden çıkmıştı. Son yapılan zamlarla birlikte tedarikçi değişikliği yeninden gündeme gelecek, yapılan düzenlemelerle birlikte serbest piyasa dinamikleri çok daha iyi işleyecek, böylece önümüzdeki aydan itibaren elektrik faturalarındaki en önemli gündem tedarikçi değişikliği olacak.
Serbest piyasaya müdahale edilmezse elektrik fiyatları düşer
Elektrik piyasasındaki serbest piyasa dinamiklerini ve rekabet koşullarını değerlendiren enerji ekonomisti Çağada Kırım, serbest piyasa dinamiklerinin çok daha iyi işletilmesinin önemini vurgulayarak son kaynak tedarik tarifesi fiyatının asla maliyetlerin altında belirlenmemesi gerektiğini aktardı. Piyasada geçmişte yapılan hatalardan ders alınması halinde gerçek anlamda rekabetin işleyeceğinin ve fiyatların düşeceğinin altını çizen Kırım, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Özellikle 2017 yılından beri elektrik fiyatları baskı altında tutuldu ve bu nedenle serbest piyasa dinamikleri bozuldu. Çapraz sübvansiyon adını verdiğimiz yöntemle sanayi, tarım ve iş yeri elektrik fiyatları yüksek tutuluyor, böylece ev fiyatları sübvanse ediliyor. Bunun ekonomiye etkileri son derece olumsuz oluyor ve bu olumsuz etki makroekonomik verilerde de açıkça görülebiliyor. Elektrik faturalarındaki tek çözüm maliyet bazlı tarife yapısını evler de dahil tüm abone grupları için uygulamak ve rekabeti bozmamak. Ancak bu yöntemle tüm Avrupa ülkelerinde uygulanmış ve kanıtlanmış olan bir sistem ile nihai tüketicilerin elektrik fiyatları düşürülebilir. Aksi halde her ay yeni kademe, yeni tarife gibi konuları konuşuyor oluruz.”