Trabzon, iyi bir zemine oturtmuştu. Başarılı da oluyordu. Ancak, bunun yeterli olmadığı kanaatindeydi.
Başarı için, Türk futbolunun geleceği için, altyapı için Trabzon'da her şey yapılıyordu. Ama başta İstanbul olmak üzere belli çevrelerce bırakın takdir edilmeyi, kıskançlıkla karşılanıyordu.
İstanbul takımları ve medya, ellerinden alınan şampiyonlukların hıncını Trabzonspor'u yok ederek çıkarmak istiyordu. Kendi aralarında Trabzonspor'u durdurmanın yollarını arayıp ortak hareket ediyorlar.
Bu durumu iyi okuyan Şamil Ekinci, Anadolu kulüplerinin desteğini almak için çalışma başlattı. Çalışmalar sonucunda Trabzonspor'un öncülüğünde Anadolu kulüpleri güç birliği toplantıları yapıldı.
Ankara'da yapılan toplantılara Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın dışındaki Anadolu kulüpleri katıldı.
Bu güç birliğinin amacını Şamil Ekinci şöyle anlattı: “İstanbul kulüpleri Anadolu kulüplerini sürekli baskı altına almaya çalışıyor. Anadolu kulüplerindeki başarılı futbolcuları ucuza almak istiyor, Bu baskılara direnmek için güç birliği gerekiyordu. Anadolu kulüpleri de o dönemlerde bize büyük sempati ile bakıyordu,
Böyle bir güç birliği teklifimizi hemen kabul ettiler. Türk futbolunu Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş hâkimiyetinden kurtarmak için böyle bir güç birliği adımını attık. Çok da yararlı oldu, Toplantılarda, futbolcu transferleri, hakem konusu, hasılatla ilgili hususlar ve tesisleşme gibi konuları ele alıp konuşu yorduk”
Trabzonspor'un öncülüğünde Anadolu kulüplerinden oluşan, “Anadolu kulüpleri güç birliği” zamanla kendini kabul ettirdi ve bir süre sonra İstanbul kulüpleri Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş da bu birliğe katıldı. Bu birliğin ilk başkanı Galatasaray başkanı Selahattin Beyazıt oldu.
Trabzonspor Başkanı Şamil Ekinci ise 2. başkanlığa seçildi. Anadolu kulüplerinin çoğu kendilerini temsil etmek için Trabzonspor'a yetki verdiler.