- Birlikte nefes alıp vererek çocuğun sakinleşmesine destek olun.
- Pek çok çocuk kaygı duymak hakkında da kaygılanır. Çocuğunuzun yaşadıklarını anladığınızı ifade edin ve onlara empatiyle yaklaşın.
- Birlikte 10-15 dakikalık bir ‘endişe zamanı’ oluşturun. Bu zamanda endişelerini özgürce ifade edebilmeleri için çocuklarınızı teşvik edin.
- Kaygılı çocuklar, onları kaygılandıran durumlardan kaçınabilirler. Ders çalışmamak, okula gitmemek, denemelere girmemek gibi kaçınma davranışları gösterebilirler. Böyle bir durum gözlemlediğinizde bir uzmandan destek alın.
- Çocuğunuz kaygılandığında kendinizi suçlu hissetmeyin. Siz, çocuğunuza endişeleriyle baş etmesi için destek olan, harika fikirler veren yeterli bir ebeveynsiniz.
Hiwell'den sınav kaygısına yönelik özel terapi Aile baskısı ve başarısızlık korkusu sınav kaygısını artırıyor
Haziran ayında, 3 milyondan fazla öğrenci gelecekleri için çok önemli bir dönüm noktası olan sınavlara girmeye hazırlanıyor. Gençler üzerinde büyük bir baskı yaratan sınavlar ve başarısız olma düşüncesinin oluşturduğu kaygı, öğrencilerin özgüvenlerini de olumsuz etkileyebiliyor.
Haziran ayında, 3 milyondan fazla öğrenci gelecekleri için çok önemli bir dönüm noktası olan sınavlara girmeye hazırlanıyor. Gençler üzerinde büyük bir baskı yaratan sınavlar ve başarısız olma düşüncesinin oluşturduğu kaygı, öğrencilerin özgüvenlerini de olumsuz etkileyebiliyor. Online Terapi Platformu Hiwell, gençlere yönelik, sınav odaklı özel terapi programlarıyla hazırlık ve sınav sürecinde öğrencilerin kaygılarını azaltmasına ve başarılarını artırmalarına destek oluyor.Yükseköğretime Geçiş Sınavı ve Liselere Geçiş Sistemi sınavına büyük hızla yaklaşırken pek çok öğrenci, yüksek kaygı sorunuyla karşı karşıya. Özellikle sınav tarihi yaklaşırken; sadece sınava çalışmak, sosyalleşmemek, uyku ve yeme düzenini bozmanın hem zihinsel hem de fiziksel etkileri olabileceğini belirten Hiwell Online Terapi Platformu Uzman Klinik Psikoloğu Şebnem Göker, sınav kaygısı yaşayan gençler ve aileleri için önerilerde bulundu. KONUŞMAK ÇÖZÜME GİDEN İLK ADIMKlinik Psikolog Göker, “Uyku, beslenme zihin ve beden için ne kadar önemliyse, sosyal yaşam da ruh için o kadar değerli. Gençlerin içinde olduğu bu korku ve kaygı durumunu aileleriyle, rehber öğretmeniyle, uzman psikologla veya güvendiği bir yetişkinle paylaşmaları onlar için çok faydalı. Konuşmak, paylaşımda bulunmak ve keyifli vakit geçirmek motivasyonlarını da artıracaktır” dedi. “SINAV, YEGANE ODAK NOKTASI OLMASIN”Sınav zamanlarında ‘Sadece ders çalışmalısın, dikkatini dağıtacak şeylerden uzaklaşmalısın.’ gibi kısıtlamalarla sıkça karşılaşıldığını da söyleyen Göker, “Bu dönemde sadece sınava, ders çalışmaya odaklanmak, gelecekle ilgili olumsuz düşüncelere sebep oluyor ve performans kaygısını tetikliyor. Sınava hazırlanan kişinin sosyalleşmeye ve düzenli yaptığı ne varsa yapmaya devam etmesi verimliliği de artırıyor. Burada en kritik nokta, öğrencinin bir planlamayla zaman yönetimini yapabilmesi. Bu öğrencinin hem hedefine ulaşması için hem de ruhunu, bedenini ve zihnini dinlendirmesi için kendine zaman ayırmasını sağlayacaktır. Sınavı, hayatın odak noktası yapmaktansa öğrencinin kendine en uygun planlamayla spor yapması, arkadaşlarıyla ve ailesiyle birlikte zaman geçirmesi, bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatmanın en önemli yollarından biri” diye konuştu. EBEVEYNLERE ÖNERİLERÖğrencilerin, sınavdan olumsuz sonuç almaları durumunda ailelerinin vereceği tepkiden de korktuklarını belirten Göker, “Sınavı kazanamazsam ailem çok kızar’ diye fikir yürütmek öğrencide baskı kurarak kaygı oluşmasına neden olur. Kaygı, bazı durumlarda yaşanması çok normal bir duygu. Aileler, endişe etmenin de bir amacı olduğunu herkesin zaman zaman bu duyguyu hissedebileceğini çocuklarına anlatmalı” dedi.Göker, yaşanan kaygı duygusunu yatıştırmak için ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte yapması gereken bazı yöntemler de paylaştı: