Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) açıkladığı Konut Fiyat Endeksi verisine göre konut fiyatları Türkiye genelinde bir önceki aya göre yüzde 13,5; bir önceki yılın aynı ayına kıyasla nominal olarak yüzde 96,4 arttı. İller bazında bu oran İstanbul’da yüzde 106 olurken İstanbul'u yüzde 97,1 ile Ankara izledi. Konutta yüksek fiyata rağmen talep varken, emlakçılarda satılık konut bulmak zorlaştı. Yurt dışında şube açan ilk Türk değerleme şirketi olan Denge Değerleme, gayrimenkul fiyatlarına etkisi olan birçok faktörü inceleyerek son dönemde kamuoyunu meşgul eden değer artışların nedenlerini inceledi.
“Yabancı Satışı Değil, Maliyet Artışı En Büyük Etken”
Türkiye’de 2020 yılı 2. Çeyrekte özellikle konut fiyatlarında ani yükselişten sonra bir süre yatay seyir izleyen gayrimenkul değerlerinde özellikle 2021 yılı Eylül ayından sonra tekrar bir yükselme olduğu gözleniyor. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de gerçekleşen 1,5 milyon adetlik konut satışının sadece yüzde 3,9’unun yabancılara yapılan konut satışları olduğunu belirten değerleme uzmanı Baki Budakoğlu, Türkiye’de artan konut fiyatlarında sınırlı sayıda konut satın alan yabancıların ülke genelinde ev fiyatlarını yukarıya doğru çektiği ve konut stoklarını azalttığı değerlendirmesinin doğru bir yaklaşım olmadığına dikkat çekti. Budakoğlu, “Konut fiyatlarını yabancı talebinin arttırdığını sanmak büyük yanılgı. Yabancı payı hiçbir dönem yüzde 5'i bile bulmadı. Yabancılar tarafından ilgi gören İstanbul, Antalya gibi illerin bazı ilçeleri haricinde ev fiyatlarında yaşanan yükselişin temelinde inşaat maliyetlerindeki artış ve arzın kısıtlı kalması neden olmaktadır” dedi.
“Sektör 2023 Yılında Dengesini Bulacak”
Önümüzdeki dönemde pandeminin ağır şartlarının da hafiflemesiyle birlikte hem inşaat sektöründe hem de gayrimenkul satışlarında yukarı doğru hareketlenme beklediklerini vurgulayan Baki Budakoğlu, yabancı yatırımcı için Türk vatandaşlığına başvurabilmek adına satın alınacak gayrimenkulün minimum değeri 250 bin dolardan 400 bin dolara yükseltilmesinin sektöre küçük bir fren etkisi yaratacağını, ancak gerçek dengelemenin 2023’te gerçekleşmesini öngördüklerine işaret etti. Baki Budakoğlu, “Konut fiyatlarındaki artışın temel nedeni yabancı yatırımcının konut alması değil, çok yüksek oranda artan inşaat maliyetleridir. Maalesef artan inşaat maliyetleri konut fiyatlarını baskıladı ve bugünkü durum ortaya çıktı. Buna ek olarak emtia fiyatlarında yaşanan artış, tedarik ve lojistik sorunu, konut arzının azalması, yüksek döviz kuru, bütün dünyada seyreden yüksek enflasyon ve enflasyona bağlı ülkemizde oluşan faizin yatırımcılar tarafından avantaj olarak görülmesi, özellikle büyük şehirlerde yaşanan arsa sıkıntısı konut satış fiyatlarının yükselmesinin nedenleri olarak sıralanabilir. Konut fiyatlarındaki artışa gerekçe olan nedenler ortadan kalkmadığı müddetçe yakın dönem için bir dengelenme beklemiyoruz. “dedi.
Yapı ruhsatı alınan daire sayısı son 4 yılın en yüksek düzeyine ulaşmış durumda”
Budakoğlu şöyle devam etti: “Ama sektörümüz için ümit verici gelişmeler de yok değil. Yapı ruhsatı alınan daire sayısı 710 bin adetle son 4 yılın en yüksek düzeyine ulaşmış durumda. Türkiye’nin yıllık olarak yaklaşık 800 bin yeni konuta ihtiyaç duyduğunu düşünürsek 710 rakamı çok sevindirici. İnşaat girdi maliyetlerinin son derece yüksek olmasına rağmen, güçlü müteahhitler üretim yapmaya başladı. Bu konut üreticilerimizin sorumluluk alıp, maliyet yönetimlerini yapıp sektöre inanmaya devam ettiklerinin göstergesi. Bundan sonrası için de üretimle beraber konut arzında artış olacak diyebiliriz. Ancak yine de konut fiyatlarının gerçek dengelenmesinin 2023 yılının haziran ayına kadar bulacağını öngörüyorum.”