Türkiye'de son yıllarda birçok sektörde yaşanan nitelikli eleman ihtiyacı, deri ve deri mamulleri sektöründe de kendisini iyice hissettirmeye başladı.
Ülke genelinde özellikle deri konfeksiyon sektöründe ciddi bir problem yaşandığını ifade eden sektör temsilcileri, bu konuda bir an önce harekete geçilmesi çağrısında bulundu.
İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca yaptığı açıklamada, deri ve deri mamulleri sektörünün geçen yılı 1,73 milyar dolarlık ihracatla kapattığını, 2022 beklentilerinin de 2 milyar doları aşmak olduğunu bildirdi.
"İnsan kaynağı sektörümüzün en önemli problemlerinden biri haline gelmiş durumda"
Karaca, sektör olarak dünyanın önemli tedarikçilerinden olduklarını ve yetişmiş insan gücü sayesinde ürettikleri kaliteli ürünlerin tercih edildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bugüne kadar sektördeki tecrübemizi tasarımla da harmanlayarak Türk deri ve deri ürünleri algısını yüksek seviyeye çıkardık. Bu algıyı daha da ileriye taşımayı, üretimi ve ihracatı artırmayı hedefliyoruz. Ancak bu hedefin en önemli bileşeni olan yetişmiş eleman bulma konusunda son yıllarda çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Öyle ki insan kaynağı sektörümüzün en önemli problemlerinden biri haline gelmiş durumda. Kısa vadede çözüm üretilmediği takdirde gelecek dönemde de en önemli sorunumuz insan kaynağı olacak gibi görünüyor."
"Ciddi sıkıntı yaşayabiliriz, çözüm meslek liselerinden geçiyor"
İDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Karaca, nitelikli insan kaynağı sorununu çözebilmenin en etkili yolunun meslek liselerinden geçtiğini vurgulayarak, "Meslek liseleri ile etkili bir iş birliği yapılarak bu sorunun kısa sürede üstesinden gelinebileceğine inanıyoruz." dedi. Karaca, bu alanda çalışmalara başladıklarını bildirdi.
Karaca, Türk deri ve deri mamulleri sektörünün dünyada güçlü bir kalite algısı bulunduğunu ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Küresel ticaretten aldığımız payı artırmak ve var olan algıyı daha da güçlendirmek için nitelikli insan kaynağına ihtiyacımız var. Son yıllarda, yetişmiş insan gücü bulamayan bazı firmalar üretim noktasında zaman zaman sıkıntı yaşayabiliyor, düşük kapasite ile çalışmak zorunda kalabiliyor. Yetişmiş eleman bulunamaması durumunda tam kapasite ile çalışma ve ihracata katkı sağlama noktasında sıkıntı yaşayabiliriz. Hem sektörümüz hem de ülke ekonomisi için olumsuz yansıması olacağını söyleyebiliriz. Sektörümüzün katma değerli ihracatını arttırmak ve sürdürülebilir kılmak için insan kaynağı sorununu en kısa zamanda çözmemiz gerekiyor."
"Sektöre yönelik yeni mesleki eğitim merkezleri kuracağız"
Güven Karaca, kurdukları eğitim çalışma grubunun İDMİB Akademi'yi hayata geçirdiğini, akademinin her kademeden çalışana eğitim vermeyi hedeflediğini, sektöre yönelik eğitim seminerleri düzenlediğini anlattı.
Karaca, Mesleki Eğitim Merkezi projesi kapsamında sektöre yönelik Zeytinburnu'nda hayata geçirilen merkezde çocukların liseye devam edebildiğini belirterek, haftada 4 gün işletmelerde çalışan öğrencilere asgari ücretin yüzde 30'unun verildiğini, kendilerinin de katkı sunmak için aradaki farkı ödeyerek rakamı asgari ücrete tamamladıklarını bildirdi.
Mesleki eğitim merkezleriyle nitelikli insan kaynağını çözmeyi amaçladıklarını ve bu merkezleri farklı noktalarda açacaklarını aktaran Karaca, YÖK ile imzaladıkları Deri Mühendisliği Projesi kapsamında üniversite öğrencilerine burs imkanı sunduklarını kaydetti.
"Devlet burs, özel sektör iş garantisi vermeli"
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Deri, Kürk ve Saraciye Meslek Komitesi Meclis Üyesi Musa Evin de Türkiye'nin deri ve deri mamulleri sektörünün yıllık üretim kapasitesinin on milyarlarca lira olduğunu belirterek, Türk deri sektörünün kalite ve tasarımıyla "dünyanın parlayan yıldızı" olduğunu söyledi.
Yabancıların sektöre ilgisine değinen Evin, "Türkiye'ye gelen yabancının aklında buradan halı, deri ve kuyum eşyası almak vardır. Maalesef bu 3 sektör de sıkıntılarla karşı karşıya. Halı makineye döndü, kuyum zanaatkarlıktan fabrikasyona döndü. Deri de nitelikli eleman yetişmediği için her geçen gün kan kaybediyor." dedi.
Evin, meslek liselerinde müfredatın mesleklere göre değişmesi gerektiğini belirterek, "Bizim aslında ihtiyacımız meslek ortaokulları. Ağaç yaşken eğilir. Meslek lisesine, hatta ortaokuluna giden öğrencilere devletin burs, bizim de iş garantisi vermemiz gerekiyor. Meslek ortaokullarına önem verip orada mesleği öğretirsek çok daha iyi yerlere geleceğiz. Hemen hemen her sektörde nitelikli eleman eksiği var. Bunun önüne geçmeliyiz. Deri konfeksiyon sektöründe nitelikli eleman uzun sürede yetişir. O yüzden eğitim daha erken başlamalı." ifadelerini kullandı.
Evin, Türk derisinin dünyada marka olduğuna işaret ederek, "Herkes 'Türk ceketi, Türk ayakkabısı, Türk derisi, Türk çantası' diye konuşuyor. Bu kadar iyi sektör iken, alttan eleman gelmemesi nedeniyle yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliriz. Sektörümüzü ancak ve ancak kalifiye eleman yetiştirerek kurtarabiliriz." dedi.
TASEV'den "nitelikli eleman açığına karşı" yeni proje
Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TASEV) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Çetin ise Rusya ile yaşanan uçak krizi sonrası deri ve deri mamulleri sektöründe durgunluk yaşandığını, o dönemde bazı nitelikli çalışanların başka sektörlere kaydığını söyledi.
Halihazırda üretim ve pazar çeşitliliğinin artmasıyla sektörde yetişmiş elemana ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Çetin, "Bu ihtiyaca çözüm olabilmek amacıyla özellikle ayakkabı tarafında yeni bir projeye imza atacağız. Projeyi İŞKUR ile hayata geçireceğiz. Üreticimiz, hangi alanda kaç elemana ihtiyacı olduğunu gelip bize iletecek. Uzmanlarımız gidip tespit yapacak. Biz o üreticimize hem sistem kuracağız hem de oraya göndereceğimiz usta öğreticiler ile sayanın nasıl dikildiğini göstereceğiz." diye konuştu.