Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan ziyarfeti dönüşünde uçakta gazetecilerle söyleşi gerçekleştirdi.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın daveti üzerine Budapeşte'ye resmi ziyaret gerçekleştirdiklerini aktaran Erdoğan, "Türkiye-Macaristan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin altıncı toplantısını Budapeşte'de başarıyla icra ettik." dedi.
Macaristan'ı son olarak geçtiğimiz ağustos ayında ziyaret ettiğini belirten Erdoğan, "Budapeşte'ye varışımın ardından Cumhurbaşkanı Sayın Katalin Novak ile ikili görüşme gerçekleştirdik. Sonrasında Başbakan Sayın Orban ile bir araya geldim. İkili temasların ardından ilgili bakanlarımızın da katılımıyla konseyimizin altıncı toplantısına kendisiyle birlikte başkanlık ettik. Türkiye-Macaristan ilişkilerini çeşitli boyutlarıyla ayrıntılı olarak ele aldık. Son on yılda gerçekleştirdiğimiz beş konsey toplantısı iki ülke olarak münasebetlerimizi derinleştirmemize büyük katkılar sağladı. Muhtelif alanlarda imzaladığımız 50 kadar anlaşmayla ilişkilerimizin ahdi zeminini güçlendirdik." diye konuştu.
İmzalanan 17 anlaşmayla iki ülke arasındaki iş birliğini perçinlediklerini kaydeden Erdoğan, "Bugün 17 yeni anlaşma metni daha imzalayarak iş birliğimizi perçinledik. Sayın Orban'a ülkemizin gurur kaynağı olan yerli ve milli otomobil markamız TOGG'u hediye ettim. Sağ olsun o da bize güzel bir at hediye etti. Yılsonu itibarıyla 4 milyar dolar düzeyine yaklaşacak ikili ticaret hacmimizi 6 milyar dolar hedefine ulaştırmak istiyoruz. İlkini Türkiye'de düzenleyeceğimiz Ekonomi ve Ticaret Ortaklık Komitesi Toplantısı ile bu hedefimize bir adım daha yaklaşacağız." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"İkili münasebetlerin yanı sıra Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileriyle Ukrayna ve Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarındaki gelişmeler de gündemimizde yer aldı. Macaristan, önümüzdeki yılın ikinci yarısında Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı'nı deruhte edecek. Stratejik ortağımız Macaristan'ın Avrupa Birliği üyeliğimize olan desteğini yeniden teyit etmesi bu minvalde önemliydi. Macaristan ile Türk Devletleri Teşkilatımızda tesis ettiğimiz iş birliği de bizler için çok kıymetli."
Tüm görüşmelerde 7 Ekim'den beri Gazze'de yaşanan insani drama özellikle dikkati çektiğini vurgulayan Erdoğan, "Kalıcı ateşkesin tesisi ve insani yardımların akışının temini noktasında yapılabilecekleri istişare ettik. Sayın Orban'la imzaladığımız ortak siyasi bildiri ile stratejik ortaklık düzeyindeki ilişkilerimizi, geliştirilmiş stratejik ortaklık seviyesine yükselttiğimizi ilan ettik. Aldığımız kararlar ve imzaladığımız yeni anlaşmalar, ilişkilerimizin ulaştığı seviyenin ve stratejik vizyonumuzun birer göstergesi olmuştur." dedi.
Erdoğan, "Ziyaret vesilesiyle Cumhurbaşkanı Sayın Novak ve Başbakan Sayın Orban ile Türkiye-Macaristan Kültür Yılı'nın açılışını da gerçekleştirdik. Ülkelerimiz ve halklarımız arasındaki köklü dostluk bağlarını 2024 yılı boyunca düzenlenecek kültür yılı etkinlikleri ile taçlandıracağız. Ayrıca 2025 senesini Türkiye-Macaristan Bilim ve İnovasyon Yılı olarak kutlayacağız. Bilim ve teknoloji alanında atacağımız müşterek adımlarla ülkelerimizin önünde yeni fırsat pencereleri açacağız. Görüşmelerimizin ve aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum." diye konuştu.
"ABD'ye o tarihi sorumluluğunu hatırlattım"
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Amerika Birleşik Devletleri'nin bu süreçte tarihi bir sorumluluğu olduğuna ve bunu yerine getirmesi gerektiğine inanıyorum. O sorumluluk İsrail'i bu canilikten vazgeçirmek, Gazze'deki bu katliamı durdurmaktır. Fakat ABD bugüne kadar İsrail'i durdurmak şöyle dursun adeta teşvik etti. ABD'den cesaret ve güç alan İsrail ise ne uluslararası hukuk tanıdı ne insan hakları. "Nasıl olsa arkamda ABD var ve beni her şartta korur." yaklaşımı ile hareket eden bir İsrail'den söz ediyoruz. Biden ile görüşmemizde ABD'ye o tarihi sorumluluğu hatırlattım. Tüm dünyanın beklediği o tavrı takınmaları çağrısında bulundum. Dünya İsrail'in durdurulması gerektiğini daha nasıl haykırabilir? BM zemininde de ülkelerin meydanlarında da haftalardır insanlık "yeter" diyor. Beyaz Saray önünde hatta ABD kongresinde bile bu haykırış yankılandı. Artık Amerika Birleşik Devletleri bu çağrılara kulak tıkamayı bırakmalıdır. İsrail sadece Filistinlileri, Gazze'yi değil insanlığı vurmaktadır. Tarih buna sessiz kalanları yargılayacak ve mahkum edecektir.