Türkiye İhracat Kredi Bankası (Türk Eximbank) Genel Müdürü Ali Güney, ihracatçıların yeşil mutabakat ve karbon ayak izi gibi konulardaki dönüşümüne destek olmak istediklerini belirterek, "Önümüzdeki dönemde özellikle sürdürülebilirlik temalı düşük maliyetli fonlar temin ederek ihracatçımızın kullanımına sunmaya gayret edeceğiz." dedi.
Güney, Türk Eximbank'ın yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.
Türkiye'nin 2023 vizyonu ve hedefleri doğrultusunda stratejik dönüşüm programı başlattıklarını anlatan Güney, bu kapsamda önem verdikleri konuların başında sürdürülebilirliğin geldiğini söyledi.
Güney, Türk Eximbank'ı iklim eylem planı, karbon nötr hedefi, yeşil mutabakat, emisyon ticaret sistemi (ETS) gibi konularda ihracatın en büyük destekçisi olarak önemli bir aktör ve mentor olarak gördüklerine işaret etti. Güney, ihracatı destekleme misyonunun yanı sıra gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla hareket edeceklerini taahhüt ederek sürdürülebilirlik yol haritasını belirlediklerini belirtti.
"Çevresel açıdan uygun bulunan firmalara kullandırım yapıyoruz"
Sürdürülebilirlik yol haritası doğrultusunda, "OECD Çevre ve Resmi Destekli İhracat Kredileri Yaklaşımı" ile uyumlu çevre yönergelerini uyguladıklarını dile getiren Güney, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kredi, sigorta ve garanti programları kapsamında tutarı en az 10 milyon dolar olan ve geri ödeme süresi 2 yıl veya daha fazla olan proje ile ilgili mal ve hizmetler için Çevresel ve Sosyal Risk Değerlendirmesi (ÇSRD) yapıyoruz. Bankamız, işlemlerin çevresel, sosyal ve insan hakları etkilerini ve ilgili uluslararası yönerge ve ilkeleri dikkate alarak değerlendiriyor. Kapsamlı bir inceleme sonucunda ÇSRD modeli ile de uygun bulunan firmalara kullandırım yapıyoruz."
Ayrıca uluslararası finans kuruluşlarından temin ettikleri kredilerde sadece yatırım için değil işletme kredileri için de tutar gözetmeksizin çevresel ve sosyal risk değerlendirme kriterleri uygulandığını bildiren Güney, "Bu konunun uluslararası finans kuruluşlarının teyit ettiği sürdürülebilirlik alanında kapasitemizi gösteren önemli bir kriter olduğunu düşünüyorum. 2019 yılında Sürdürülebilirlik Yönetim Sistemi'ni kurarak 2020 yılından itibaren karar verme mekanizmalarımıza sürdürülebilirliği entegre ettik." ifadelerini kullandı.
Güney, karbon nötr hedefinin ülke ve dünya tarafından benimsenmesiyle karbon emisyonunun ölçülmeye başlandığını anımsatarak, şu değerlendirmede bulundu:
"2020 yılına ilişkin operasyonel etkilerimizin 'ISO 14064:2006 versiyon Sera Gazı Muhasebeleştirilmesi' denetimi ilk kez yapılmış ve belge almaya hak kazanılmıştır. 2021 yılı için denetim ise ISO 14064:2018 versiyonuna göre yapılmış ve Türk bankacılık sektöründe bir ilk olarak kredilerimizden kaynaklı emisyonlarımız da ölçülmüştür. AB'nin duyurduğu gümrükte karbon vergisi ve ETS konuları ihracatçılarımızın yakın zamanda karşılaşacağı engellerden olduğu için bankamızın kredilerden kaynaklanan emisyonlarının hesaplanabilmesinin bu alanda önemli bir referans olabileceğini düşünüyorum. Bu çalışmanın, ihracatçılarımızı da kendi faaliyetleri kapsamında karbon emisyon hesaplamalarını yapmaya teşvik ettiğini görüyoruz."
"Faaliyetlerimizi sürdürülebilirlik kriterlerine uygun yürütüyoruz"
Banka olarak yeşil enerji kaynaklarına yöneldiklerini de anlatan Güney, şunları kaydetti:
"Genel Müdürlük binamızda yenilenebilir enerji kaynağı kullanmayı hedefleyerek banka tarihinde bir ilki daha gerçekleştirdik. Bankamızın elektrik enerjisinin 2022 yılında yenilenebilir enerjiden karşılanması için 1000 MWh Uluslararası Yeşil Enerji Sertifikası (I-REC) satın aldık. Aynı zamanda bu yaptığımız çalışmalar bankamızın ilk sürdürülebilirlik temalı sendikasyon kredisine hedef olmuştur. Öte yandan, 28 Temmuz Dünya Doğayı Koruma Günü'nde ilk defa sürdürülebilirlik raporumuzu yayımladık."
Güney, uluslararası sermaye piyasalarında sürdürülebilirlik temalı işlemlerin giderek arttığı bu dönemde sahip oldukları sertifikaların katkısıyla bu yıl mayıs ayında ilk sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisi işlemi ile 700 milyon avro tutarında kaynak sağladıklarını belirtti.
Güney, şu değerlendirmede bulundu;
"Önümüzdeki dönemde özellikle sürdürülebilirlik temalı düşük maliyet fonlar temin ederek ihracatçımızın kullanımına sunmaya gayret edeceğiz. Bu fonlamalar sayesinde ihracatçılarımızın yeşil mutabakat ve karbon ayak izi gibi konularda yapısal dönüşümüne destek olmak istiyoruz. Ülkemizin kalkınma hedefleri doğrultusunda sürdürülebilir ekonomiye geçişinin desteklenmesi amacıyla ihracatçılarımızın Yeşil Mutabakat Eylem Planı'na hazırlık ve uyum sürecinde misyon bankası olarak onlara bu konudaki desteklerimizi artırarak sürdüreceğiz."