Penaltı ve kırmızı kart doğru
Deprem felaketi sonrası ilk maçları oynamak her takım ve tüm oyuncular için çok zordur. Allah bir daha yaşatmasın. Ama Fenerbahçe, kelimenin tam anlamıyla güle oynaya kazandı. Fenerbahçe çok mu iyi oynadı? Mükemmel diyemeyiz ama iyi pas yaptı, iyi savunma yaptı ve Valencia gibi ne zaman ne yapacağı belli olmayan golcüsüyle de maçı ilk yarıda koparıverdi. Önce haklı bir penaltı, ardından haklı bir kırmızı kartla 10 kişi kalan Konya olunca da maç orada bitiverdi. Devre biterken Valencia'nın attığı bir gol var, anlatılır gibi değil. Sadece sağ ayak üst dışıyla vurma başarısı değil, arka direğe attığı müthiş depar ve topla buluşması İbrahimoviçvari bir gol. İkinci yarı zaten yine Fenerbahçe için al gülüm ver gülüm! Arda'yı izleme fırsatını nihayet bulabildik. Aslında Arda'nın galiba çok daha fazla süreye hakkı var. Dün öyle çok büyük şeyler yapmadı ama topu ayağına aldığında 'Ben farklıyım' diyor. Önce King, sonra da Szalai ile Fenerbahçe işi bitiriverdi. Nerede eski Konyaspor, nerede şimdi ki Konyaspor… Antrenör Palut'un gitmesinden sonra Konyaspor da bitmiş. Direnç yok, organizasyon yok, hiçbir şey yok. Dünkü Fenerbahçe'nin bence rahat oyunu ve farklı skorunun da belki de en önemli sebebi Konyaspor'un bitik oluşu. Halil Umut Meler, sezonun en formda hakemi. Dün gece de başarılıydı. Verdiği penaltı tartışmasız bir elle oynama, ikinci sarı kartla gelen Konyasporlu oyuncunun kırmızı kartı da mutlak doğru karar.