İSTANBUL (İGFA) - Akdeniz anemisi (Talasemi) hastalığının genetik bir hastalık olduğunu ve anne-babadan kalıtım yoluyla çocuklara geçtiğini belirten İntergen Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi Kurucu Doktoru Prof. Dr. Serdar Ceylaner, Akdeniz anemisi hastalarında, kan hücreleri normalden daha küçük ve daha soluk renkli olduğuna dikkati çekti. "Bu hastalıkta ayrıca kırmızı kan hücrelerinin sayısı azalır ve bu da kanın oksijen taşıma kapasitesini azaltır" diyen Ceylaner, "Hemoglobin, kanımızda oksijen taşıyan proteinlerin bir bileşenidir. Akdeniz anemisi, hemoglobin yapısındaki bir mutasyon nedeniyle ortaya çıkar ve hemoglobinin normal şekilde üretilememesine neden olur” dedi.
Prof. Dr. Serdar Ceylaner, Alfa ve Beta Akdeniz anemisi olmak üzere iki tipinin var olduğunu belirterek, "Akdeniz anemisi, Türkiye'de genetik bir hastalık olarak yaygın olmasının nedeni, Türkiye'nin tarih boyunca farklı kültürlerin ve ırkların etkisi altında kalması ve taşıyıcıların sıtmaya dirençli olmasıdır. Bu etkileşimler, Akdeniz anemisi genlerinin yayılmasına neden olmuştur. Türkiye'deki Akdeniz anemisi genetik ilişkisi, özellikle akraba evliliklerinin yaygın olduğu bölgelerde daha da belirgin hale gelir. Akraba evlilikleri, genetik hastalıkların yayılmasına neden olabilir, çünkü aynı ailelerdeki insanlar benzer genlere sahip olma olasılığı daha yüksektir" diye konuştu.
Ceylaner, Türkiye'de Akdeniz anemisi sık görülen bir türü olan Beta Akdeniz anemisi dolayısıyla yüzlerce çocuk her yıl hayatını kaybettiğine dikkati çekerek, "Türkiye'de tahmini 2 milyon taşıyıcı ve yaklaşık 5 bin ve 7 bin Beta Akdeniz anemisi hastası olduğu tahmin edilmektedir. Akdeniz anemisi hastalığı, erken teşhis edilip tedavi edilmediği takdirde ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Bu nedenle, Akdeniz anemisi hastalığından şüphelenen kişilerin derhal bir sağlık uzmanına başvurması öneriyorum" dedi.