Enerji maliyetlerinde yaşanan artışların sürekli olarak sanayi tesislerine yansıtılmasını değerlendiren Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, “Konut tüketimlerinin bu zamlardan ayrı tutulması, girdi maliyeti kaynaklı enflasyon sebebiyle vatandaşlarımızın cebini korumadığı gibi sanayi kuruluşlarımızın küresel piyasada rekabet gücüne de olumsuz etki yapmaktadır” dedi.
Enerji maliyetleri, işçilik maliyetlerin üzerinde olduğu sürece sanayicinin rekabetçi olması zor
Ülkemizde yeterli hidrokarbon kaynaklarının bulunmaması ve bu enerji ihtiyacının tamamen ithalat yoluyla giderilmesi nedeniyle enerji fiyatlarının küresel fiyat hareketlerinden doğrudan etkilendiğini dile getiren Ömer Karadeniz, “Plastik gibi enerji yoğun sektörlerde enerji maliyetlerinin, işçilik maliyetlerini geçtiğini ve sanayicimizin rekabetçiliğini engeller hale geldiğini üzülerek görüyoruz. Son bir yıllık süreçte doğalgaz fiyatlarının neredeyse 5 kat artması, bu fiyat artışlarının nihai tüketiciden ziyade sanayiciye yansıtılması, sanayicinin ürettiği ürünün fiyatını arttırmasına ve bu maliyet artışının dolaylı olarak nihai tüketiciye yansımasına sebebiyet vermektedir. Enerji maliyetlerinde yaşanan artışın sadece sanayiciye yansıtılmasının nihai tüketiciyi korumadığı gibi, girdi maliyetlerinde yaşanan bu artışlar sanayicimizin rekabet gücünü azaltmaktadır” dedi.
Ülkemizde sanayi elektriği konut elektriğinden daha pahalıya tedarik ediliyor
Uzun bir süredir sanayi elektriğinin konut elektriğinden daha pahalıya tedarik edildiğini ve enflasyon verilerine bakıldığında da görüldüğünü belirten Ömer Karadeniz, “Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin hemen hemen hepsinde imalat sanayinin teşvik edilmesi için kullanılan en önemli araçlardan birinin sanayi elektriğini konut elektriğinin altında fiyatlamak olduğunu görüyoruz. Fakat ülkemizde bu durum hala tersi bir şekilde devam ediyor. Özellikle son bir yıl içerisinde üretici fiyat enflasyonu ile tüketici fiyat enflasyonu arasındaki fark hızla açılmakta. Öyle ki geldiğimiz noktada üretici fiyat enflasyonu %138,1 ile tüketici enflasyonunun 2 katına çıkmış durumda. Tabi bu durum sanayicinin zaten daralmış olan kar marjının hızla erimesine, işletmelerimizin rekabet gücünü yitirmesine ve yatırım imkanlarının ortadan kalkmasına sebep olmaktadır” dedi.
Enerji verimliliği projeleri desteklenmeli
Ülkemizin en önemli sorunlarından birinin de enerjide dışa bağımlı yapısı olduğunu belirten Ömer Karadeniz: “Ülkemiz ekonomisi küresel enerji piyasalarında meydana gelen dalgalanmaları daha derinden hissediyor. Yeni hidrokarbon kaynakları bularak bunları aktif hale getirmek çok uzun ve zorlu bir süreç olacağına için yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerine öncelik verilmeli. Yenilenebilir enerji yatırımlarının ülkemiz açısından büyük potansiyel arz ettiğini düşünüyorum. Özellikle güneş enerjisi panellerinde yaşanan teknolojik gelişmeler sayesinde bu yatırımların geri dönüş süreleri daha hayata geçirilebilir noktalara geldi. Sanayi tesislerimizin çatılarına güneş enerjisi sistemlerinin kurulması ile ilgili teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi bu dönüşümün hızlanmasına katkıda bulunacaktır. Enerji verimliliği konusuna değinirsek; enerji söz konusu olduğunda, arzı arttırmak kadar tüketimi azaltmakta da önemlidir. Sanayi tesislerimizde enerji verimliliği projeleri geliştirilmeli ve makine altyapısı enerji dostu olarak güncellenmelidir. Yine ilgili kamu kuruluşlarının bu konuda özendirici teşvikler vermesi, ülkemizin enerji ithalatını azaltıcı bir etki yapacaktır” dedi.