Değişim Dönüşüm Tarihi-2

Emrullah BİLGİN - Değişim

Dünya tarihinde hayatın başlangıcı mezopotamya olarak bilinmesine rağmen bilim, kültür ve sanatın merkezi avrupa olarak bilinmektedir. Bilim, kültür ve sanat diğer coğrafyalara avrupadan yayılmış olarak görülmekle birlikte, Türk ve İslam coğrafyasından, asyadan, afrikadan dünyayı ve hatta medeniyetleri değiştiren, çağ kapatıp, çağ açan bir çok bilim ve devlet adamı çıkmıştır.

Ancak Avrupa kaynaklarında diğer coğrafyaların özellikle bilim ve sanat insanları hep arka planda bırakılmıştır.
Son yıllarda avrupa kaynaklı veriler Amerika kıtası başta olmak üzere asya, afrikada bu yarışa katılan bir çok ülke bulunmaktadır. Geçen bölümlerimizde bahsetmiştik Cezayir asıllı ünlü Fransız bilim adamı ve düşünür Jacques ATTALİ bu ülkelere on birler adını vermektedir.
Bunlardan biri Güney Kore, Asya’nın en önemli gücü haline gelecek ve 2025 yılında yeni ekonomik ve kültürel model haline gelerek tüm dünyayı teknoloji ve kültürel dinamizmi ile etkileyecektir ve bundan böyle Çin, Malezya, Endonezya, Filipinler ve Japonya; Amerikan modeli yerine Güney Kore modelini örnek almaya başlayacaklarını savunmaktadır.

2025 yılında Vietnam’ın nüfusu 115 milyonu geçeceği varsayılmaktadır. Eğer Vietnam politika, banka ve eğitim sistemlerini yenileyebilir bir de yol ve altyapı gibi eksikliklerini de giderebilirse, Asya’nın üçüncü ekonomik gücü haline gelebilir. Endonezya çözümü zor sorunlar yaşayacak ve bunların üstesinden geldiği takdirde 2025 yılında 270 milyon nüfusu ile İslam dünyasının birinci, dünyanın ise önemli ekonomik güçlerinden biri olabilir. Rusya demografik dengeyi sağlayıp, petrol rantının bir kısmını ülkenin gelişimine yönelik kullandığı takdirde 2025 senesinde GSYH’sı Almanya, İngiltere ve Fransa’nınkini geçebilir ve dünyanın altıncı ekonomik gücü haline gelebilir. Bunun yanı sıra, gelecekte Rusya, güneyden gelecek olan Müslüman ve doğudan gelecek olan Çin tehditleri ile karşı karşıya kalacaktır. 2025 yılında Latin Amerika’da iki güç hüküm sürecektir. Bu iki güçten biri; ileride Amerika Birleşik Devleti ile birleşme ihtimali olan 130 milyon nüfuslu Meksika; diğeri ise dünyanın dördüncü ekonomik gücü ve tarım devi olabilecek 210 milyon nüfusu ile Brezilya’dır. Nijerya, Kongo ve Etiyopya 2025’lerde dünyanın en kalabalık on ülkesi arasına katılacaktır. Bununla birlikte, dünya platin rezervinin %80’ine, elmas rezervinin %40’ına; altın rezervinin beşte birinden fazlasına ve kobalt rezervlerine de sahip olmasına rağmen Afrika kıtası yine bu dönemde dünya çapında önemli bir ekonomik konuma gelmeyi başaramayacaktır. İklim koşullarının çalışma düzenini etkilemesi gibi unsurlar bunun nedenleri arasında yer alabilir. Gelecekte de bugünkü gibi Afrikalı’ların yarısı açlıkla savaşmaya devam edecektir. Bu kıtada, Güney Afrika, Mısır, Botswana ve belki Gana bu sorunların üstesinden gelmeyi başarıp, diğer ülkeler gibi yok olmaktan kurtulabilir. Arap ülkelerinde GSYH diğer ülkelere nazaran daha yavaş artacaktır. Zaman içinde Türkiye ve İran önemli güçler haline gelebilir. Zamanla tarım; sanayiye dönüşecek, yüzlerce işçi şehirlere yönelecektir. Dünya sanayisi gittikçe globalleşerek, sınırlar sermayelere ve mallara açık olacak, fabrikalar (Asya, Uzak Doğu ve Hindistan gibi) işsizliğin ucuz olduğu yerlere kayacak; büyük kuruluşların merkezleri ve araştırma birimleri İngilizcenin resmi dil olduğu ülkelere yönelecektir. İnovasyonlar sürat kazanacak; yaratmaktan, üretime ve ardından da ticarileştirmeye giden süreç kısalacaktır. Dünya çapında bir konuma sahip olanlar hariç, markaların mevcudiyetlerini koruma süreçleri de kısalacaktır. Büyük şirket hissedarları, bankacılar, yöneticiler daha farklı talepte bulunup daha farklı sorunlarla karşılaşacak ve görevleri de hep kısa vadeli olacaktır. İş hayatında, çalışanlar arası rekabet daha da sertleşecek, kişiler kendilerini sürekli geliştirmek zorunda kalacaklardır. Doğum oranlarının azalması ve insan ömrünün uzaması yıl içinde daha az, ancak sene bazında daha uzun süre çalışılmasına neden olacak, emeklilik yaşı ise yetmişlere ulaşacaktır. Daha iyi olma ya yönelik olan sanayi; en iyi olma ya yönelik olan sanayi haline gelecektir. Tüketiciler hep üstün kalacak ve hedefleri çalışanlarınkinden daha önemli olacaktır. Çalışanların çoğunluğu beş yıldan sonra iş ve şehir değiştirir hale gelecektir. İnsanlar şehir kalabalığından uzaklaşmaya devam edecek ve yaşanmakta olan dokuzuncu düzen yalnızlığa yönelik, şehir karmaşasından uzak bir yaşam şekli oluşturmaya devam edecektir. Hatta turizm bile yalnızlığın ve sessizliğin simgesi haline gelecektir. Bu dönemde ulaşım hayatımızın önemli bir kısmını tüketecektir. Şehir içi, şehirler arası bağlantılar çoğalacak, uçak-taksi kullanımı ve enerji tasarruflu daha ekonomik taşımacılık sistemleri gelişecektir. Tüm tüketim sektörlerinde en düşük fiyatlı ürünler piyasaya sürülecek ve böylelikle tüm fakirlerin pazar ekonomisine iştiraki sağlanacaktır. Orta ve üst düzeyde gelire sahip olanların, kazançlarının büyük bir kısmı eğitim, sağlık ve güvence sektörlerinde harcanacaktır. Bu ticaret döneminde, günümüz dünya ekonomisine hükmetmekte olan sigorta ve eğlence sektörleri (turizm, sinema, TV, müzik, spor, gösteri) etkinliğini sürdürecektir. Tüm uluslar arası şirketler bu iki unsur (güvence ve eğlence) üzerine yoğunlaşacaklardır.

2030 öncesinde, fakirler hariç herkes, her yerden yüksek hızla bilgi şebekelerine bağlanıyor olacaktır. (HSDPA,WiBro, WiFi,WiMax) Örneğin; günümüzde Google merkezinin bulunduğu Mountain View ve San Francisco’da herkes kablo bağlantısı olmaksızın, yüksek hızla internete bağlanabiliyor.
Günümüzde Kore’de tüm şehirlerde, mobil telefon ağı olan ve 3G’den çok daha verimli olan HSDPA; internet bağlantısı için ise WiBro kullanılmaktadır. Zamanla bu şebekelerin hizmetinden her an için yararlanmayı arzu edeceğiz ve bunun için de her an yanımızda bulundurabilmemiz, amaçlı kullanmakta olduğumuz tüm cihazların boyutları gittikçe küçülüp çok fonksiyonlu hale gelecektir. Cep telefonu, diz üstü bilgisayarı vs. bir bileklik, gözlük, kol saati ya da yüzük boyutlarına indirgenecektir. Tek bir cihazı telefon, ajanda, bilgisayar, müzik çalar, TV hatta kimlik kartı ya da anahtarlık olarak kullanır hale geleceğiz. Bilgisayar fiyatları ucuzlayacak, internet arama motorları daha fazlalaşacak, insanlar televizyonu daha az seyredip, internette çok daha fazla vakit geçirecektir. Yazılı basın kendini yenilemek zorunda kalacak, kitaplar (e-kitap) şekil değiştirecektir. Oyunlar üretmeye, hayal etmeye, bilgilendirmeye, gözetlemeye ve kendini geliştirmeye yönelik olmaya başlayacak, filmler dokunup koklayabileceğimiz şekilde üç boyutlu bir formatta olacaktır. Evcil robotlar; evde yardımcı ya da yaşlı veya engellilere yardımcı vazifesini görecekler ve gözetmen olacaklardır.
İnsan hayatı her geçen gün daha rahat ve daha kaliteli hale gelirken dünyada ki iklim değişikliği hızla devam edecek yangınlar, seller ve diğer doğal afetler de bu gelişmelerle paralel devam edecektir. Yaşanacak bir dünya için bu iklim değişikliği üzerinde insan oğlu gecikmeden en üst düzeyde doğaya verdiği zararı durdurma kararı alarak, uygulamaya koymalı ve hatta yaptırımlar dahi uygulanmalıdır.
Sağlıkla kalın..

İlk yorum yazan siz olun