Psikiyatrist Prof. Dr. Tarhan, ‘Bayramlar’ empati fakirliğinin ilacıdır…

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bayramların önemi ve toplumdaki yerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Bayramların toplumsal hayat üzerindeki değerinin çok evrensel olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Bayramların ilişki yönetimini öğrettiğini ve bayram vesilesiyle kurulan ilişkilerin öneminden bahsetti.

Zor zamanlardan sonra yaşanan bayramların daha büyük bir duygudaşlıkla ilişkileri pekiştirdiğini aynı bir buzdağının görünen yüzü gibi manevi değerlerin gücünün açığa çıktığını söyleyen Psikiyatrist, Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İnsanın hayatında farklı dönemler vardır. İşte biz de zorlu bir dönemden sonra ülkece ilk bayramımızı yaşıyoruz. Bu nedenle bayramlaşırken aynı zamanda travma sonrası bir dönemde olduğumuzu unutmayalım. Bayramda muhakkak depremden etkilenmiş insanlara daha fazla neler yapabiliriz, nasıl yardım edebiliriz diye düşünelim. Topluluğun bir kısmı mutsuzken diğer kısmı mutlu olamaz. ” dedi.

Topluluğun bir kısmı mutsuzken diğer kısmı mutlu olamaz

Deprem sonrası dönemin hayatımızın en zor dönemlerinden biri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İnsanın hayatında farklı dönemler vardır. İşte biz de zorlu bir dönemden sonra ülkece ilk bayramımızı yaşıyoruz. Deprem nedeniyle Ramazan Bayramımız biraz buruk geçiyor. Bu nedenle bayramlaşırken aynı zamanda travma sonrası bir dönemde olduğumuzu unutmayalım. Bayramda muhakkak depremden etkilenmiş insanlara daha fazla neler yapabiliriz, nasıl yardım edebiliriz diye düşünelim. Topluluğun bir kısmı mutsuzken diğer kısmı mutlu olamaz. Dezavantajlı insanlar ne kadar az olursa toplum o kadar mutludur. Bayramlar mutluluğu arttırma günleridir.” dedi.

Başkalarını düşünmeden yaşamak, küresel barışın en büyük düşmanıdır

Tarhan; bayramlar aile olmanın güzelliğinin en çok hissedildiği zamanlar olduğunun altını çizerek “Bu bayram kendi ailemizi yaşarken başka aileleri de düşündüğümüz bir duyguyu deneyimliyoruz. Empati kavramını en üst düzeyde yaşayarak yardımlaşmanın, iyiliklerin kenetlenerek yeniden canlandığını ve harekete geçtiğini hissediyoruz. Aynı bir buzdağının görünen yüzü gibi bayramın manevi değerinin açığa çıktığını hissediyoruz. Başkalarını düşünmeden yaşamak, küresel barışın en büyük düşmanıdır. Bencilce yaşam, küresel barışın en büyük düşmanıdır. Bu zor dönemi empati ile aşacağız. Bunu göz önüne almamız ve bayramları kültür haline getirmiş olmamız çok gereklidir ve toplumsal faydası var. En önemli faydası da aile yapısınadır. Bayramları ailedeki sosyal sermayenin artması gibi görmeliyiz” dedi.

Bayramlar empati fakirliğinin ilacıdır

Günümüzde empati fakirliği olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bayramlar empati fakirliğinin ilacıdır. Öğrenmenin ilacıdır. Bayram namazına çocuğumuzla beraber gitmek, başkalarına yardım ederken çocuğun eline verip sen yardım et demek, sadece almayı değil, vermeyi de öğretmek gerekiyor. Çünkü hayat alışveriş değil, veriş alıştır. Veren kazanıyor. Bayramda paylaşarak yaşamak gerekiyor. Hep bana, hep bana diyen insanların yaşadığı bir toplum huzur bulmaz. Hep bana hep bana diye yaşayan toplumlarda ve kişinin iç dünyasında barış yoktur, ailede de barış yoktur. Yemeğin en iyi yerini ben yiyeyim diyen kişiyle diğer kardeşler arasında rekabet olur. Kavga çıkar, evde huzur olmaz. Toplumda da aynı şekildedir.” dedi.

Bayramlar büyüklerin çocuklara liderlik edeceği en eğlenceli hayat dersidir

Bayramların büyüklerin küçüklere liderlik edeceği en eğlenceli hayat dersi olduğunu söyleyen Tarhan, “Özellikle çocukların büyükleriyle buluştuğu ümit duygusunu elinden almamak gerekiyor. Bunu çocuklardan alırsak, ümitsiz ve karamsar konuşursak bu en büyük zararı çocuklara verir, çocukların gelişen ruhunu yaralamış olur. İşte bayramlar çocukların büyükleriyle buluştuğu dertleri varsa paylaştığı, mutluluklarıyla büyüklerini mutlu ettikleri anları yaşatır. Afet dönemi sonrası dayanışmanın ne denli önemli olduğunu bir kez daha idrak ettik. Bu süreç, önce nefes alabilmenin, ailemizin önemini ve kıymetini, sevdiklerimizin, dostlarımızın, arkadaşlarımızın değerini bir kez daha anlamamıza vesile oldu. Daha da önemlisi yüksek insani değerlerin en önemli unsurlarından biri olan yardımlaşmanın önemini ve yaşattığı duygunun gücünü iliklerimize kadar hissettik. Çocuklar davranış geliştirmeyi aileden öğreniyor. Konferans, öğüt ve vaaz şeklinde verilen bilgiler çocukların gelişen ruhunda kalıcı olmuyor. Bu nedenle bayramlar yüksek insani değerlerin nesillerden nesillere aktarılmasını sağlayan, kulağa küpe olacak kadim bilgilerin aktarıldığı, büyüklerin çocuklara liderlik edeceği en eğlenceli hayat dersidir.” şeklinde örnekledi.

Bayramlar ilişki yönetimini öğretiyor

Bayramın diğer bir yönünün de diğer insanlarla iş birliği kurmak olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ailemiz ve sevdiklerimizle sohbet etmek, paylaşımda bulunmak, ilişki kurabilmeye imkân sağlanıyor. Bayramlar, ilişki yönetimini öğrendiğimiz alan olduğunu belirterek, bayramların insanın manevi yönden ve psikolojik açıdan zenginleşmesine katkı sağladığını kaydetti. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu da paylaşımcılığı, ilişki yönetimini öğrenmek ve başkalarının haklarını gözetmekle mümkündür. Empati ağlayan bir insanla ağlamak değil onun duygularını anlayıp onun ihtiyaçlarını, haklarını dikkate alarak ilişki kurmaktır. Toplumda dezavantajlı ya da yardım bekleyen bir sürü insan vardır. Onları da düşünmek gerekiyor. Bayramlar bu kişilere bir şekilde manevi yardım yapmanın bir fırsatıdır. İyilik yapmanın güzelliğini, tadını çocuklarımıza tattıralım. Bayramların bu anlamlarını çocuklarımıza öğretelim.” dedi.

İlk yorum yazan siz olun

İnsan Haberleri