İZMIR (AA) - AA muhabirinin, Sağlık Bakanlığı verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye genelinde 2019 yılında 121 bin 154 kişi organlarını bağışlama taahhüdünde bulunurken, bu rakam 2021 yılında 5 bin 322'ye geriledi.
Bu yılın 9 ayında 15 bin 599 kişi organlarını bağışlamak için başvuru yaptı, donör sayısında ilk sırada yer alan İzmir'de de 1338 kişi organ bağışı formu doldurdu.
İzmir'de 2019'da 407 hastaya nakil ameliyatı yapılırken, salgının etkisiyle 2021'de bu rakam 246'ya geriledi. Bu yılın 9 ayında ise 175 hasta, organ nakliyle şifa aradı.
İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı Dr. Özgür Sönmez, AA muhabirine, organ bağışı konusunda farkındalığı yüksek kentlerden İzmir'de Kovid-19 salgınının etkilerinin hissedildiğini söyledi.
Bu süreçte bilinçlendirme çalışmalarına ara vermediklerini dile getiren Sönmez, organ bağışında donör beyanının yanı sıra aile rızasının da gerekli olması nedeniyle toplumsal farkındalığın çok önemli olduğuna işaret etti.
Organ bağışında asıl hedefin beyin ölümü gerçekleşmiş insanlardan nakil sağlamak olduğunu ancak Türkiye'de nakillerin büyük bölümünün canlı vericiden yapıldığını kaydeden Sönmez, "Kişilerin rızasını alma süreçlerindeki zorluklar canlıların bağışçı olmalarını zorunlu kılıyor. Beyin ölümü tanısı konulan vakaların sadece yüzde 30'undan aile onamını alabiliyoruz." dedi.
Kovid-19 sonrası çekinceler
Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Organ Nakil Merkezi Mesul Müdürü ve Karaciğer Nakil Merkezi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Tarkan Ünek de Kovid-19 salgını nedeniyle, beyin ölümü gerçekleşen hastalardan organ temininin azaldığını anlattı.
Hastanelerinde 2,5 yıllık aranın ardından nakil ameliyatlarına başladıklarını aktaran Ünek, şu bilgileri verdi:
"Beyin ölümü saptandıktan sonraki süreç önemli. Halkımızın bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Organ bağış oranımız düşük. Daha önce dini nedenlerdendi ama bunun etkisinin azaldığını görüyoruz. Şu anda daha çok Kovid-19 salgınının etkileri var. İnsanların akıllarındaki çekinceler devam ediyor. İnsanları tekrar bilinçlendirmek gerekiyor. Kovid-19'dan sonra sağlıklı bir şekilde beyin ölümü tanısı konulabiliyor mu ya da beyin ölümü gerçekleştikten sonraki süreçte bu organlar kullanılabilecek mi gibi konularla ilgili halkımız bilgilendirilmeli."
Ege Üniversitesi Hastanesi Karaciğer Nakil Sorumlusu Doç. Dr. Alper Uğuz ise beyin ölümlerinde azalma olmamasına rağmen bağışlardaki düşüşün dikkat çekici olduğunu belirtti.
Kovid-19 sürecinde hasta yakınlarının farkındalıklarında değişiklikler yaşandığını vurgulayan Uğuz, "Beyin ölümü dediğimiz şey aslında geri dönüşsüz olarak beynin fonksiyonlarını yitirmesi ama vücut çalışmaya devam ediyor. Organlar canlılığını bir süre daha sürdürüyor ama eninde sonunda kaybediyor." diye konuştu.
"Arkadaşlarımı kaybetmekten korkuyorum"
Ege Üniversitesi Hastanesinde 15 ay önce yapılan akciğer nakliyle sağlığına kavuşan 26 yaşındaki Gamze Avcı, 2 yıl kadavradan kendisi için uygun organın bulunmasını beklediğini, nakil ameliyatının alınan önlemlerle Kovid-19 sürecinde yapıldığını anlattı.
Birçok arkadaşının hala nakil olmayı beklediğine dikkati çeken Avcı, şöyle konuştu:
"Durumları ağır ve ciddi. Onları kaybetmekten çok korkuyorum. Artık son noktaya dayanmış durumdalar. İnsanların biraz daha duyarlı olmasını bekliyorum. Beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin yakınlarına sesleniyorum. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı olumlu şeyler söylüyor. Organlarımız toprak oluyor. Beyin ölümü gerçekleşen yakınlarınızın organlarını bağışlayın. Bir kişi demek 8 kişinin hayatını kurtarmak demek."
Muhabir: Tezcan Ekizler