Yetişkinlerin bazen hiç farkına varmadığı sesler, görüntüler, gölgeler, hayvanlar çocukların dünyasında çok farklı karaktere bürünebilir. Çocuklar bu karakterlerin büyüklüğünü ve ne kadar korkutucu olduğunu büyüklere ispatlamaya çalışırken de ‘’sen olsan aklın çıkardı’’, ‘’dedem/babam görse o bile korkar’’ cümleleriyle ne kadar ürkütücü ve korkutucu olduğunu anlatmaya çalışırlar.
Korkular çocukların yaş dönemlerine ve gelişim seviyelerine göre değişiklik gösterir, dikkat etmesi gereken husus çocukların gelişim dönemleri ile korkularının paralel olup olmadığıdır.12 yaşındaki bir çocuk tuvalete veya odasına giderken yanında birinin gelmesini istiyorsa korkular konusunda biraz daha hassas davranmak gerekebilir.
Korkuların en yoğun olduğu dönem 2-6 yaş aralığıdır. Ani gürültülerden, tanınmayan insanlardan, hayali yaratıklardan, gölgelerden diye çeşitlenebilir korkular. 7 yaş döneminde de okul korkusu ortaya çıkabilir bazen. Bu korkuyu özel olarak veli, öğretmen ve öğrenci boyutuyla değerlendirmek gerekir.
‘’Benim oğlum/kızım hiçbir şeyden korkmaz’’ cümlesiyle tüm korkuları yok sayan bir anlayışla çocuğun korkularından kurtulacağını düşünebilir bazen aileler. Fakat bu bakış açısı korkuyu bilinçaltının derinliklerine gömer. Bilinç altındaki duygular da er geç mutlaka gün yüzüne çıkacaktır.
Aileler çocuğun korkularını aşırı bir cesaretle bastırmaya çalışmak veya görmezden gelip sönmesini beklemek yerine sorunun kaynağı üzerinde durmalıdır. Korkuya saygı gösterilip çocuklar dinlenmeli.
Korku da öfke, hırs, inat gibi sağlıklı bir duygudur aslında. Önemli olan bu duyguların yönetilebilmesidir. Korku, kişiyi tehlikelerden koruması için gerekli bazen de hayati öneme bile sahip olabilir. Kızgın bir köpeğin üzerine korkusuzca giden küçük bir çocuk büyükler için çok korkutucu olabilir.
Aileler korkularla baş edebilmek için korkusunun nedenleri ve ortaya çıkış süreci üzerinde araştırmalar yapmalıdır. Bu araştırmalara başlamadan önce anne babalar öncelikle kendi tavır ve tutumlarını gözden geçirmelidir.
Aşırı koruyucu anne baba tutumu " aman düşersin ", ‘’ona değme elini kesersin’’, ‘’oraya gitme seni alıp kaçırırlar’’ gibi cümleler korku tohumlarının başlangıcı olabilir.
Bir diğer dikkat edilebilecek husus evde izlenilen çizgi filmler, okunan kitaplar, oynanan bilgisayar oyunları da korkulara davetiye çıkarabilir. Çocukların daha uysal davranıp boyun eğmesini sağlamak amacıyla yazılan kitaplar pedagojik açıdan çokta uygun olmayabilir
Bu açıdan çocukların izlediği çizgi filmleri, oynadığı bilgisayar oyunlarını, ona okuduğunuz kitapları daha hassas terazilerden geçirmeniz gerekebilir.
Bu açıklamalarımızı çoğaltabiliriz zira çocukların korkuları duygusal özelliklerine göre çeşitlenir. Aileler kendi tavırlarını gözden geçirip düzeltmek için çalışmalar yaparken ikinci adımı da atmaya başlayabilir. Bu adım çocuğa psikolojik destek sağlanarak korkularıyla baş edebilmeyi öğrenme becerisini kazandırmaktır.
Bu aşamaları hiyerarşik bir sıralamaya tabi tutmadan şu şekilde sıralayabiliriz.
1-Çocuğunuz korkularının anlaşıldığını ve önemsendiğini bilmeli. Karanlıktan korkan bir çocuğa " korkacak ne var? " Demek yerine ‘’haklısın biraz korkmuş olabilirsin’’ deyip onu anlamaya çalışmalısınız.
2-Güvende olduğunu hissettirin. Evinizin, kapılarınızın ve pencerelerinizin güvenli olduğunu ve siz izin vermeden kimsenin evinize giremeyeceğini, evin içinde beraber gezip güvenlik tedbirlerinizi ona göstererek anlatabilirsiniz.
3- Korkuları beslemeyin. Odasında yalnız yatmaktan korkan bir çocuğu kendi odanıza aldığınızda korkusuna pekiştirmiş olursunuz. Bunun yerine onu, odasında uyuyuncaya kadar bekleyip odada ışık, ses gibi unsurlarla sakin ve güvende olduğu hissini yaşamasını sağlayın. Uyku saatinde aynı müziği kullanmak uykuya geçişinizi de kolaylaştırabilir.
4- Korkularınan kurtulmak için çocukları zorlamayın. Denize girmeye korkan bir çocuğu kolundan tutup suya atmanız daha büyük korkuların başlangıcı olabilir. Böyle bir durumda aşamalı olarak ve sevdiği bir nesne ile korkunun yenilmesi için ona yardım edebilirsiniz.
5- Korkuları için ihtiyaç duyduğu bilgiyi verin. Yetişkinler bile bazen bilgi sahibi olmadığı işleri yapmaktan korkar. Çocuklarda yeterince bilgi sahibi olmadığı durumlardan korkabilir. Köpekten korkan bir çocuğa köpeğin hangi durumlarda tehlikeli olduğu hakkında konuşun, araştırmalar yapın. Araştırmaları korkusunun karşısında güçlenmesini sağlayacaktır.
Sevgili anne babalar korkunun sağlıklı bir duygu olduğuna sizde inanın. Çocuklarınızı korkularının üzerine gitmeye zorlamayın onları korkularını yenebilecekleri ortamlar oluşturun, hazırladığınız ortamda da korkunun bir gün içerisinde geçeceğini beklemek yerine onlara zaman tanıyın.
Sevgiyle kalın.
Çocuklarınızın korkuları ile ilgili sorularınızı instagram sayfamdan bana ulaştırabilirsiniz.
@seyfhkariyer