Bir Çin atasözü şöyle der: Rüzgâr çıktığında kimileri sığınak arar kimileri yel değirmeni yapar. Dünyada her şey o kadar hızlı ve çabuk değişiyor ki. En son açıklanan en değerli 100 markaya baktığım da bunların yarıya yakınının 20 yıl önce kimse tarafından bilinmeyen şirketler olduğunu fark ettim. Sadece marka değerleri 100 milyar doları geçen şirketler değişim gücünün yüzyıllık markaları nasıl alt ettiğini gösteriyor. Yaşı 40’ın üzerinde olanlarımız hatırlayacaktır çocukluğumuzun gençliğimizin birçok marka ve ürünü bu gün yerini başka markalara ve ürünlere bıraktı.
1987’de üniversiteye başladığımda 10 MB’lık bir sabit diske hayranlıkla bakarken bu gün elimizde taşıdığımız telefonlarda bunun kat ve kat fazlası var. Hele internetin yaygınlaşması ve sosyal medya denen olgunun ortaya çıkması dünya da her alanda yeni bir çağın kapılarını açtı. Dün hayal dahi edemediklerimizi bu gün bizzat yaşıyoruz. Bu gün internet üzerinden yapılan ticaretin hacmi trilyon doları çoktan geçmiş durumda. Aklınıza gelebilecek her alanda evinizden çıkmadan, masanızdan kalkmadan işlem yapabiliyorsunuz.
Bunları anlatmamım nedeni geçen haftalar da bir ticaret mahkememizin bir internet sitesi ile ilgili vermiş olduğu karar. Türkiye de ve dünya da otel rezervasyonları yapabilme imkânı tanıyan bir siteyi turizmle ilgili bir STK’mız haksız rekabet oluşturduğu gerekçesi ile şikâyet ediyor ve mahkeme internet sitesinin Türkiye’de olan faaliyetlerini durduruyor. Dava açan tarafa göre bu kuruluş ruhsat almalı kendilerine üye olmalı ve devlete bazı teminatlar vermeli. Gücünü kullanarak turizmcilerimizi mağdur ettiği ucuz oda sattığı gibi gerekçelerle rekabet kurumu tarafından cezalandırılması yetmemiş gibi en sonunda siteyi kapatıp sorunu çözmüş olduk.
Pekala 2016 yılında 595 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşmış olan online rezervasyon pazarının 2020 yılında 850 milyar doları yakalayacağını oturdukları koltuktan güç alanlar biliyor mu? Avrupa Birliğinden Türkiye ye yapılan konaklama rezervasyonlarının %55’ini bu sitelerin gerçekleştirdiği gerçeğini nasıl göz ardı ediyorlar? Mahkeme kararı ile kapattığınız sitenin dünyada kullanıcı sayısı 1 milyardan fazla. Turizm sektörünün yeterince problemi yokmuş gibi ortaya çıkan bu karar anladığım kadarı ile turizmcileri de birbirine düşürdü. Birçok otel ve işletme birliği bu karar sonrası mağdur olduklarını ciddi kayıplarla karşı karşıya olduklarını söyledi. Kapatılan site kararı temyize götüreceğini açıkladı. Bu süreç ne kadar sürer ve etkileri ne olur göreceğiz.
Sosyal medya hesapları bile olmayan biriyim ancak internetin oluşturduğu farklı dünyanın gücünü biliyorum. Sadece bir paylaşımı milyonlarca insanın gördüğü sıradan bir insanın tüm dünya medyasını arkasında koşturduğu bir alandan bahsediyoruz. Küçücük çocuklar resim paylaşarak yılda milyonlarca dolar kazanıyor. Gelecek bu alanı iyi kullanabilenler tarafından şekillendirilecek. Bu değişimi yok sayarak sadece gelecekte olmayacağınızı garantilemiş olursunuz. Tıpkı bu günleri göremeyerek değişime ayak uyduramayan birçok şirketin bugün olmadığı gibi.
Alışkanlıklarımızdan davranışlarımızdan ve olaylara gösterdiğimiz reflekslerden ne kadar şikâyetçi olsak da bunlar bizim güvenlik ve rahatlık alanımızı oluşturuyor. Rahatlık alanı, insanın kendi zihninde sınırlarını belirlediği yerdir ve burada kendini güvende hisseder. Bu alandan çıkmama düşüncesi ise değişimin önünde en büyük engeldir.
Birçok örnek vermek mümkün ancak Hz. Mevlâna’dan şu özlü sözle noktalayalım:
Dünle birlikte gitti, cancağızım ne varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.