Gilead, "Desteklenen her iyi fikir, hayatı iyileştirir" sloganıyla 2013'te başlattığı Hayat Bulan Fikirler programı ile Türkiye'de viral hepatitler, HIV, sistemik mantar enfeksiyonları, onkoloji ve hematolojik maligniteler alanlarında en iyi uygulamaların ve yeni fikirlerin geliştirilmesini, keşfedilmesini, yayılmasını sağlayacak bilimsel ve sosyal sorumluluk projelerine destek sağlıyor.
Bu yıl 9'uncusu düzenlenen program kapsamında şirket, bağımsız jüri tarafından yapılan değerlendirmede ödül almaya hak kazanan 5'i bilimsel, 4'ü sosyal olmak üzere 9 projeye 700 bin TL destek sağlıyor.
Bugüne kadar toplam 73 projeye yaklaşık 900 bin dolar destek sağlanan programın bu yılki kazananları, düzenlenen ödül töreni ile duyuruldu.
Törene, Gilead Medikal Direktörü Dr. Serhan Sevgi, Gilead Kıtalararası Bölge Kıdemli Kurumsal İlişkiler Direktörü (ICR) Ryan McKeel, yerli inaktif aşı TURKOVAC'ı geliştiren Erciyes Üniversitesi Aşı Araştırma ve Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (ERAGEM) Müdürü Prof. Dr. Aykut Özdarendeli ile davetliler katıldı.
- "Habitatı bozduğunuz zaman bedelini ödüyorsunuz"
Genç bilim insanlarına ilham vermek amacıyla ödül törenine katılan Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, yaptığı konuşmada, yerli Kovid-19 aşısının geliştirme sürecini anlattı.
Özdarendeli, "Habitatı bozduğunuz zaman bunun bedelini ödüyorsunuz. Yapılan çalışmalar şu ana kadar keşfedilmemiş 1 milyon 700 bin virüsün daha olduğunu gösteriyor aslında. Bunların 500 bininde insanları enfekte edebilecek kabiliyetinin olduğunu gösteriyor. O yüzden bu pandemilerin asıl çıkış noktasında gerçekten sadece insanların çevreye karşı yaptığı birtakım düzenlemelerin ne kadar etkisinin olduğunu ve ekolojik düzenin bozulmasıyla bu pandemilerin çıktığını biliyoruz." şeklinde konuştu.
Özdarendeli, olası durumlara karşı çalışmaların hız kesmeden devam etmesi gerektiğini belirterek, "Sadece günceli yaşamamak lazım. Gelecek perspektifinin olması gerekiyor. Bilim insanları ya da bu konunun paydaşları, karar vericileri olarak artık yakın zamanda yeni pandemilerin çıkabileceğini düşünerek bu ivmeyle çalışmalara devam etmek lazım. Burası çok önemli." dedi.
- Hatırlatma dozu uyarısı
Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, konuşmasının ardından hatırlatma dozuna ilişkin soru üzerine, "Pandemi tam olarak bitmedi ama ışık göründü gerçekten. Artık pandemiden epidemiye, endemik bir hastalığa geçiş dönemini yaşıyoruz. Omicron varyantıyla birlikte aslında belki vaka sayıları şu anda çok iyi bilinmiyor çünkü insanlar grip gibi geçiriyor vesaire ama hala vakalar devam ediyor.
Ama şu var, hatırlatma dozlarının yapılmasında büyük fayda var. Özellikle kışa doğru geçtiğimiz dönemlerde solunum sistemi efeksiyonlarındaki artışı biliyoruz. Bazı özel gruplar, 65 yaş üzeri, birtakım kronik hastalığı olan insanlara zaten bu tavsiye ediyor ama bence biraz riskli zamanlar geliyor sonbahar ile birlikte ben tavsiye ediyorum." ifadelerini kullandı.
Aşının koruyuculuğu ve faydaları üzerine soruya ilişkin de Prof. Dr. Özdarendeli, şu yanıtı verdi:
"Bütün aşılarda olan küçük yan etkiler görüyoruz. Aşı yapılan yerde ağrı, sızı, biraz ateş, halsizlik, bunlar bildiğimiz rutin şeyler. Tabii Kovvid-19 ile birlikte birtakım platformlar hayatımıza yeni girdi. Onların uzun dönemli etkileri vesaire devam ediyor ama şu ana kadar hepimizin bildiği gibi bu aşıların ciddi bir yan etkisi olmadığını biliyoruz. Rahatlıkla kullanmak lazım, yararının çok çok daha yüksek olduğunu biliyoruz."
- "Pek çok yenilikçi ilaç geliştirmeye çalıştık"
Gilead Medikal Direktörü Dr. Sevgi de şirketin dünyada 35'ten fazla ülkede operasyon gösterdiğini, 35 yıldır hastaların hayatlarını değiştirmek için çalışmaya devam ettiklerini belirterek, şu bilgileri verdi:
"HIV ve Hepatit alanında başlayan yolculuğumuzda pek çok yenilikçi ilaç geliştirmeye çalıştık ve bunu hastaların hayatına sunduk. Bu sayede HIV kronik bir hastalık olmaktan çıkıp, daha tedavi edilebilir bir hastalık olma yoluna girdi. Hepatit C'ye baktığımızda yine kontrol altına alınmış oldu. Hepatit B'de hastaların hayatının oldukça değişebildiği tedavilerde de yine katkılarımız oldu. Bu sayede biz hastaların hayatlarını değiştirmeye çalışıyoruz. Bir taraftan bunları yaparken bir taraftan da sağlık eşitsizliğinin de ortadan kalkması için de uğraşıyoruz, her hastanın tedaviye hakkı olduğu mottosuyla uğraşıyoruz.
Türkiye özelinde bakacak olursak da Türk hastalar için de en iyi erişim haklarıyla ilaçlarımızın onlara ulaşabilmesi için de çaba gösteriyoruz. Geleceğimize baktığımız bu alanlara bir de kanser eklendi. Kanserle ilgili olarak da önümüzdeki yıllarda daha çok hastanın kullanımına sunulacak moleküller üzerinde de çalışmaya başladık.
2017'den beridir de Türkiye'de AR-GE faaliyetlerimizi de yürütüyoruz. Bu süre içerisinde 6 milyon dolarlık bir yatırımımız oldu. Sonuç olarak nereye vardık? Türkiye'deki klinik araştırmalarımıza 5 merkezle başlamıştık. Geldiğimiz noktada Türkiye'de değişik bölgelere yayılmış 50'nin üzerindeki merkezde araştırmalarımız devam ediyor."
Sevgi, konuşmasında Kovid-19 sürecinde yaptıkları çalışmaları da anlatarak, sözlerini tamamladı. Program kapsamında program kapsamında daha önce ödül alan isimlerin de katıldığı bir panelle devam etti.
Program, kazanlara ödüllerinin takdim edilmesiyle sona erdi.