Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Türkiye Ajansı'na düşünme becerilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Öğrenmek, yeni durumlara uyum sağlama becerisidir
İnsanın dünyaya geldiği andan itibaren öğrenme sürecinde olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İnsan dışındaki canlılar öğrenmiş olarak doğuyorlar. Tek insan dünyaya prematüre doğuyor, zihinsel ve ruhsal olarak erken doğuyor. 1 yaşında ancak yürüyebiliyoruz, 15 yaşında kendi kendimizi yönetebilir hale geliyoruz. Ama ördek yumurtadan çıkar çıkmaz yürüyebiliyor, bir sıpa doğar doğmaz 4 ayak üzerinde durabiliyor. İnsanoğlu öğrenmek üzere doğuyor. Bu dünyaya gelip belli bir sınavdan geçeceğiz ve hayatımızın sonuna geldiğimiz zaman da bu sınavdaki birikimlerimize göre parantezin sonuna gelmiş olacağız. Bunun için öğrenmek bir gelişmedir. Öğrenmek yeni durumlara uyum sağlama becerisidir. Öğrenmek hayatımdaki cevap ihtimalleri içerisinde yeni bir ihtimal ortaya çıkarabilmektir. İnsan sadece sahip olduğu şeylerle yetinmeye çalışırsa kısıtlı olursa öğrenemez. 30 sene sonra aynı noktada olur. Hayvanlar deneme yanılma yoluyla öğrenir oysa insanlar akıl yürütme yöntemiyle öğrenir. İnsan başkalarının hatalarından ders alarak öğrenir. Bu öğrenme metodunu hayatımıza geçirmemiz gerekiyor. En güzel, en akıllıca yöntem başkalarının tecrübelerinden faydalanmak. Önemli ustaları, tarihte iz bırakmış kişilerin hayatını okumayı gençlere tavsiye ediyoruz. Yeni deneyimlere açık olacağız, hiçbir zaman ümitsizlik ve karamsarlığa düşmeyeceğiz. Bunu başarırsak keşfedici öğrenme ortaya çıkar.” dedi.
Düşünme beceridir, sonradan öğrenilir ve geliştirilir
Stratejik düşünmede bir stratejik hedef, bir amaç ve soyut hedef olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Hayatın sonuna geldiğin zaman nasıl anılmak istiyorsun, nasıl bir hayata imza atmak istiyorsun ve nasıl bir insan olmak istiyorsun? Mezar taşına ne yazılsın istiyorsun? Bu insanın soyut hedefidir. Ondan sonra somut hedefler geliyor. Evim olsun, arabam olsun, ünlü olayım, zengin olayım gibi ara hedefler geliyor. Bunların hepsinin soyut hedeften sonraki hedef piramidinde ikinci sırada olması gerekiyor. Kutadgu Bilig’de de geçen bir söz vardır: ‘Mutluluk renkli bir gölge gibidir yakalamaya çalışırsanız kaçar, yakalayamazsınız.’ Hayatta da bu şekildedir. Hayatta mutluluğu hedeflemeyeceksiniz. Hedefinizi belirleyeceksiniz, işinizi yapacaksınız, mutluluk kendiliğinden geliyor. Mutluluk renkli gölge gibi sizi arkanızdan takip eder. İnsan hem başarılı hem mutlu olmayı istiyorsa önem ve önceliklerini iyi belirlemesi gerekiyor. Bu da düşünce yönetimiyle ve düşünce becerileriyle mümkün oluyor. Düşünce beceridir, bu yetenek değildir. Sonradan öğreniliyor ve geliştiriliyor.” diye konuştu.
Bugüne odaklanarak gelecek yatırımı yapılmalı
Stratejik düşüncenin yıllar içerisinde tecrübeyle geliştiğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Gençler stratejik düşünceyi daha öğrenmemiş oluyorlar. Genç kuşak sadece anı yaşa gibi bir yaşam felsefesiyle yaşıyor. Halbuki o gerçeği siz de biliyorsunuz anı yaşa değil, anda yaşadır. Geçmişi düşün, geleceği tamamla ama bugünde yaşa demektir. Yani geçmiş ve geleceği yok sayarak yaşa demek değildir. Bazı filozoflar geçmişe takılıp kalmamak için veya gelecekte keşke ve acabalardan kendilerini korumak için, bir mermerin üzerine bugün yazıyorlar ve masalarının üzerine koyuyorlar. Geçmişe dalıp gittiği zaman hemen bugün yazısına bakıyor, bugünkü işini yapıyor. Bugüne odaklanarak gelecek yatırımı yapmış oluyorsunuz.” dedi.