Türk kadınlarının gücü New York'ta sahneye taşındı
Özlem Özgüt Yörekli - abdpost.com / ABD (İGFA) - Tiyatro oyuncuları Defne Özkan ve Lale Ensari'nin deprem sonrası bir Türkiye hikayesini anlattığı oyun "Stories Will Not End This Broken World" New York'ta sahnelendi. Büyük ilgi gören oyunla ilgili ABDPost.com New York Temsilcisi Özlem Özgüt Yörekli’ye konuşan iki oyuncu Türk kadınlarının gücünü sahneye taşıdıklarını ifade etti.
Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan Defne Özkan ve Lale Ensari'nin, New York’ta sahnelenen "Stories Will Not End This Broken World" oyunu büyük ilgi gördü. Türkiye'deki bir deprem sonrası yaşanan duygusal iyileşmeyi ve Türk kültürünü anlatan oyunla ilgili ABDPost.com New York Temsilcisi Özlem Özgüt Yörekli'ye konuşan oyuncular, oyunun uluslararası alanda daha fazla izleyiciyle buluşacağını ifade etti.
NEW YORK'TA BİR İLK: TÜRK KÜLTÜRÜ VE DUYGUSAL DERİNLİK
"Stories Will Not End This Broken World" adlı oyun, New York'ta Türkçe diyaloglarla harmanlanmış yapısı ve duygusal derinliğiyle büyük dikkat çekti.
Oyun, Türk kültürünün sıcak misafirperverliğini ve deprem sonrası yaşanan derin duygusal süreçleri gözler önüne serdi. Defne Özkan, oyunla ilgili heyecanını, "New York'ta Türk kültürünü anlatan böyle özel bir oyun görmek gerçekten nadir. Hem İngilizce hem de Türkçe diyaloglarla harmanlanmış bir yapı, oyunculuk ve kültürel bağlamda bana çok şey katmış" diyerek dile getirdi. Lale Ensari ise, oyunun sadece bir felaketi anlatmadığını, insan olmanın zorluklarını ve insan ilişkilerinin gücünü keşfettiğini vurguladı.
DEPREM SONRASI DUYGUSAL YOLCULUK
Oyunun çok özel bir proje olduğunu belirten Ensari, oyunun içeriğini şu ifadelerle anlattı:
"Oyun, depremden sonra Türkiye'de geçen bir hikayeyi anlatıyor. Bir yazar olan Joseph, kendi oyununu Türkçe olarak izlemek için Türkiye'ye gelir, ancak deprem sonrası çok derin bir yas süreci içindeki insanları gözlemler. Türk kültüründe misafirperverlik çok önemli olduğu için, insanlar Joseph'i ağırlamak için elinden geleni yapar. Ama Joseph, her şeyin yolundaymış gibi görünen yüzeyinin arkasındaki duyguları hissedebilecek kadar hassastır."
Lale Ensari, "Bu oyun, sadece bir deprem ve kayıplarla ilgili değil, insan olmanın çelişkilerini, hayatta kalma mücadelesini ve içsel suçlulukla başa çıkma süreçlerini çok iyi yansıtmış" dedi.
BİR ARADA GÜÇLÜ BİR EKİP
Defne Özkan ve Lale Ensari, oyunda birbirlerine güçlü bir dayanışma ile destek olduklarını belirtti. Özkan, "Lale ile sahnede olmak gerçekten çok güçlendirici. Kadınlar olarak birbirimizi çok iyi anlıyoruz ve bu bağ sahneye de yansımış" şeklinde konuştu. Lale Ensari de "Oyunda güçlü kadın karakterler olması benim için çok anlamlı. Derya karakteri, tüm duygusal yoğunluğuyla başa çıkmaya çalışan bir kadın. Bu tür güçlü kadın karakterlerin sahnede yer alması beni çok mutlu etmiş" diyerek karakterinin derinliğine dikkat çekti.
HARLEM'DEN DÜNYAYA: GELECEK YOLLARINDA
ABDPost.Com'un haberine göre oyuncular, Harlem'deki Positive Exposure galerisinde başladığı gösterimlerle büyük ilgi gördüğünü ifade etti. New York’taki gösterimlerin ardından, Defne Özkan ve Lale Ensari, oyunun geleceği hakkında umutlu olduklarını belirtti.
"Bu projeyi daha geniş bir kitleye ulaştırmak istiyoruz" diyen Özkan, İstanbul ve diğer uluslararası şehirlerde de sahnelemeyi hayal ettiklerini dile getirdi. Lale Ensari ise "Bu oyun seyircilerle buluştukça büyüyecek ve umarım daha çok izleyiciye ulaşır" diyerek projeye olan inançlarını belirtti.
TÜRK KADINLARININ YÜKSELEN BAŞARISI
İki oyuncu, oyunun sadece Türk kültürünü sahneye taşımakla kalmadığını, aynı zamanda Türk kadınlarının gücünü ve başarısını da kutladığını ifade ederek Türk kadınlarının güçlülüğüne ilişkin deneyimlerini paylaştı.
Lale Ensari şunları söyledi: "Derya karakterini oynamak gerçekten çok özel bir deneyim oldu. Bu oyun, özellikle kadın karakterlerin duygusal derinliklerini ve güçlü yönlerini çok güzel bir şekilde işliyor. Derya da, tüm duygularını yoğun bir şekilde hissedip, bunlarla baş etmeye çalışan güçlü bir kadın. Bu tür karakterlerin sahnede yer alması, beni çok mutlu ediyor. Aynı zamanda, Defne ve Handan gibi güçlü Türk kadınlarıyla birlikte sahnede olmak da gurur verici."
Defne Özkan ise şu ifadelere yer verdi: "Kesinlikle! Oyunda ne zaman zorlanacak olsam, Lale'nin gözlerine baktığımda güç buluyordum. Çünkü kadın olarak birbirimizi çok iyi anlıyoruz. Hepimiz farklı şekillerde duygularımızı ifade ediyoruz, ama aslında hepimiz aynıyız. Bu bağ, bizim için çok güçlü bir dayanışma kaynağı oldu. Ayrıca, Handan Hanım (Handan Özbilgin) ile de çalışmak büyük bir onur. Onunla daha önce "Trigger Man" oyununda da çalışmıştık ve her zaman çok şey öğrendim."