Egeli 362 genç hekim sağlık ordusuna uğurlandı

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesindeki eğitimlerini tamamlayan 362 hekim mezuniyet heyecanı yaşadı. Türkiye ve dünyanın dört bir yanında şifa dağıtacak Egeli hekimler, ant içerek mesleğe ilk adımlarını attı.

 

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesindeki eğitimlerini tamamlayan 362 hekim mezuniyet heyecanı yaşadı. Türkiye ve dünyanın dört bir yanında şifa dağıtacak Egeli hekimler, ant içerek mesleğe ilk adımlarını attı.Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 2022-2023 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni, Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı Amfi Tiyatroda gerçekleştirildi.  Törene, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Cemali Dinçer, Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün, Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Enver İlhan, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı.   Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün,  konuşmasına Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın selamlarını ileterek başladı. Gençlere seslenen Prof. Dr. Cemil Gürgün,  “Bu gün, hayatınızdaki en güzel, en özel günlerden birisidir. Ege Üniversitesine adım attığınız ilk günden bu yana uzun ve zorlu bir yolu başarıyla yürüdünüz ve sonuna geldiniz. Sizler; ülkemizin en güzel şehirlerinden olan İzmir’de, 68 yıllık deneyimli, tam akredite ve araştırma üniversitesi olan Ege Üniversitesi’nin gözdesi, Tıp Fakültemizden mezun olma şansını yakalayan en genç meslektaşlarımızsınız. Bu özel ve anlamlı günde sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Eğitiminizin önemli bir bölümünü covid 19 pandemisi döneminde aldınız. Sizler, yüzyılın, tüm insanlık için en zorlu zamanının mezunları oldunuz. Ege Tıbbın pandemiye karşı verdiği mücadelede gösterdiğiniz uyum, dayanıklılık ve cesaretinizi içtenlikle takdir ediyoruz. Bu dönemde edindiğiniz kazanımlar gelecekte asla unutmayacağınız önemli deneyimlerdir. Bu Nedenle covid 19 pandemisindeki kazanımlarınızı unutmayın. Pandemi dönemi beklenmeyen olağandışı sürprizlerle dolu bir dönem olarak seyretmiştir. Bu dönemin tıp mesleği için en önemli kazanımı ‘Beklenmeyeni deneyimlemek ve mücadele etmek’ olmuştur.  Beklenmeyen bir durumla karşılaştığınızda, ortaya çıkan soruna karşı bilgilerin hızla güncellenmesi, gelişmelere açık ve mücadeleci olabilmek çok büyük önem taşımaktadır. Sizler tüm bu özelliklere sahip olarak, başarıyla pandeminin üstesinden geldiniz. Bu çerçevede Ege Tıp öğrencileri olarak merak etmeyi ve bununla birlikte alçakgönüllülüğü öğrendiniz. Eğitiminiz sonunda en önemli kazanımınız ‘hastalarınızın güvenini kazanarak sevgi ve empati ile ideal hekimlik yaklaşımı’ olmuştur”   dedi.“Hekimlikte ekibinizle takım ruhu ile çalışın”Hekimlere tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Cemil Gürgün,  “Çok onurlu olan bu görevi yerine getirirken, sağlığın diğer emekçileri olan hemşirelerimiz, yardımcı sağlık personelimiz de takım ruhu içinde sizinle birlikte çalışacaklar ve yanınızda olacaklardır. Bir ekip olduğunuzu onlara mutlaka hissettirin. Çünkü gerçek tıp sanatının temelinde; ekip çalışması ile hastalara bakım vermek ve hastanın acılarını dindirmek yatmaktadır. Tıp teknolojisindeki gelişmeler tıp eğitimini ve pratiğini sürekli olarak geliştirirken, teknolojinin fazlasıyla kullanılması hastayla olan temasınızı azaltabilir.  Hekimlik uygulamalarınızda bulunması gereken en önemli iki özellik; sizin anlayışınız ve şefkatinizdir ki bu nedenle hekimlik bir sanat olarak bilinmektedir. Bu önemli duyguları asla unutmayın. Her zaman bilimin savunucusu olun. İnsan sağlığı ve refahının gelecekteki yörüngesini belirlemede siz etkili olacaksınız. Bu durum hem bir sorumluluk hem de bir fırsattır. Sizlerin katlandığı her şey göz önüne alındığında, dayanıklılığınız ve kararlılığınız, sizi önümüzdeki yıllarda tıbbi başarılara ulaşmak için müthiş bir güç verecektir. Tıp ve sağlık alanında yanlış bilginin gerçek akademik bilgiyi fazlasıyla kirlettiği bu zamanda, Tıp ve sağlık; halen büyük çoğunluğun gerçeğe ve uzmanlığa saygı duyduğu bir alan olmaya devam etmektedir.  Bu yola adım attığınız bu andan itibaren, sizler iyi bir hekim, iyi bir bilim insanı, yenilikçi ve liderler olarak, işinizde ve toplumda dürüstlüğün ve kanıta dayalı karar vermenin önemini savunmanızı bekliyoruz. Bu konuda Ulu Önderimiz;  ‘Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir’ demiştir” diye konuştu.“Öğrenciliği asla bırakmayın…”   Hekimliğin yaşam boyu öğrenme gerektiren bir meslek olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cemil Gürgün, “Ne kadar çok öğrenirseniz hayat kurtarma şansınız o kadar artar. ‘Yaşam Boyu Eğitim’ ana felsefeniz olmalıdır.  Yeni bir şey öğrenmenin ilk adımı, bildiklerinize odaklanmak yerine bilmediklerinizi kucaklamaktır. Kariyerinizin bir noktasında, kendinizin çözemeyeceği bir an mutlaka gelecektir. Bu noktada deneyimli meslektaşlarınızdan fikir alın, bilgi paylaşıldıkça değer bulur.  Başarmak için sizden daha fazlasını bilen başkalarını aramaktan ve soru sormaktan korkmayın. Okulunuz bitmiş olabilir. Ancak hayatınızın geri kalanını bir eğitim olarak görmelisiniz. En iyi öğrenmek, öğretmekle gerçekleşir. Sizden daha deneyimsizleri, kıdemsiz meslektaşlarınızı eğitmeye devam edin. Asla bilimsel kıskançlık içinde olmayın, sanatınızı her zaman paylaşın. Geleceğe umutla bakın. Tıp pratiğinin kökleri umuttadır. Bilin ki insanlık tarihi sonsuz sayıda umut dolu eylemle şekilleniyor. Umut varsa yaşamda vardır. Tıp bilimine olan katkılarınız, bir hücre molekülü kadar küçük veya toplumun kendisi kadar geniş bir şeye odaklanabilir. Ancak tıpta hangi yolu seçerseniz seçin, umut kavramını ve kolektif çalışmanızın başarıyı ve değişimi getirebileceğine olan inancınızı sürdürün. Sosyal yaşamda kalın. Bilgi birikimi kadar sosyal iletişim ve çevre de hekimler için çok önemlidir. Yaşantınızda sanat ve spora her zaman yer verin. Fiziksel ve ruhsal sağlık için tıp dışı aktiviteler de çok önem taşımaktadır.  Tıp aslında ‘sosyal’ bir bilim dalıdır. Çünkü temelinde ‘insan’ vardır.  İnsanı, insanlığı iyi irdeleyebilmek için toplumsal yaşantı içerisinde sosyalleşme çok önemlidir. Hekimlerin zekâ seviyesi zaten çok yüksektir. Ancak duygusal zekânızda yüksek olmalıdır. Beyaz önlüklerinizi giydiğiniz gün birlikte yemin ettiniz. O yeminin ilk birkaç satırında hastalarınızın sağlığını ve esenliğini ilk sıraya koyacağınıza söz verdiniz. Hastanızın özerkliğine ve onuruna saygı duymaya, hastalarınızın sağlığının gizliliğini korumaya, zarar vermemeye ve sağlık ve esenlik yolculuğunda onların ortağı olmaya’ söz verdiniz.Ege Tıp yuvanızdan, bugün dürüst ve çalışkan genç bir hekim olarak ayrılırken, güçlü bir arkadaş ve dost ağı kurmuş olarak, her zaman danışabileceğiniz ve arayabileceğiniz sizlere mentorlük yapan hocalarınızı kazanarak, en önemlisi de doktorluk gibi çok kutsal bir mesleğe adım atarak ayrılıyorsunuz. Ayrıca çok önemli bir misyonu daha üzerinize almış olarak ayrılıyorsunuz. Tüm dünyayı, insanlığı, halkımızı daha sağlıklı kılmak için göreve atılıyorsunuz.  Bazen bir sıcak el, bazen sevgi dolu bir kalp, bazen akıl veren bir dahi, bazen disiplin sağlayan bir amir, bazen sırdaş, bir arkadaş olarak mesleğinizi en iyi şekilde icra edeceğinizden eminiz. Bu zorlu, fazlasıyla özveri gerektiren tıp eğitiminizde ailelerinizin, hocalarınızın ve elbette ki sizlerin büyük emekleri var. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi ailesini böylesine önemli ve değerli bir konuma getiren yöneticilerimize, sizleri yetiştiren tüm öğretim üyelerimize, sizin gibi başarılı evlatları fakültemize kazandıran değerli ailelerinize minnettarlığımızı ve teşekkürlerimizi sunuyorum. Fakültemiz hocalarının destekleriyle faaliyetlerini sürdüren Ege Tıbbiyeliler Derneğine, öğrencilerimize sağladığı burs imkanları ve mezuniyet törenimize katkıları nedeniyle çok teşekkür ediyoruz. Pandemi döneminde ve yakın zamanda yaşamış olduğumuz deprem felaketinde hayatlarını kaybeden sağlık çalışanlarını, meslektaşlarımı ve hocalarımı saygı ve minnetle anıyorum. Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi ‘Hiçbir şeye ihtiyacımız yoktur, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır. O da çalışkan olmaktır.‘Vatanın bütün ümidi ve geleceği size, genç kuşakların anlayış ve enerjisine bağlanmıştır’ Ümidimizi yüceltin. Vatan bayrağının dalgalandığı her yerde mesleğinizi layıkıyla yapacağınızdan ve Ege Üniversitesi’nden mezun olmanın gururuyla bizleri en güzel şekilde temsil edeceğinizden hiç kuşkumuz yoktur.  Bundan sonraki meslek yaşamınızda sağlık, mutluluk ve başarı dileklerimle hepinizi kutluyor sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.         Mezun öğrenciler adına konuşma yapan dönem birincisi Dr. Hakan Turan Kiriş, “Bugün mesleğimize kavuşmanın mutluluğunu yaşarken altı yıllık dostluklarımızdan ve okulumuzdan ayrılmanın da hüznünü yaşıyoruz. Eğitimimiz sırasında tüm dünyayı etkileyen pandemi dönemini ve tüm ülkemizi vuran Kahramanmaraş merkezli depremi yaşadık. Depremde ve pandemi döneminde kaybettiğimiz tüm meslektaş büyüklerimizi ve vatandaşlarımızı buradan saygıyla anıyorum. Eğitim sürecim boyunca hayatımı etkileyecek birçok hoca ile tanışma fırsatı buldum. Bana bilim sevgisini kazandıran değerli hocalarıma, her zaman yanımda olan aileme ve arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.Ant içerek mesleğe adım attılarKonuşmaların ardından dereceyle mezun olan Dr. Hakan Turan Kiriş, Dr. Buket Yaldız ve Dr. Şerife Ece Eren’e plaket ve diplomaları Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün tarafından verildi. Diplomalarını alan mezunlar, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Rüçhan Sertöz eşliğinde Hipokrat Andı ile meslek yaşamlarına ilk adımı attı. Diploma törenin sonunda Egeli hekimler, keplerini fırlatıp mutluluklarını paylaştı.Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlk yorum yazan siz olun

Sağlık Haberleri