Milletvekili Günay'ın iletişim ofisinden yapılan açıklamaya göre, AKPM Üyesi Günay, 12 Eylül'de başlayan ve Türk delegasyonundan kendisi dahil 4 milletvekilinin katıldığı toplantıda önemli konular ve raporların ele alındığını bildirdi.
Toplantının gündeminin iki ana başlıktan oluştuğunu aktaran Günay, şöyle devam etti:
"İlk olarak, Avrupa Konseyinin rolü ve etkinliği kapsamında Avrupa Konseyi 4. Zirve temasının ve kapsamının ne olması gerektiği Avrupa Konseyi ve AB'nin diğer kurumlarının Avrupa siyasetinin inşasındaki rolü; Rusya'nın saldırganlığı ve Avrupa’nın çok taraflı yapısına odaklanıldı. Oldukça mevcut durumu sorgulayan tartışmalar gerçekleşti. İkinci olarak ise jeopolitik gelişmeler ve bölgeye etkisi kapsamında ise Batı Balkanlar, Ukrayna, Rusya, Afganistan, Suriye ve Libya konularının Avrupa'yı ve Avrupa Konseyi üyelerini nasıl etkilediği tartışıldı. Doğal olarak tüm bu konular doğrudan Türkiye'yi ilgilendiriyor, ülkemizin hem dış politika hem de sahada etkin olduğu bölgeler. Bizler de ülkemizin dış politika perspektifini ve stratejilerini anlatıyoruz, önyargılara, taraflı yaklaşımlara ve kasıtlı algılara karşı mücadele ediyoruz.
Avrupa ve bölgemizdeki jeo-politik konular gündeme geldiğinde Avrupa'nın Türkiye'ye karşı nasıl çifte standart uyguladığını ve olaylara ikircikli yaklaştığını biliyoruz. Suriye ve Libya'da barışın sağlanması raporu hakkında uzman olarak davet edilen 'çatışma çözme' danışmanının Türkiye'ye yanlı yaklaşımı ve yanlış yorumları sonucu oldukça gergin anlar yaşadık. 'Binlerce kilometre uzaktan danışman sıfatıyla ahkam kesmek kolay' diyerek iki soru sordum. Türkiye'nin tüm bölgesel ve jeopolitik sorunlarda tüm taraflarla diyalog kurabilen, insani yardımlar için çaba harcayan, bölgesel güvenlik ve barış için uğraşan tek ülke olduğunu ülkeler bazında örneklerle açıkladık. Terörist PKK ve Kürt kimliği kavram kargaşasını düzelttik. Türkiye'nin sadece adı ne olursa olsun teröristlerle sorunu olduğunu vurguladık. DEAŞ ile savaşırken sahada hangi Batılı güç vardı? 5 binden fazla DEAŞ teröristi öldürüldü. Avrupa ülkeleri neredeydi diye sorduk. Bölgede yaşananların insani bir dram ve sonuç olduğunu ancak bu sonuca sebepler neydi, hangi ülkelerdi bunu sorduk. Esas buna odaklanmamızın gerekliliğini vurguladık."