Spor yazarları Kasımpaşa - Fenerbahçe maçını yorumladı!

Spor yazarları Kasımpaşa - Fenerbahçe maçını yorumladı!
Süper Lig'in 8. haftasında Kasımpaşa ile Fenerbahçe kozlarını paylaştı. Sarı lacivertliler maçtan 2-0'lık galibiyetle ayrılarak 3 puanı hanesine yazdırdı. Fotomaç Gazetesi yazarları da Kasımpaşa - Fenerbahçe müsabakasını flaş sözlerle değerlendirdi. İşte o yazılar... | Son dakika Fenerbahçe haberleri (FB spor haberi)

BALANS AYARI – GÜRCAN BİLGİÇ

Fenerbahçe'nin 15 maçlık serisine baktınız zaman, Kasımpaşa'yı yeneceğini rahatlıkla söylersiniz. Ama fikstür kendi içinde mental tuzaklarını kuruyor. Avrupa maçları olduğu sürece de böyle olacak; Galatasaray erken oynayacak. Kazandığında, "kazanmak" zorunda olarak sahaya çıkacaklar ve bu baskı dün de olduğu gibi öne geçildiğinde "aman bir şey olmasın" fikrini devreye sokacak.

Futbolun kendi kuralları ve yaşanmışlıkları içinde "Hiç de yanlış değil" diye düşünenler de olabilir. Ancak o zaman "Fenerbahçe böyle oynar" güvenini göremezsiniz oyunculardan. "Rakibin aldığı sonucu bilerek oynamak avantajdır" da diyebilirsiniz. Bence değil…

Başkan Ali Koç'un son röportajında altını çizdiği, ligin ikinci maçından beri yazdığım konu var ortada; hakemler… Ne yapacakları, neye ne zaman ne çalacakları belli değil. Ne darbelere, ne penaltılar verilmedi, dün ilk temasta kararını verdi Mete Kalkavan. Bir "balans ayarı" var sanki… Milli maç dönüşü unutkanlık devreye girer, kaldıkları yerden devam ederler.

BALANS AYARI – GÜRCAN BİLGİÇ

Fenerbahçe'nin 15 maçlık serisine baktınız zaman, Kasımpaşa'yı yeneceğini rahatlıkla söylersiniz. Ama fikstür kendi içinde mental tuzaklarını kuruyor. Avrupa maçları olduğu sürece de böyle olacak; Galatasaray erken oynayacak. Kazandığında, "kazanmak" zorunda olarak sahaya çıkacaklar ve bu baskı dün de olduğu gibi öne geçildiğinde "aman bir şey olmasın" fikrini devreye sokacak.

Futbolun kendi kuralları ve yaşanmışlıkları içinde "Hiç de yanlış değil" diye düşünenler de olabilir. Ancak o zaman "Fenerbahçe böyle oynar" güvenini göremezsiniz oyunculardan. "Rakibin aldığı sonucu bilerek oynamak avantajdır" da diyebilirsiniz. Bence değil…

Başkan Ali Koç'un son röportajında altını çizdiği, ligin ikinci maçından beri yazdığım konu var ortada; hakemler… Ne yapacakları, neye ne zaman ne çalacakları belli değil. Ne darbelere, ne penaltılar verilmedi, dün ilk temasta kararını verdi Mete Kalkavan. Bir "balans ayarı" var sanki… Milli maç dönüşü unutkanlık devreye girer, kaldıkları yerden devam ederler.

Erken gelen gol ile maçı cebine koydu Fenerbahçe. İki kanadı da çok etkili kullandılar ama Kemal Özdeş merkeze duvarı örmüştü. Önlem alınmayan tek oyuncu; İsmail Yüksek çözdü düğümü. Dzeko'ya golü attırdı, penaltıyı yaptırdı. Altı çizilecek nokta; Kasımpaşa takımı "yeniğiz, haydi gol atalım" fikrine gelemedi hiç. Bu örgüyü kazandırıp, geçen sezondan farklı kılan da İsmail Kartal. Doğru oyunun formüllerini biliyor, takımına da uygulatıyor. Helal olsun…

EMRE BOL – KİM PUAN ALACAK?

Fenerbahçe'nin rakipleri artık puan almak için değil, fazla gol yememek için sahaya çıkıyor. Sadece savunarak nereye kadar? Sarı- lacivertlilerin 3. bölgesi öylesine hareketli ve etkili ki hangi birini marke edeceksin? Birini durdursan öbürü hücum ediyor. Kasımpaşalı savunma oyuncularının yerinde olmak istemezdim. Şunu da söyleyeyim; Kasımpaşa ligin iyi takımlarından biri. Buna rağmen Fenerbahçe karşısında dayanamadılar.

İsmail Kartal bazı takımlara karşı o müthiş ön alan presini yaptırmıyor. Bazen dikkatli, bazen agresif... Dzeko'yu sadece nokta santrfor olarak görmek çok yanlış. Fenerbahçe'de tam bir bağlantı oyuncusuna evrildi. Sadece ceza sahası içinde bekleyerek oynamak yerine arkadaşlarına pozisyonlarda hazırlıyor.

Erken gelen gol ile maçı cebine koydu Fenerbahçe. İki kanadı da çok etkili kullandılar ama Kemal Özdeş merkeze duvarı örmüştü. Önlem alınmayan tek oyuncu; İsmail Yüksek çözdü düğümü. Dzeko'ya golü attırdı, penaltıyı yaptırdı. Altı çizilecek nokta; Kasımpaşa takımı "yeniğiz, haydi gol atalım" fikrine gelemedi hiç. Bu örgüyü kazandırıp, geçen sezondan farklı kılan da İsmail Kartal. Doğru oyunun formüllerini biliyor, takımına da uygulatıyor. Helal olsun…

EMRE BOL – KİM PUAN ALACAK?

Fenerbahçe'nin rakipleri artık puan almak için değil, fazla gol yememek için sahaya çıkıyor. Sadece savunarak nereye kadar? Sarı- lacivertlilerin 3. bölgesi öylesine hareketli ve etkili ki hangi birini marke edeceksin? Birini durdursan öbürü hücum ediyor. Kasımpaşalı savunma oyuncularının yerinde olmak istemezdim. Şunu da söyleyeyim; Kasımpaşa ligin iyi takımlarından biri. Buna rağmen Fenerbahçe karşısında dayanamadılar.

İsmail Kartal bazı takımlara karşı o müthiş ön alan presini yaptırmıyor. Bazen dikkatli, bazen agresif... Dzeko'yu sadece nokta santrfor olarak görmek çok yanlış. Fenerbahçe'de tam bir bağlantı oyuncusuna evrildi. Sadece ceza sahası içinde bekleyerek oynamak yerine arkadaşlarına pozisyonlarda hazırlıyor.

Bu özelliği onu ligin en iyi santrforu haline getiriyor. İsmail Yüksek'i her maç izledikçe iyi ki 6 numara alınmamış diyorum. Hakikaten başka bir seviyeye doğru gidiyor. İrfan Can da öyle... Dikkat ediyorsanız artık topsuz oyunun içinde de var. Zaman zaman adam dahi kovalıyor. Vallahi İsmail hocaya helal olsun. Fenerbahçe ligimize hakikaten ağır geliyor. Şimdi herkesin aklında o soru var: Fenerbahçe'den ilk puanı kim alacak?

ERMAN TOROĞLU – ETKİLENİYORLAR

Galatasaray ve Fenerbahçe ile oynayan takımlar maçlara çıkmadan önce psikolojik olarak çökmüş oluyorlar. "Biz bunlarla zor mücadele ederiz" diyorlar, o gözüküyor. Böyle bir olay hakemlerde de başladı. Onlar da bu iki takımdan etkileniyorlar. Aslında hakemlerin sosyal medyayı, görsel ve yazılı basını takip etmemeleri lazım. Ancak dün ve bugünkü maçları izledikten sonra hepsi inanılmaz takip ediyorlar. Zannediyorum bu cümleyi de tecrübelerime dayanarak yazıyorum. Mesela bugün Beşiktaş maçının hakemi öyle bir düdük çaldı-çalmadı ki içinden diyor ki "Beşiktaş'a bir şey olursa yanlışlıkla ben yandım" havasındaydı.

Çünkü Beşiktaş'ın takımı Galatasaray ve Fenerbahçe ayarında değil. Bir de yönetim-seyirci olayları çıkınca futbolcular da sahada psikolojik olarak rahatsızlar. Bir penaltı verdi Beşiktaş'ın lehine akşam baksın bakalım yatmadan evvel verir mi? Hadi o verdi VAR'daki ne iş yapar? Bu geçtiğimiz aylarda kellesi koparılacak hakemler arasında bugün VAR'daki Mustafa Öğretmenoğlu. Bunlar hep sahnedeler. Zahmet edip hakemi VAR'a çağırmadı. Niye, korkuyorlar. Sonra Fenerbahçe maçı başladı. Zaten iki takım arasında teknik olarak büyük fark var.

Bu özelliği onu ligin en iyi santrforu haline getiriyor. İsmail Yüksek'i her maç izledikçe iyi ki 6 numara alınmamış diyorum. Hakikaten başka bir seviyeye doğru gidiyor. İrfan Can da öyle... Dikkat ediyorsanız artık topsuz oyunun içinde de var. Zaman zaman adam dahi kovalıyor. Vallahi İsmail hocaya helal olsun. Fenerbahçe ligimize hakikaten ağır geliyor. Şimdi herkesin aklında o soru var: Fenerbahçe'den ilk puanı kim alacak?

ERMAN TOROĞLU – ETKİLENİYORLAR

Galatasaray ve Fenerbahçe ile oynayan takımlar maçlara çıkmadan önce psikolojik olarak çökmüş oluyorlar. "Biz bunlarla zor mücadele ederiz" diyorlar, o gözüküyor. Böyle bir olay hakemlerde de başladı. Onlar da bu iki takımdan etkileniyorlar. Aslında hakemlerin sosyal medyayı, görsel ve yazılı basını takip etmemeleri lazım. Ancak dün ve bugünkü maçları izledikten sonra hepsi inanılmaz takip ediyorlar. Zannediyorum bu cümleyi de tecrübelerime dayanarak yazıyorum. Mesela bugün Beşiktaş maçının hakemi öyle bir düdük çaldı-çalmadı ki içinden diyor ki "Beşiktaş'a bir şey olursa yanlışlıkla ben yandım" havasındaydı.

Çünkü Beşiktaş'ın takımı Galatasaray ve Fenerbahçe ayarında değil. Bir de yönetim-seyirci olayları çıkınca futbolcular da sahada psikolojik olarak rahatsızlar. Bir penaltı verdi Beşiktaş'ın lehine akşam baksın bakalım yatmadan evvel verir mi? Hadi o verdi VAR'daki ne iş yapar? Bu geçtiğimiz aylarda kellesi koparılacak hakemler arasında bugün VAR'daki Mustafa Öğretmenoğlu. Bunlar hep sahnedeler. Zahmet edip hakemi VAR'a çağırmadı. Niye, korkuyorlar. Sonra Fenerbahçe maçı başladı. Zaten iki takım arasında teknik olarak büyük fark var.

Fenerbahçe rahat rahat sahada her şeyi yapıyor. Farkı artırabilir ama herhalde Avrupa kupası maçları onları biraz yıpratmış. Çünkü önceki gün Galatasaray'da da bu görüntü vardı. Mesela Fenerbahçe maçında da bir penaltı pozisyonu var Dzeko'nun kazandığı. Ben olsam vermem. Yani bakınız üç maç…

Cumartesi günü Muslera atılır Beşiktaş maçında oynayamaz, Beşiktaş'ın penaltısı verilmez hatta Cenk'e kart bile verilir. Adamın kaval kemiğine tabanıyla bastığı için hani yani! Dzeko da çok profesyonel ayağını soktu aldı. Aynı penaltıyı Fenerbahçe'nin aleyhine versen ne olur öyle düşünmek lazım. Haftanın özeti şu; G.Saray ve F.Bahçe zorlanmadan devam ediyorlar. Beşiktaş'ın şansı İstanbulspor ile oynamasıydı.

Fenerbahçe rahat rahat sahada her şeyi yapıyor. Farkı artırabilir ama herhalde Avrupa kupası maçları onları biraz yıpratmış. Çünkü önceki gün Galatasaray'da da bu görüntü vardı. Mesela Fenerbahçe maçında da bir penaltı pozisyonu var Dzeko'nun kazandığı. Ben olsam vermem. Yani bakınız üç maç…

Cumartesi günü Muslera atılır Beşiktaş maçında oynayamaz, Beşiktaş'ın penaltısı verilmez hatta Cenk'e kart bile verilir. Adamın kaval kemiğine tabanıyla bastığı için hani yani! Dzeko da çok profesyonel ayağını soktu aldı. Aynı penaltıyı Fenerbahçe'nin aleyhine versen ne olur öyle düşünmek lazım. Haftanın özeti şu; G.Saray ve F.Bahçe zorlanmadan devam ediyorlar. Beşiktaş'ın şansı İstanbulspor ile oynamasıydı.

HABERE YORUM KAT