Kadına yönelik ayrımcılık, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de devam ediyor

HAK-İŞ Başkanı Arslan, "Sendikal mücadelede, çalışma hayatında kadın konusunda, kadınların sendikal mücadeleye dahil edilmesi ve kadın-erkek birlikte çalışma hayatında daha etkin, daha güçlü yer almamız için yapacaklarımız var." dedi

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, kadına yönelik ayrımcılığın, dışlayıcı yaklaşımların ve ön yargıların dünyada olduğu gibi Türkiye'de de devam ettiğine dikkat çekerek, "Bu sorunları çözmek için de sadece HAK-İŞ'in, sadece sendikalarımızın çabası yetmiyor." dedi.

Arslan, "Sendikalı kadın, güçlü kadın" teması ile Emek Konukevi'nde düzenlenen "Çalışma Hayatında ve Sendikal Hayatta Kadın Eğitim Programı"nda yaptığı konuşmada, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminde yaşamını yitirenleri rahmetle andı, yakınlarına başsağlığı diledi.

Depremin bir daha yaşanmaması temennisinde bulunan Arslan, Marmara depreminde vatandaşların yaşadıkları çaresizliğe değindi. Arslan, "İnsanlara el uzatamamanın verdiği o çaresizliği bize bir daha kimse yaşatmasın. Onun için ülkemiz depremle mücadele konusunda önemli adımlar attı." diye konuştu.

Arslan, Türkiye'nin deprem konusunda yaşadığı 23 yıllık değişime işaret ederek, "Yeterli mi, elbette değil. Daha alacağımız çok yol var ama o günler geride kaldı diyorum." dedi.

HAK Arama ve Kurtarma Umut Timi'ni 81 ilde kurmak istediklerini bildiren Arslan, timin illerde benzer durumlarda acil müdahalede profesyonel bir ekip olarak çalışmasını sağlamayı hedeflediklerini söyledi.

HAK-İŞ'e bağlı sendikaların bu çalışmaya ne kadar değer ve kıymet verdiğini gördüğünü belirten Arslan, "Başta Hizmet-İş Sendikamız olmak üzere sendikalarımızdan özellikle bu umut timinde yer almak için çok sayıda arkadaşımızın başvurduğunu biliyorum. Bunu inşallah illerimizde de gerçekleştireceğiz. Deprem, yangın ve sel felaketi durumlarında konfederasyonumuzun HAK-İŞ Umut Timi'nin sahada olduğunu görmek hepimizi gururlandırıyor." diye konuştu.

"Birinci sıradayız"

Konuşmasında, sendikalı kadın oranında HAK-İŞ'in birinci sırada yer aldığını belirten Arslan, şöyle devam etti:

"400 küsur bin sendikalı kadının 200 bini, HAK-İŞ üyesi. Diğer konfederasyonlardaki kadın üye sayısı daha düşük. Biz birinci sıradayız, bu birinci olmanın sorumlulukları da var. O zaman sendikal mücadelede, çalışma hayatında kadın konusunda, kadınların sendikal mücadeleye dahil edilmesi ve kadın-erkek birlikte çalışma hayatında daha etkin, daha güçlü yer almamız için yapacaklarımız var. Bugüne kadar yaptıklarımızı elbette ki küçümsemiyoruz. Bu yaptıklarımız çok önemli, ciddi ses getiren, bizi diğerlerinden ayıran, müspet anlamda ayıran, bizi sadece bu ülkede değil dünyada da farklı bir yere oturtan bu faaliyetlerimiz son derece önemli ve başarılı çalışmalar."

"Ön yargıları kırmamız gerekiyor"

Tüm sendikal çalışmalara rağmen sorunların devam ettiğini söyleyen Arslan, şunları kaydetti:

"Kadına yönelik şiddet bütün çabalarımıza rağmen devam ediyor. Kadına yönelik ayrımcılık, kadına yönelik dışlayıcı yaklaşımlar ve kadına yönelik ön yargılar, bütün bunlar ne yazık ki dünyada olduğu gibi Türkiye'de de devam ediyor. Bu sorunları çözmek için de sadece HAK-İŞ'in, sadece sendikalarımızın çabası yetmiyor.

Bir yandan ciddi bir mevzuat değişikliğine ihtiyaç var, bu yapılıyor. Bir yandan toplumda ciddi bir algı sorunu var, bunu çözmemiz gerekiyor, bu ön yargıları kırmamız gerekiyor. Bir yanda kendimiz, evimizin içerisini düzenlememiz gerekiyor. Başkalarına söylerken biz ne yapıyoruz, başkalarıyla ilgili değerlendirmeleri yaparken HAK-İŞ ne yapıyor, sorusunun da cevabını vermemiz gerekiyor."

Arslan, HAK-İŞ olarak iş yerinde şiddet ve tacizi önlemeyi amaçlayan Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) 2019'da kabul ettiği 190 Sayılı Sözleşmesi'ni (C190) imzaladıklarını da hatırlattı.

Programa, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı Ayten Aydın, HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin ile HAK-İŞ'e bağlı sendikaların üyeleri katıldı.

İlk yorum yazan siz olun

İnsan Haberleri