Bir araştırma kuruluşu her yıl dünyanın en saygın pasaportları listesi hazırlayıp kamuoyu ile paylaşıyor. Her yıl alışık olduğumuz ülkeler sıralamasında bu yıl dikkat çekici bir şekilde ilk sırada bir Asya ülkesi yer aldı. O ülkenin adı Singapur. Vatandaşları ülkelerinin pasaportlarını ceplerine koyarak dünyanın neredeyse tamamına vize ya da başka prosedürlerle uğraşmadan gidebiliyorlar.
1800’li yılların başında bir İngilizin liman kurduğu ve 1960’lara kadar batı emperyalizmi tarafından sömürülmüş 1965 yılında bağımsızlığını kazanabilmiş bu küçücük ülke bu gün nasıl dünyanın en itibarlı pasaportuna sahip olmuş? Bu gücün altında yatan hikaye nedir?
Toplam alanı 600 km2’nin biraz üzerinde olan bu ada devletinde yaşayan insan sayısı 5 milyonla ifade ediliyor. 4 resmi dile ve 3 resmi dine sahip. Halkı Çin asıllı olanlar başta olmak üzere Malay halkı, Hintliler ve diğer azınlıklardan oluşuyor. Bu küçük ülkede kişi başına düşen milli gelir ise 80 bin doların üzerinde. Coğrafik konumunu değerlendiren ve bunun nimetlerinden sonuna kadar faydalanmayı bilen Singapur, büyük Asya ile Avrupa’nın arasında ticari bir köprü oluşturmuş.
Limanına yılda 140 bin geminin yanaştığını bu limanın dökme yük de dünya lideri konteynır taşımacılığında ise ilk üçte olduğunu hatırlatalım. Coğrafyasının verdiği bu avantaja ek olarak güçlü fiziki altyapısı, eğitimli işgücü, güçlü hukuk sistemi ve işletmelere sağladığı vergi avantajları sayesinde dünyanın lojistik devleri bu küçük ülkeyi üs haline getirmişlerdir. Ulaştırma sektöründeki bu gücünü hizmetler, bankacılık, depolama ve sanayi sektörüne da dağıtabilmeyi başardıkları için 600 km2’lik bu küçük ülke 300 milyar dolar ihracat yapmaktadır. Evet yanlışlık yok Singapur’un yıllık ihracatı 300 milyar doların üzerinde, ithalatı ise 250 milyar dolar seviyelerindedir. Yıllık 50 milyar doların üzerinde cari fazla veren bu ülke 2016 yılında Çin’e bile 40 milyar doların üzerinde ihracat yapmayı başarmış.
Kendi petrol yatakları olmasına rağmen Singapur rafineri ve petrokimya da ham petrol ithal ederek işleyip satmış özellikle ileri teknoloji ürünlerinde (Entegre devreler, yarı iletken aygıtlar vb) büyük başarı hikâyeleri yazmış. Rafine petrol ve entegre devreler ihracatının toplamı 100 milyar doların üzerindedir. Ada devleti olması sebebiyle gemi yapımcılığı sektöründe de dünyanın en iyileri arasında gösterilmektedir.
Bugün itibarı ile bir Müslüman ve bayan devlet başkanı olan Halime Yakup tarafından yönetilen Singapur’un dünyanın en itibarlı ülkesi olmasının altında yatan hikâyesi ne büyük askeri güce sahip olması ne büyük nüfusu ne doğal zenginlikleri ne de coğrafyasıdır. Kişi başına düşen milli geliri ve ekonomik gücü onu bu listede zirveye taşımıştır. Singapur, coğrafyasının kendisine sunduğu fırsatları çok parçalı yapısına rağmen elinin tersi ile itmek yerine avantaja çevirmiş nimetlerden sonuna kadar faydalanmayı başarmıştır.
2017 yılı ilk çeyrek verilerine göre dünya ekonomisinde ki gelişmelere paralel olarak petrol dışı ihracatını %15 artırmış. Toplam ihracatın %28’ini oluşturan (Petrol ürünleri hariç) elektronik ürünlerde % 9 büyüme sağlanırken bu rakam birleşik işlemci ve devrelerde %21’i bulmuş. Bu küçük ada devleti özel makineler ihracatını bu yıl ilk çeyrekte % 90 artırmayı başarabilmiş. Çin gibi bir devin yanı başında olupta bunu başarabilmek hakikaten takdir edilmeli.
Gelecek 20 yılda Asya Pasifik dünyanın yeni merkezi olacaktır. Bunu bütün otoriteler söylemekte ve kabul etmektedirler. Ülkemiz coğrafik olarak doğuya kaymakta olan ekonomik merkezle batı arasında üretim ve lojistik bir merkez olabilir. Bu güzel örnekler ve başarı hikâyelerinden çıkaracağımız çok ders var diye düşünüyorum.