Milattan önce 2737 de Çin İmparatoru Shen Nung tarafından suya düşüp renk veren çay yaprakları sayesinde tesadüfen keşfedilen çay ile tanıştığımız günden bugüne Çay, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en sık tüketilen içeceklerden biridir.
Sudan sonra en çok tükettiğimiz içeceklerden biri olan çay, ülkemizde, mis gibi kokusunu ortama vererek, demlenerek içilirken, çoğu Avrupa ülkesinde 1 fincan sıcak suda 3-5 dakika bekletilerek tek kullanımlık poşet çay şeklinde içilmektedir.
Günümüz yoğun çalışma temposu içinde, zaman kısıtlı olduğunda bizim toplumumuzda da pratikliği sebebiyle sıkça tercih edilen poşet çaylar, sağlıklı mı? Yapımında Kullanılan malzemeler kanserojen olabilir mi? Poşet bitki çayları, aktardan alınıp demlenerek hazırlanan bitki çayları ile aynı etkiyi gösterir mi? Gibi sorular çoğumuzun aklına gelmiştir.
Bu konuda yapılan araştırma sonuçlarından bazılarını paylaşmak gerekirse;
Öncelikle Poşet bitki çayları, Türk Gıda Kodeksi’ne uygun olarak hazırlanıp üretildiğinde içinde sadece o bitkinin yaprak, çiçek ve tohumunu barındırabilir. Gıda Kodeksi Yönetmeliğine göre poşet çaylara boyar madde katılamaz. Kaynar suya çıkan çay rengi, bitkinin kendi öz rengi olmaktadır. Bu durumda demlenen bitki çayı ile poşet bitki çay arasında etkinlik ve sağlık anlamında bir fark bulunmayacaktır.
Sadece ıhlamurda olduğu gibi, demlenirken çiçek, sap karışık olmasına karşın poşet ıhlamurda sadece çiçek kısmı bulunduğundan içeriği nedeniyle daha kıvamlı ve salya benzeri bir dokuda olması normaldir.
Poşet çaylarla ilgili asıl bizi tedirgin eden sorun ise, yapımında kullanılan poşetlerin sağlığa uygunluğu konusudur; Zira kaynar suya girdiğinde erimeyen bir yapının, sağlığa zararlı maddeler de içerebilme olasılığı olabilir mi? Evet maalesef olabilir.
Kanada’da McGill Ünüversitesi’nde yapılan ve “Environmental Science & Technology” sitesinde yayınlanan araştırmanın sonucuna göre poşet çaylar kaynar suda demini alırken, suya milyonlarca mikro ve nanoplastik parçacığın sızmasına neden olmaktadır.
Demlenmeden sonra, yapılan elektron mikroskobik çalışmalar, tek bir poşet çaydan, 11.6 milyar mikro partikül ve 3.1 milyar nanopartikül plastiğin suya sızdığını göstermiştir. Araştırmadan ortaya çıkan bu rakamlar, plastik şişelerde satılan sular da dâhil olmak üzere diğer yiyecek ve içeceklerde bulunan plastik partiküllerinden çok daha fazladır.
Yapılan çalışmanın ilginç bir sonucu da şu ki, inceleme sonucunda söz konusu nanopartiküllerin poşet çayların poşetinde hâlihazırda bulunmadığı, demlenme esnasında, kaynar suyla temasla ortaya çıktığı görülmüştür.
Uzmanlar söz konusu plastik partiküllerin insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda henüz hemfikir olmasa da hiçbirimiz böyle bir riskle karşı karşıya kalmak elbette istemeyiz. Bunun önüne geçmek için sadece kaliteli ve güvenli firmaların ürünlerini tüketmek bizi bu riskten bir bakıma koruyacaktır.
Peki Türk Gıda Kodeksine uygun ürünler imal eden bu firmalarda poşet çay hangi materyalle ve nasıl hazırlanıyor?
Poşet çay üretiminde herkesin bildiğinin aksine normal selüloz kâğıt kullanılmaz. Tam da bu sayede, pilastik vb kimyasal kullanılmamasına rağmen poşet çaylar kaynar suda erimez. Bitkilerdeki sklerenkima lifleri adını verdiğimiz yapı, sandığımızdan çok daha kuvvetlidir. Gemi halatları, bez çuvallar, keten ve pamuklu kumaşlar da bitkinin bu lifli yapısından elde edilir ve haliyle hiçbiri suya girdiğinde erimez.
Poşet çay torbaları da bir muz türünün (Musa textilis) yapraklarının kalın saplarından çıkan ve 10-25 yaprak taşıyan sürgünden elde edilen liflerden hazırlanıyor.
Hazırlanan kâğıt hamuru hidrojen peroksit ile beyazlatılıyor. Hidrojen peroksit bizim yaralarımızı temizlemede kullandığımız “oksijenli su” dur. Geçmişte sağlığa zararlı başka kimyasallar kullanılmış ancak günümüzde kullanılmamaktadır.
Bazı çay üreticileri, anlatılan çay poşetleri yerine plastik çay poşetleri kullanıp, Türk Gıda Kodeksi’ne uymayan, gıdaya uygunluk sertifikası bulunmayan alüminyum tel kullanıp maliyeti düşürerek insan sağlığını tehlikeye düşürebilirler. Veya çaya boyar madde eklenmesi sonucunda tüketicilerin sağlığı olumsuz yönde etkilenir.
Poşet Çayları Güvenle İçebilmek için;
1-Tüketiciler olarak dikkatli olalım, sadece Tarım Bakanlığından izinli ve Türk Gıda Kodeksine Uygun Hazırlanmış, Kaliteli Ürün ve Markaları Tercih edelim.
2-Alüminyum zımba içermeyen bitki çaylarını seçelim.
3-Çayı plastik bardak yerine kaliteli porselen veya cam bardakta demleyip içelim çünkü çayın sıcaklığı, bardaktaki kimyasallar gibi zararlı maddeleri açığa çıkarabilmektedir.