Geçen ay ki yazımda erteleme hastalığından bahsetmiştim. Okuyanlar arasında eminim bu hastalık bende de var diyenleriniz olmuştur. Bu ayki yazımda da bu sorunu çözebilmek ya da en azından biraz daha kontrol altına alabilmek için neler yapılabileceğinden bahsetmek istiyorum.
Eğer siz de yapmanız gereken işleri son dakikaya bırakıp, kaygıyla, sıkılarak gergin bir halde ortaya son anda alelade, yalapşap bir şeyler çıkarıyorsanız; erteleme hastalığından mustaripsiniz demektir. Erteledikçe de yapmamız gereken işleri yapamaz, var olan gerçek potansiyelimizi ortaya çıkaramayız.
Bizi erteleme davranışına götüren en önemli sebeplerden bir tanesi; bir işe başlamak için motive olmayı ve o işi yapmak için isteğimizin gelmesini beklemektir. Bu nedenle çoğu kişi bir iş yapması gerektiğinde isteğinin gelmesini, motive olmayı bekler durur. Bir de bakarsınız ki ne istek gelir ne motivasyon zaman hızlıca geçer gider.
Bu konuda yapılan araştırmalar ise bu inancın yanlış olduğunu, tam aksi yönde olduğunu söylüyor. Kişi eğer motive olmadan o işi yapmaya başlarsa, motivasyon denilen o isi yapma isteği sonradan geliyor. Eğer biz bir işi yapmaya kendimizi zorlarsak ve başlarsak, sonrasında bir bakıyoruz ki ortaya bir şeyler çıkarabiliyoruz. Bunu yapabildiğimizi gördükçe de o işi yapma isteğimiz ve motivasyonumuz da oluşmaya ve ortaya çıkmaya başlıyor. Bu durum bir başarı olduğundan, beynimiz için bir haz ve ödül haline geliyor. Beynimiz zaten mekanizması gereği haz ve ödül nerdeyse onu yapmaya çok isteklidir.
Ertelemenin bir diğer nedeni de yapacağımız işlerin gözümüzde büyümesidir. Erteleye erteleye yapılacak o kadar iş birikmiştir ki. Çok fazla iş var nasıl olsa bitiremem, çok zor, işin içinden çıkamam gibi düşünceler de beraberinde gelir ve yine ertelenir. Oysaki yapılacak işlerin hepsi önemli veya acil değildir. İşlerin gözümüzde küçülüp, yapılabilir hale gelmesi için onları bir düzene koymamız gerekir. Bununla durumu çözebilmek için Heisenhower Matrisi tekniğini kullanabilirsiniz. Uygulanması basit bir tekniktir. Elinize bir kâğıt alın ve sayfayı 4 bölmeye ayırın. İşlerinizi önem sırasına ve aciliyetine göre düzenlemek için her bir bölmeye yapmanız gereken işleri yazabilmek için başlıklar koyun. İlk sütunun başlığı, ÖNEMLI-ACİL DEĞİL, ikinci sütunun başlığı ÖNEMLİ- ACİL, üçüncü sütunun başlığı ÖNEMLİ DEĞİL-ACİL DEĞİL ve son sütunun başlığı da ÖNEMLİ DEĞİL- ACİL. Bu başlıklardan sonra zihninizde yer eden ne iş varsa buralara yazın. İlk sütuna yazdıklarınız için yapacağınız zamana karar verin. İkinci sütundakiler hemen yapılması gerekenler, hemen harekete geçip yapmalısınız. Üçüncü sütun hem önemli değil, hem acil değil yani gereksiz yere zaman ve enerji kaybettirecek işler. Çöpe atın gitsin. Son sütun ise önemli değil ama acil olan işler. Eğer yapabiliyorsanız o işleri yaptırabileceğiniz birilerini bulun ve onlara devredin.
İşlerinizi bu şekilde düzenlemek zihninizi oldukça rahatlatacaktır. Sıra geldi yapmanız gereken önemli ve aynı zamanda acil olan işleri yapmaya. Bu aşamada da Pomodoro Tekniğini kullanabilirsiniz. Teknik basitçe şöyle: Kısa süren çalışma süresinden sonra minik bir mola ve tekrar çalışma şeklinde uygulanıyor. Çalışma süresi 25dk ve arkasından 5 dk mola. Toplamda 30 dk. süren bu sürece 1 Pomodoro deniyor. Toplamda 4 Pomodoro tamamladığımızda da sonrasında 20 dk.’lık büyük bir mola hakkımız oluyor. Bu tekniği olması gerektiği gibi uygulandığınızda önemli ve acil olan işlerinizi bir bir yapıp bitirebildiğinizi göreceksiniz. Yalnız bu tekniği uygularken dikkat etmeniz gereken önemli unsurlar var. Dikkatimizi dağıtacak, bizi o işten alıkoyabilecek ne varsa uzak durmamız gerekiyor. Telefonunuzu kenara koyup arada bir bakarım diye düşünmeyin sakın. Telefonunuzu sessize alıp, bildirimlerinizi de kapatın. O 25 dk. yapmanız geren işi yapabilmeniz için dikkat dağıtıcı nesne, kişi vs.ne varsa çalışma ortamınızdan uzaklaştırmalısınız. Sadece yaptığınız o işe odaklanmalısınız. 5 dk. molada da yine telefona acil bir durum olmadığı sürece bakmamalısınız.
Bu iki yöntem veya size daha uygun olacağına inandığınız benzer başka yöntemleri bulup kullanabilirsiniz. Erteleme hastalığınızı bu şekilde daha da kontrol altına alabilirsiniz. Zamanla bu uygulamalarla işlerinizi bir düzene koyup yapabildikçe de motivasyonunuz, özgüveniniz de beraberinde gelmeye başlayacaktır.
Bunlar kişinin kendi kendine yapabileceği işe yarayan teknikler. Bu davranışa sebep olan altta yatan psikolojik sorunlarınız varsa, bu teknikler elbette ki sorunlar çözülmeden tek başına yeterli gelmeyecektir. Özellikle mükemmeliyetçiliği yüksek ya da özgüven sorunu olan biriyseniz öncelikle bu sorunları çözmek en doğrusudur.