Kurallar ve Sınırlar Sinirlenmeden Çizilmelidir

Emel GÜL

Sağlıklı ilişkilerin temelinde denge vardır.  Severken, öperken, kızarken ve kural koyarken  gerekli olan denge.  Aşırı kuralcı olmak ya da kuralsızlığı kural kabul etmek aile içinde bazen ciddi sorunlara neden olabilir. 3 çocuk annesi olarak kuralların psikolojik ve gelişimsel faydaları olduğuna ben de uzmanlar gibi inanıyorum. Bence tüm anne babalar da inanıyor ama bizim sorunumuz kuralların ve sınırların neye göre ve nasıl belirleneceği sanırım.

Her ailenin kendine özgü bir yapısı vardır. Bu sebeple her aile, çocuklarının uyuması gereken kuralları belirlerken bu özellikleri göz önünde bulundurmalıdır;  yani komşunun ödev sorumluluğu ile ilgili koyduğu kuralların kusursuz işliyor olması bizi cezbedebilir ama aynı kural evimizde hiç işe yaramayabilir de. Bu nedenle kurallar belirlenirken çocukların gelişim özelliklerini dikkate almak, duygularını önemsemek ve yaşlarına uygun sınırlar koymak gerekir.
Çocuklar kendileri için neyin yararlı, neyin gerekli ve neyin önemli olduğunu ayırt etmekte zorlanır.  Kişilik gelişimlerini tamamlayıncaya kadar ebeveynleri tarafından konulan kurallar hayatlarını daha düzenli ve güvenli hale getirir.  Bu kurallar hem çocukların kendilerine zarar vermesini engeller, hem de gelecek hayatlarında iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlar.  Kurallar belirlenirken anne-babanın keyfini yerine getirecek türden kurallar seçmek yerine,  çocuğun kendine yetecek hale gelmesini sağlayacak özellikte kurallar seçilmelidir. 
Eğer siz de son cümleme katılıyorsanız o zaman kurallar belirlenirken çocuklara mutlaka söz hakkı vermelisiniz. Çocuklar da tüm insanlar gibi onayladığı ve söz sahibi olduğu kuralları daha rahat benimser.
Gelelim benimsediğimiz kuralı uygulamaya, burada da iyi bir ekip çalışmasına ihtiyacınız var. Zira kurallar uygulanırken anne-babanın söz birliği içinde olması neredeyse hayati öneme sahiptir.  Ebeveynlerden birinin hayır dediğine diğerinin yeşil ışık yakması bence en kaygı verici durumlardan biridir. Fikir ayrılığının yaşandığı durumlarda çocuklar, her zaman çocuğun isteğini onaylayan ebeveynin kurallarına yönelir.
Kurallarla ilgili yaşanabilecek sıkıntılardan biri de kuralların güç gösterisine dönüştürülmesidir. ‘’Hayır kesinlikle olmaz’’ demeden önce; enerjinizi kural üzerinde ısrarcı olmak yerine alternatifleri göstermeye çalışarak işinizi kolaylaştırabilirsiniz.
Kuralları belirleyip sınırları çizerken bir ebeveyn olarak size şu tavsiyeyi vermeden geçemeyeceğim. Eğer bizler hayatımızda uymamız gereken kuralları yeterince iyi yerleştirmiş isek çocuklarımız da bu işi çok daha kolay halledecektir.  Yani model olma en güzel öğretme yöntemidir.
Çocuklar elbette ki kurallardan pek memnun olmayacak sınırları zorlamaya çalışacaktır. Bu tür sorunlarla baş edebilmek için bence tek kelime ile ‘’istikrarlı’’ olmanız gerekir.  Zira bir ‘’evet’’ bazen onlarca ‘’hayır’’ı etkisiz hale getirebilir. Sizin istikrarlı olmanız aynı zamanda çocuklarınızın size güven duymasını da sağlar. İstikrar,  tutarlı ebeveyn olmanın vazgeçilmez koşuludur. Arkadaş görüşmelerinde, komşu ziyaretlerinde kuralların bazen bir defa çiğnenmesi, çocuklardan şu cümleleri duymanıza neden olacaktır. ‘’Ne olur anne bu seferlik, söz bir daha olmaz..’’ Böyle durumlarda baskıyla söylenmiş bir ‘’evet’’  çocukta kısa vadede mutluluk yaratıp zafer duygusu yaşatsa da uzun vadede davranış problemlerine sebep olabilmektedir. Bu tür durumlarda dışarı çıkarken veya eve birini davet ederken bazen kısa bir konuşma yapmak ya da alternatif çözümler üretmek kurallarınızın ve istikrarlı davranışlarınızın devamlılığını sağlayacaktır.

İlk yorum yazan siz olun