Brezilya Güney Amerika’nın en büyük ülkesi. En büyük 10 ekonomi arasında yer alan Brezilya, dünya emtia piyasasının en büyük tedarikçilerinden biri. 2004 sonrası 2012’ye kadar birçok başarı hikayesi çıkarmış olan bu büyük ülke bu günlerde her türlü ekonomik oyunun oynandığı küresel sermayenin açık hedefi haline gelmiş durumda. 2012 yılına ait ekonomi makalelerinde övgülere mazhar olan meşhur BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) ülkelerinin en başında olanı. O günlerde küresel aktör olma yolunda hızla ilerleyen Brezilya, 2011 yılında dünyanın en büyük 6. ekonomisi olmayı başarmıştı. 2012 yılında ülkede yapılan yatırımlar milli hasılanın %20’lerine ulaşmış, doğrudan yabancı yatırımlarda dünya 4.sü olmayı başarmışlardı. Yeni buldukları petrol rezervleri ile beraber petrol piyasasının büyük oyuncuları arasında adı geçer olmuştu. Ekonomi çevreleri 2008 krizine son giren ilk çıkan ülke olarak tanıtıyorlardı Brezilya’yı. Yaklaşık 14 yıldır siyasi olarak aynı ekip tarafından idare edilen ülke iktidar partisinin sosyalist olmasına rağmen emek ile sermayenin mutabakatını sağlayarak 2012 yılına kadar büyük başarılara imza attı. Özellikle emtia fiyatlarının yükselme trendi ve başarılı özelleştirmeler sayesinde Brezilya küresel rüzgarları arkasına alarak adeta bir “Peri Masalı” misali ortalama % 4’ün üzerinde büyüyen bir dev olmayı başarmıştı. 2007-2011 döneminde hayata geçirilen gelişmeyi hızlandırma programı çerçevesinde altyapı sağlık eğitim ulaştırma inşaat enerji gibi alanlara 236 milyar dolar bütçe ayırabiliyorlardı. Ancak gelir dağılımı bozukluğu, bölgeler arası ekonomik dengesizlikler ve yoksulluk gibi en temel yapısal sorunları çözüme kavuşturamayan ülke Küresel rüzgarların kesilmesiyle büyük bir durgunluğun içerisinde buldu kendisini. Fed ve Çin eksenli gelen olumsuz haberlere birde Brezilya siyasetinde yaşanan çalkantılar eklenince Ağustos 2015’te ülke resesyona (durgunluk) girdiğini duyurdu. Faiz artışları ve genişlemeci politikalar sorunu çözmediği gibi kamu maliyesinin de bozulmasına sebep oldu. Kredi notu çöp seviyesine düşen ülke 2015 yılını % 4’ün üzerinde küçülmeyle kapattı.
İlgi duyanlar hatırlayacaktır. Bizde Mayıs 2013 yılında patlak veren gezi olayları ile eş zamanlı Brezilya’da toplumsal olaylarla uğraşıyordu. Bizde park bahane iken Brezilya’da Petrobras şirketindeki yolsuzluklar bahane edilmişti. Bu şirket %54’ü Brezilya hükümetine ait bir petrol ve petrokimya şirketi ve mevcut devlet başkanı bir dönem bu şirketin başında görev almıştı. Brezilya’da geçmişten gelen bir yolsuzluk probleminin olduğu kabul edilebilir. Fakat yaratılan bu algının arka planında o güne kadar keşfedilmemiş deniz altı petrol ve doğalgaz yatakları olduğunu düşünmemek mümkün değil. Zira yayınlanan raporlarda bu sahalarda 200 milyar varile yakın petrol ve doğalgazdan bahsediliyor. Yani Brezilya’nın gelecek 50 yıl daha kendi kendine yetebileceğinden. Amerika Birleşik Devletlerinin arka bahçesinde olmanın belki de bedeli ödetiliyor Brezilya’ya açıkçası bilemiyorum ancak bu kıtanın en büyük iki devletinin (Arjantin-Brezilya) aynı ekonomik problemlerle boğuşması tesadüfler zincirimi acaba? Artmaya devam eden enflasyon ve faizler söz konusu. Gelir dağılımı zaten son derece bozukken işsizlik artıyor. Yapılması planlanan yatırımların askıya alındığı açıklanıyor ve en önemlisi 2011’de fazla veren kamu maliyesinin 2018’e kadar yurtiçi hasılanın %80’i kadar borçlanacağı öngörülüyor. Evet her türlü yeraltı ve yerüstü zenginliğe sahip olan kendi kendine yetebilen Brezilya küresel ekonominin oyun kurucuları tarafından bir kaosun içine itilmekte. Bütün bunlar yetmezmiş gibi 12 Mayıs tarihinde Brezilya Senatosu Devlet Başkanı Dilma Roussef i 2014 seçimleri öncesinde ekonomik verilerle oynayarak halkı yanılttığı için yargılanmak üzere görevden azletti. İş nereye gider bilmiyorum ama bir zamanlar dizilerini izlediğimiz Brezilya’da bu yaz olimpiyatlarla beraber ekonomik ve politik oyunlar izleme ihtimali epeyce yüksek gibi duruyor.