Türkiye'nin rüzgarı Almanya'da 'güçlü' esti

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı Erden, "Güçlü alt yapı, gelişmeye açık yenilenebilir enerji kaynağı, bir çok yan teknolojisi alanındaki bilgi birikimi ile Türkiye son 10 yılda hiç olmadığı kadar Avrupa'ya yakın, daha da yakınlaşacak." dedi

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı İbrahim Erden, dünyada etkisini sürdüren salgın ve savaşın küresel tedarik zincirlerini doğrudan etkilediğini belirterek, "Avrupalı üreticiler başta rüzgar türbin aksamları olmak üzere birçok alanda güvenilir tedarikçiye ihtiyaç duyuyor. Güçlü alt yapı, gelişmeye açık yenilenebilir enerji kaynağı ve bir çok yan teknolojisi alanındaki bilgi birikimi ile Türkiye son 10 yılda hiç olmadığı kadar Avrupa'ya yakın, daha da yakınlaşacak. WindEnergy Hamburg etkinliğinde Türkiye'nin rüzgardaki sanayi ve yatırım potansiyelini ortaya koyduk." dedi.

Erden, WindEnergy Hamburg Konferans ve Fuarı'nda, TÜREB organizasyonuyla düzenlenen etkinlikler kapsamında AA muhabirine, etkinliğin Türkiye açısından son derece başarılı geçtiğini, 130'u aşkın katılımcı ve 30'dan fazla firmanın Türkiye'nin rüzgar enerjisi sanayi potansiyelini ziyaretçilere başarıyla tanıttığını söyledi.

Dünyanın son iki yılda enerji, ulaşım, üretim sektörü gibi alanlarda büyük bir değişim içinde olduğunu vurgulayan Erden, "Rusya-Ukrayna savaşı sonrası özellikle yenilenebilir enerji ve hidrojenle ilgili müthiş gelişmeler var. Avrupa 2030’a kadar doğal gazı kullanımını azaltmaya, hidrojen ekonomisine geçmeye çalışıyor. Rusya Avrupa için güvenilir ortaklık konumunu kaybetmiş. Kovid-19 dönemi ve sonrasından uzak doğudan gelen tedarik zincirinde aksama ve durgunluklar yaşandı. Alternatif lokasyonlara ihtiyaç bulunuyor." ifadelerini kullandı.

Erden, Türkiye'nin Ukrayna-Rusya savaşı ve son iki yıldır devam eden Kovid-19 salgını sebebiyle uzak doğu merkezli gelen tedarik zincirindeki aksamalar sonrasında alternatif arayan batı için son derece uygun bir merkez olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"Bizim 11 bin megavattan fazla rüzgar enerjisi kurulu gücümüz var. Ancak bizim potansiyelimiz sadece karasal rüzgarda 100 bin megavattan fazla, keza güneş enerjisinde ise 250 bin megavata çıkabiliriz. Avrupalı üreticiler başta rüzgar türbin aksamları olmak üzere birçok alanda güvenilir tedarikçiye ihtiyaç duyuyor. Güçlü alt yapı, gelişmeye açık yenilenebilir enerji kaynağı ve bir çok yan teknolojisi alanındaki birikimi ile Türkiye son 10 yılda hiç olmadığı kadar Avrupa'ya yakın, daha da yakınlaşacak. WindEnergy Hamburg etkinliğinde Türkiye'nin rüzgardaki sanayi ve yatırım potansiyelini ortaya koyduk. Genç nüfus, kalifiye eleman ve uzmanlaşmış bir ekip de Türkiye'nin avantajları arasında. Hamburg'daki organizasyona Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın katılımları organizasyonun Türkiye tarafı için bir ilk niteliği taşıyor. İki bakanın aynı anda katılımı rüzgar enerjisine güvenini gösterirken, sanayisini daha da geliştirmek isteyen büyük bir motivasyonun da işareti. Ayrıca Türkiye en kalabalık temsil edilen ülkelerden bir tanesiydi. Biz güçlü bir pavilyonla temsil edildik. Bu etkinliği sanıyorum 4 günde 20 binden fazla insan ziyaret etti."

"Hidrojene ilgi artıyor"

Erden, enerji tedarik kaynaklarını çeşitlendirmek isteyen birçok ülkenin hidrojenle ilgili dönüşüm içine girdiğini söyledi.

Türkiye'de de bu alana karşı büyük bir ilgi olduğunu belirten Erden, "Hidrojen doğal gaza göre üç kat daha fazla enerji üretimine katkı sağlayabiliyor. Endüstride kullanmaya müsait bir kaynak halini alabilir. Örneğin, biz çok büyük bir gübre ve çelik üreticisiyiz. Türkiye'de iyi rüzgar, iyi güneş var. Avrupa’ya lojistik olarak Türkiye’nin yakınlığı ve kalifiye insan gücü ve güçlü sanayi olması, bunların hepsi Türkiye’nin birçok alanda iş yapmasını kolaylaştıran özellikler. Türkiye hidrojen üretiminde başarı sağlarsa, enerji yoğun bu sektörlerin hepsi yeşil dönüşümü gerçekleştirebilir. Yeşil çelik, yeşil çimento, yeşil seramik ürünleri dediğimiz emisyonu düşük, çevre dostu üretimlerle bu ürünlere ulaşabilir, sanayi üretimini emisyondan arındırabiliriz. Dünyada hidrojene ilgi birden artacak." diye konuştu.

TÜREB'ten, enerji depolama ve hidrojen ziyaretleri

Hamburg'daki konferans etkinliklerinin yanı sıra, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan ve EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu yaklaşık 50 kişilik bir heyet Varel'de bulunan Hibrit Enerji Depolama Tesisi'ne ziyaret gerçekleştirdi.

Tesiste Deutsche WindGuard ve "Hybrid Storage Systems and be.storaged" yetkililerinden son depolama teknolojileri, bu alandaki iş modelleri ve mevcut enerji konjonktüründe depolama alanına yapılan yatırımların sağladığı avantajlar konusunda bilgi alan heyet üyeleri daha sonra, Emden'de inşa edilen ve toplam 900 megavatlık üç deniz üstü rüzgar santralini Alman elektrik şebekesine bağlayan Dolwin 5 Dönüştürücü İstasyonu'nu ziyaret ederek ilgili uzmanlarla bilgi alışverişinde bulundu.

TÜREB heyetinin yaklaşık 60 kişiden oluşan ikinci heyeti ise Hamburg Üniversitesi Energiewende (Enerji Dönüşümü) Kampüsü, Curslack Rüzgar Santrali ve Aurubis Bakır Fabrikası'nı ziyaret etti.

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız ve bazı komisyon üyelerinin de yer aldığı bu grup, ziyaretler sırasında ilgililerden enerji dönüşümü, yeşil hidrojen üretimi ve hidrojenin sanayide kullanımı konularında bilgi aldı.


Muhabir: Gülşen Çağatay

İlk yorum yazan siz olun

Ekonomi Haberleri