OVP (Orta Vadeli Ekonomik Plan) bu ayın ilk haftası açıklandı. Aslında hükümetin her yıl Eylül ayında açıkladığı 3’er yıllık bu belgeler gündem arasında kaybolur giderdi ancak bu sefer hem hükümetin değişmesi hem iş dünyasının önündeki döneme dair bazı kaygılarına cevap bulabilmesi açısından daha fazla önemsendi. Plan hükümetin 3 aylık ekonomik karnesini ölçme değerlendirme ve yeni dönemin yol haritasını tartışma konusunda şüphesiz ki önemliydi.
Planın hazırlanma aşamasında Sayın Cevdet Yılmaz’ın, Haziran ayından bu yana iş dünyasındaki paydaşlarla görüşmeleri iş dünyası açısından şüphesiz önemli bir gelişmeydi. Zira geçmiş yıllarda planlar açıklanır en son iş dünyasının haberi olurdu. Plan 4 temel amaç içerirken bunu gerçekleştirmek için 3 Temel politikayı esas alıyor.
4 TEMEL AMAÇ:
1-Afet yaralarının sarılması ve afet risklerinin azaltılması.
2-Makroekonomik ve finansal istikrarın sağlanması, enflasyonun tek haneye düşürülmesi.
3-Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat perspektifinde büyüme ve istihdamın devamı.
4-Sosyal adalet ve refahın güçlendirilmesi.
Bu amaçları gerçekleştirilmesinde kullanılması düşünülen ve planlanan 3 politika aracı ise:
1-Mali disiplinin sağlanması (Deprem harcamaları istisna)
2-Para politikası
3-Yapısal dönüşümler.
Merak edip okuyanlar için yapılması gereken idari düzenleme, karar ve kanunlara ait de bir takvim söz konusu. Bütün bu içeriğin sade vatandaşa dokunacak olan kısmına gelecek olursak onu da planın rakamlar kısmında görebilmek mümkün.
Önümüzdeki birkaç yıl enflasyonla yaşayacağımızı söyleyebilirim. Döviz ve faiz cephesinde de vatandaş için kısa vadede olumlu bir durum söz konusu olmadığı gibi borçlanma maliyetlerinin ciddi oranda artacağını ve yerel seçimler sonrasında daha sıkı bir para politikası izleneceğini de görüyoruz. Mali disiplin konusunda ise kamu küçülmediği ya da siyasi gerekçelerle küçülemediği için dolaylı vergilerin bir kademe daha artacağını da söyleyebilirim. Zira 2024 sonrası bütçe açığının başka hangi yol ve yöntemle kapatılacağını satır aralarında bulamadım.
İşin özeti her ne kadar son birkaç OVP’de hiçbir hedef tutmasa dahi bu OVP daha gerçekçi durması bir emek harcanması, piyasa gerçekleriyle uyuşması açısından önemsenmelidir diye düşünüyorum. Hedefler kendi içerisinde uyumlu ve tutarlı ancak çelişkilerin de olduğunu görmemiz lazım. En basite indirgersem 2023 yılında plana göre %65 enflasyonu nasıl hangi yöntemlerle 2024 yılında % 33’e düşürmeyi başaracağız.
Para politikasında keskin bir dönüş yaşamadan bu rakamların gerçekleşme ihtimali söz konusu değil o halde gecikmenin maliyetini neden hâlâ ödemeye devam ediyor yerel seçimleri bekliyoruz. Bugün içinde bulunduğumuz durum zaten seçimler uğruna ortaya çıkmadı mı? Mali disiplin konusu yıllarca ülkemizin karnesi en iyi olan tarafıyken son 2 yıldır ek bütçelerinde dahi gerçekleşme oranlarında sapmalar oluşuyor. Mali disiplin sadece kamu yatırım ve harcamalarını askıya almaktan ibaret olmamalı. Sayın Şimşek’i dinlerken kamu yerli araç kullanacak sözlerini duyunca gülümsedim. Çevrenize bir bakınız yerli araç kullanan bir yetkiliye rastlayacak mısınız? Yapısal dönüşümler tarafına gelecek olursak yine bir çok konu Orta Vadeli Plan’da kendine yer bulamamış..
Küresel iklim değişikliklerinin ve dijital dönüşümün planda yer alması ise son derece önemli. Yatırım yeri tahsisi ve altyapı destekleri de planda yer bulmuş, arsa ve bina maliyetlerinin yatırım maliyetini geçtiği bir ülkede bu nasıl gerçekleşecek doğrusu bende merak ediyorum.
Orta vadeli planın vatandaşa dokunacak en önemli tarafı olan refahın güçlendirilmesi ve sosyal adaletin sağlanması kısmı ise temenniler içeriyor. Bunu gerçekleştirebilmek sadece seyyanen yapılan zamlarla mümkün değil ancak yapısal reformlarla mümkün. Buna dair herhangi bir yol haritası, aksiyon planı söz konusu olmadığı için bize düşende İnşallah demek oluyor.