Cumhurbaşkanı Erdoğan, Selçuklu Kongre Merkezi'nde AK Parti Konya Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda bir konuşma yaptı.
Muhalefetin doğrudan devletin bekasını ilgilendiren hususlarda bile karşı tarafın safında yer aldığını söyleyen Erdoğan, muhalefetin, DEAŞ ile göğüs göğüse mücadele edilen günlerde uluslararası basınla ağız birliği yaparak "Türkiye DEAŞ'a destek veriyor" iftirası attığını belirtti.
Erdoğan, "PKK'nın Suriye uzantısına yönelik harekatlarda milletvekilleriyle ülke ülke dolaşıp terör örgütlerinin sözcülüğüne yeltendiler. Bir gecede 252 evladımızı şehit verdiğimiz 15 Temmuz'daki mücadelemizi FETÖ'cü alçakların söylemleriyle itibarsızlaştırmaya çalıştılar." ifadelerini kullandı.
Batılı büyükelçilere mektup yazılarak, Kanal İstanbul gibi Türkiye'nin vizyon projelerinin sabote edilmeye çalışıldığını anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Bay Kemal senin aklın bu işlere ermez, o da olacak. 18 Mart Çanakkale Köprüsü nasıl olduysa Kanal İstanbul da öyle olacak. Denizin altından Marmaray'ı geçirdik. Engellemeseydiler Marmaray 4 yıl erken bitecekti. Şimdi biz, bu ara ne yaptık? Bir de Artvin'de Yusufeli Barajı'nı hidroelektrik santralini yaptık. Tamamen milli bütçeyle yaptık. Yaklaşık 35 milyara mal oldu. İnşallah her yıl 5 milyar oradan geri dönüş olacak ve 7 yılda kendi kendini, ne yapacak finanse edecek. Togg, yerli otomobil, önce ne dedi 'Bunun fabrikası yok, fabrikası nerededir' dedi. Biz buna rağmen 'Davet edelim de gelsin görsün' dedik. Davet ettik, gelmedi. Şimdi haber göndermişler galiba, doğru, yalan bilemem. 'Gezmek istiyoruz' dediler. Bana da sordular 'Davet edelim mi, gelsinler mi?' 'E gelsinler.' dedim. Görsünler de olur ya belki hak teslim ederler."
- "Sen birileriyle karıştırdın bu işi"
Muhalefetin yabancı yatırımcılara "Ülkeye gelmeyin" diye çağrıda bulunduğunu ifade eden Erdoğan, "Uluslararası basında Türkiye'nin itibarını örseleme gayesi taşıyan demeçler verdiler. Son olarak Türkiye Cumhuriyeti devleti ile uyuşturucu ticaretini yan yana getirdiler. Ya böyle bir şey olur mu? Bu kadar gözlerini kararttılar. Yahu Kemal, kendine gel. Sen yanındaki PKK'nın parlamentodaki uzantılarıyla beraber yürüdün. Sen PKK'nın uyuşturucuyla ayakta durduğunu bilmiyor musun? Biz PKK'nın bütün o uyuşturucuyla ilgili olarak, bütün o kökleri benim askerim, benim polisim toplayarak, ondan sonra da imhasını yaparak bu mücadeleyi sürdürüyor. Sen birileriyle karıştırdın bu işi, her zaman karıştırdığın gibi." dedi.
Türkiye'nin sanayi, teknoloji ve savunmada yerlilik oranını yüzde 20'den yüzde 80'e çıkarttığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben şu anda ekranları başında bizi izleyen milletime sesleniyorum. 20 yıl önce bizim İHA'mız mı vardı? Bizim SİHA'mız mı vardı? Bizim AKINCI'mız mı vardı? Bizim Kzılelma'mız mı vardı? Ama şimdi bunların hepsi var. Daha Başbakan görevini almamıştım ama seçimi kazanmıştık. Bu esnada Avrupa Birliği ülkelerini dolaşıyorduk ve süratle seçimi kazanan partinin genel başkanı olarak bir de Amerika'ya gittim. O zaman da Amerika'nın başında Bush vardı, oğul Bush. Dedim ki 'Sayın Başkan bak bize söz verdiniz. Söz verdiniz ama şu anda bize İHA bile göndermiyorsunuz. Biz terörle mücadele etmeyecek miyiz? Bu terörle mücadelede İHA önemli bir unsur. O zaman da Condoleezza Rice Dışişlerine bakıyor. Çağırdı ve Condoleezza Rice'a dedi ki 'Türkiye'ye süratle İHA gönderelim.' O zaman İHA verdiler. Fakat tabii biz zannettik kalacak bizde ama 24 saat, bilemedin 48 saat kalacak şekilde bize verdiler. Biz o İHA'larla koordinatları, teröristlerin kaldığı yerleri ne yaptık, tespit ediyorduk. Allah rahmet etsin o zaman Özdemir Bayraktar abimiz kalktı çocuklarıyla beraber adım attı ve hemen ilk etapta İHA'yı yerli olarak üretmeye başladılar. Aradan kısa bir süre daha geçti SİHA'yı da yaptılar. Şimdi tabii ihracata da başladılar. Şimdi bizim bütün kuvvetlerimiz onları kullanıyor. İHA, SİHA yetmez dediler ve şimdi bir de AKINCI'yı ürettiler. AKINCI'nın özelliği şu, F16'nın taşıdığı bombayı AKINCI da ne yapıyor, taşıyabiliyor."
- "CHP, emperyalistlerinin oyuncağı haline dönüşmüş bir yapıdır"
Milli insansız savaş uçağı Kızılelma ile bilgi veren Erdoğan, "Şimdi bir de Kızılelma. Kızılelma ile beraber bu ne demektir? Bu ufuktur. İnşallah fazla değil 2023'ün sonuna doğru o da seri üretimine geçmiş olacak. Rabbim yardımcıları olsun." dedi.
Dünyanın hiçbir yerinde kendi ekonomisini çökertmek için borsayı ve sermaye piyasalarını hedef alan bir muhalefet liderine rastlanmadığını dile getiren Erdoğan, "Bizzat kendilerinin örnek gösterdiği hiçbir batı demokrasisinde, milletine karşı beşinci kol faaliyeti yürüten bir siyasetçiyle karşılaşmazsınız. Biz işte bunun için mevcut yönetim elinde CHP, Türkiye'nin içine sokulmuş bir Truva atıdır diyoruz. Biz işte bunun için CHP, emperyalistlerinin oyuncağı haline dönüşmüş bir yapıdır diyoruz. Biz işte bunun için Bay Kemal ve şürekasından ülkemize ve milletimize hiçbir hayır gelmez diyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
2023 seçimlerinin, Türkiye'nin önüne yeni ufuklar açmakta kalmayarak, sefil siyaset anlayışından kurtuluşunun da miladı olacağının altını çizen Erdoğan, "Cumhuriyetimizin 100. yılını 85 milyon hep birlikte coşkuyla kutlarken, 'Türkiye Yüzyılı'na da güçlü bir giriş yapacağız. Tabii bunun için şahsım dahil olmak üzere partimizin tüm neferlerine önemli görevler, çok büyük sorumluluklar düşüyor." dedi.
- "Kesinlikle rehavete kapılmayacağız"
Tam 8 aydır toplanıp dağılmaktan başka hiçbir iş beceremeyenlerin 2023'te kaybedeceklerini anladıkça şimdiden sandığa gölge düşürmeye yöneldiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin başarısını defalarca ispatladığı sandık güvenliği konusunu peşinen tartışmaya açarak esasen kirli niyetlerini ifşa ediyorlar. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak hep yaptığımız gibi önümüzdeki seçimde de gerekli tedbirleri alarak bu müfterilere fırsat vermememiz çok önemli. Teşkilatımızın uç beyleri olan mahalle temsilcilerimizin, üyelerimize ve seçmenlere yönelik çalışmalarını yoğunlaştırmaları şarttır. Tabandan tavana uzanan bir anlayışla 7 gün 24 saat sahada olacak, eksiklerimizi giderecek, güçlü yanlarımızı tahkim edecek, yarın seçim olacakmış gibi çalışmalarımızı yürüteceğiz. Muhalefetin dağınıklığı, beceriksizliği ve iş bilmezliği karşısında kesinlikle rehavete kapılmayacağız. Yine bu süreçte muhalefetin bizi çekmek istediği oyunlara gelmeyecek, özellikle provokasyonlara asla prim vermeyeceğiz. Onlar, engellemek için çırpınsalar da biz eser üretmeye devam edeceğiz. Birileri ülkeyi germek, ülkenin gündemini zehirlemek için çirkefleşse de biz sükunetimizi, soğukkanlılığımızı sonuna kadar koruyacağız. Karşımızdakiler, çapsızlıklarını örtmek için yalan ve iftira siyasetine sarılsalar da biz hakikatin aydınlık yolundan asla sapmayacağız. 20 yıldır olduğu gibi milletimize muhabbetle, şefkatle, samimiyetle yaklaşacak, gönülleri kazanmaya, kalpleri fethetmeye gayret edeceğiz."